İZİN İSTİYORUM

60 5 1
                                    

Kendimi daha iyi hissediyordum ama başım o kadar ağrıyordu ki dayanamıyordum. Nerdeyse tüm sülale odama toplandığında nöbet geçirmiştim. Babam öldüğünden beri migrenim vardı, kendimi avutabileceğim tek şey ise 2 ayda bir ya olurdu ya olmazdı. Her nöbet geçirdiğim de de ya babamı görürdüm ya da bana verdiği öğütleri duyardım, o öldüğü ilk günlerde sürekli nöbet geçirirdim, babamın ölümünün 2. Ayı dolmuşken nöbet geçirmemeye başladım ve her gün nöbet geçirip babamı görmek için dua eder dururdum(onu çok özlüyordum hem de fazla dozda özlüyordum.)
Uyandığımda yanımda kimse yoktu.( sanırım bu beni biraz incitmişti.) hava iyice kararmıştı. Komidinin üzerinde ki telefonumu görünce onu almaya çalıştım -ve tahmin edin noldu?- Sakar Gökyüzü yine kendini gösterip telefonumu,sürahi ve suyu yere düşürmüştü. Birden kapı açılınca korkmuştum ama kapıdan giren insanı görünce daha bi tedirgin olmuş ve şaşırmıştım... İçeri Bulut girmişti. Mor kazağı, üzerine attığı deri ceketi ve o denizler, okyanuslar,GÖKYÜZÜ kadar mavi olan gözleri bana bakmıştı ama sanki hiç telaşlanmamış, korkmamış gibiydi BUZDAN DUVARLAR ÖRMÜŞ GİBİ GİBİYDİ-nasıl tanımlayacağımı bilmiyordum- Şaşkınca ona bakmıştım...
(BULUTTAN)
İçereden kırılma sesi gelince telaşlanmıştım ama telaşlı gözükmemem gerekiyordu. onu istemeden bi kez kırmıştım bi kez daha kırmak istemiyordum. Ona kendi için telaşlandığımı görseydi belki umut beslerdi - bunu niye umursuyordum ki ya- İçeri girdiğimde oldukça şaşırmış gibi duruyordu ama kısa sürede toparlanıp hemşire düğmesini basmıştı...
Bunu neden yapmıştı ki biraz kırılmıştım açıkçası benden bu kadar mı nefret ediyordu? Bi saniye bile görmeye dayanamayacak kadar? Hemşire hemen gelmişti telaşlı gözlerle bakarken yerde duran telefonu alıp Masal'a vericektim ki çok şaşırdığım tepkiyi verdi birden çıldırmış gibi bağırdı "bırak telefonumuuu"
(MASALDAN)
Onu görmek istemiyordum belki şuan burda olmamın, nöbet geçirmiş olmamın ve nöbet geçirdiğim de ne annemi, ne babamı ne de Kuzey'i görememiş olmamın sebebiydi. Hemşire telefonumu yerden kaldırıp, bakışlarını gözleri buzdan duvarları olan Bulut'a çevirip" siz gitseniz iyi olucak" dedi. Bulut gözlerini bana odaklamıştı sanki donup kalmıştı karşımda sonra yavaş yavaş adımlarla yanıma geldi - hayatımın ağır çekimini yaşıyordum sanki- diye geçirdim içimden. Sonra kulağıma eyilip soru sordu "Bulut BEYDEN bu kadar mı nefret ettin GÖKYÜZÜ"- beyi ve gökyüzünü fazla dozda bastırmıştı..-
Sesimin titreyeceğini hissettiğim için konuşmamıştım, bu sefer daha demin attığı ?adımlarını hızlandırıp odadan tam çıkarken bi anda cırladım. Sesim ne güçsüz çıkmıştı be de titrek, kendinden gayet emin çıkmıştı. "NE BABAMI NE ANNEMİ GÖREMEDİM SENİN YÜZÜNDEN" sesim bu sefer fısıltıyla çıktı"onların yanına da gidemedim"
bu sefer ağlamıcaktım ona kendimi güçsüz göstermiycektim...
-Evet, eminim-
Gözlerim biraz yanmıştı ama direnmiştim sonra o, odanın kapısını kıracak şekilde kapatıp gitmişti. Hemşire dışarı çıkıp görevli ablalara seslendiğinde ablalardan biri kırıkları toplayıp yerleri sildi...
Sonra hemşireye dönüp titreyen, güçsüzleşen sesimle sordum "ki-kimse ka-kalmadı mı yanımda?" Hemşire hiç eksik etmediği gülüşüyle cevap verdi " yanında o vardı" "kim" "dademin bağırdığın çocuk" - şaşırmadım değil hani... Nasıl izin vermişti abim, teyzem, sülalem, kadın sanki içimden geçeni okumuş gibi cevap verdi" izin alması da baya bi zor olmuştu kendini suçlu hissettiğini sen uyandığında kendini affettirmek istediğini söylediğinde abinden yumruk yemiş bile olabilir" dedi. - harbi mi lan? Yoh amk? Nasıl lannn? Neden kendini suçlu hissetti ki? Benim burda olduğumu nerden biliyo du ki? Kim söylemişti? Bu soruların hepsini silmeme sebep olan ses abimin sesiydi...
"Masalım uyandın mı? Başımı onaylarcasına salladığımda yanıma gelip yanağımı okşayıp güldü sonra devam ettirdi sözlerine " Aslında senden izin almaya geldim Masal" " Ne izni abi" " evime gitmek istiyorum gökyüzü ,burda kendimi daha minicik bi çocuk gibi hissediyorum"- ona hak veriyordum annemin ölümünün üzerinden nedeyse 1 aydan fazla süre geçmişti- yüzüme zorla yerleştirdiğim gülüşümle " abi gidebilirsin, seni anlıyorum, ben de geri İngiltere ye gitmek istiyorum. Ta-tabi iznin olursa?" Dedim.
Abim başını onaylarcasına salladığında sarıldık birbirimize.
-Hava aydınlanıyor gibiydi bu kadar zaman geçmişmiydi ya- abimin sesiyle ona döndüm " ben sen hastaneden çıkar çıkmaz gidicem Masal " dedi " bu kadar erken mi " dediğimde. " çok bile durdum Masal , artık dayanacak gücüm kalmadı" dedi.
HAKLIYDI TABİ Kİ...

GÖKYÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin