LGS'ye girdim. Kötü geçtiğini söylemem gerekiyor. Örnek sorulara asla benzemiyolardı. Türkçede paragraf yoktu ama Fen paragraflarla doluydu.Adrese dayalı bir okula gideceğim.
Amaan her neyse sonuçta yeni bölüümmm. İyi okumaalaar:).
1 Hafta Sonra...
Havin ve Ebrar gideli 1 hafta olmuştu. Vedalaşmamız çok zor olmuştu ve tek kalmış gibi hissetmiştim ama Bulut hep beni mutlu etmeye çalışmış, beni oyalayacak şeyler yapmıştı. Mesela evde onunla birlikte kekler, yemekler yapmıştık. Mısır patlatıp film izlemiştik. Pes atmıştık. İnternetten oyunlar oynamıştık. Bazen dışarı çıkmıştık. Hatta bir diziye bile başlamıştık. Birazdan da başladığımız dizinin son bölümünü izleyecektik. Bulut mutfakta cipsleri,içecekleri ayarlıyordu. Onun evinde değildik. Aslına bakarsanız onun evine hiç geçmemiştik. Çünkü çekiniyordum. Annesinden, çalışanlardan, ona yük olacağımdan. Ailesiyle kaldığı eve gitmeyecektik ama orda da arada uğrayan çalışanlar vardı. İllaki annesinin haberi olucaktı. Bulut'ta eve gitmediğim için o kadar yüklenmemişti aslında. Benim her zaman yanımda olduğu için ona güzel bir sürpriz hazırlıyordum. Dün Bulut işlerini halletmek için şirkete gittiğinde bende ilk sevgili olduğumuzda gittiğimiz kafelerine gitmiştim ve oranın terasını loş küçük ışıklarla süsleyip bir masa hazırlamalarını istemiştim. Tabi arkadaşı Sima'dan yardım alarak. Bugün onu bir şekilde o kafeye götürüp teşekkür edicektim.
5 Dk Sonra Bulut'tan...
Ben cipsleri ve içecekleri ayarlarken Masal'ımda diziyi açmış beni bekliyordu. Cipsleri ve içecekleri tepsiye koyup Masal'ımın yanına gittim.
Televizyondan internete girip açmıştı diziyi. Arkadaşları gittikten sonra kendini yalnız hissetmişti ama yalnız hissetmemesi için elimden geleni yapmıştım. Kendimi koltuğa attığımda Masal bana yandan bakıp sonra gülmüştü. Bende ona sıkıca sarılıp sonra da diziyi başlatmıştım...
Diziyi bitirmiştik. Masal'da kalkıp tepsiyi mutfağa götürüyordu bende o arada odayı toplayıp,mutfağa Masal'ımın yanına gittim. Arkasından beline sıkıca sarıldım ve o güzel kokusunu içime çektim. En başta şaşırdı ama sonra ben olduğumu anlayıp rahatladı. Bana doğru döndü ve kollarını omzumda birleştirip ufak bir öpücük bahşetti dudaklarıma. Dudaklarımız ayrıldıktan sonra benim dudaklarım onun alnına doğru yol aldı ve derin bir şekilde alnından öptüm. Dudaklarım alnından ayrıldığında beni biraz itip Hadi yemeğe sizin kafeye gidelim dedi. Ben de ne kadar evde oturmak istesemde onu kırmak istemediğim için pekii,hadi gidelim dedim. Yarı çıplak halimi gösterip ve kendi şortlu pijamalı halini gösterip böyle mi? Diyip tepkimi ölçtü. Sonra benim gözlerim onun şortlu bacaklarında dolaşınca rahatsız oldu ve elimden tutup beni odaya çekiştirdi. Odaya geldiğimiz de dolabını açıp bana ait olan siyah spor bir gömlek ve siyah bir kot verip odanın içinde bulunan banyoya doğru ittirdi. Ben üstümü giydikten sonra saçımı da elimle düzeltip. Masal'ın giyinmiş olduğundan emin olmak için güzelim giyindin mi dedim. O da evet, gelebilirsin dedi. Lavabodan çıktım ama o kadar güzel bir manzarayla karşılaştım ki bu kadar güzel olacağını tahmin bile etmiyordum. Mavi saçlarıyla uyum sağlamış, beyaz tenini sarmış siyah diz üstünde, kolları dirseklerinde biten çok güzel bir elbise giymişti. Bu güzel elbisesini, mavi saçlarıyla birleştiren. Önleri siyahken arkaları açık maviye giden bir topuklu ayakkabı giymişti. Gözlerimiz birbirini bulduğunda noldu yakışıklım, gözlerinle yedin resmen dedi. Ben de onun yanına gidip ince belini kavrayıp seni yemek gözlerle olmaz ki diyip. Boynuna doğru gidip köprücük kemiklerine bir öpücük bıraktım ve biraz uzaklaşıp noluyo böyle, yemeğe gitmek için çok şık değilmiyiz gökyüzüm dedim. O da hayır Bulut'um. Bu normal bir yemek değil ki. Dedi. Nasıl yani? Diye cevap verdim. Ya ben daha makyaj yapmadım geç kalıyoruz. Dedi ve makyaj masasına oturdu. Kendimi Gökyüzü'ümün ayna da yaptığı ağır makyajı yaparkenki ciddi yüz ifadesini izlerken buldum. Ağır makyajla, çokça renkle kendini daha da çekici yapıyordu ama ona çok yakışıyordu, yakışmasının haricin de o kendini böyle iyi hissediyordu. Makyajı bittiğinde masadan kalktı ve elimi tutup beni dışarı doğru götürmeye başladı, dış kapıya geldiğimizde askılıktan montlarımızı alıp giydik ve dışarı çıktık. Arabanın yanına geldiğimizde Masal'ın oturacağı koltuğun kapısını açıp geçmesini bekledim ve kendi koltuğuma oturup ee nereye gidicez dedim. O da sizin kafeye, Siyah-ül leyl'e dedi. Evet Masal'la sevgili olduğumuz gün onu götürdüğüm kafenin ismiydi. Türkçe karşılığıyla gecenin çığlığı demekti. Masalla o kafeye her gittiğimizde oranın terasına çıkıp oturuyorduk. Orayı çok sevdiği belliydı. Tahtadan yapılmış oturaklarıyla korkulukların yanında duran loş ışıklarıyla ve özellikle tüm gökyüzünü önümüze serişiyle çok güzeldi.
Kafeye geldiğimizde Masal'ın kapısını açıp, o çıktıktan sonra da elini tuttum ama Masal önden yürüyüp yine terasa çıkmaya başladı. Sevgilim ama yemek yiycektik dediğim an elimi daha çok sıkıp sus bi dakika ve bekle sevgilim dedi. Terasa çıktığımızda o güzel teras, çok daha güzel bir teras haline gelmişti. Korkuluklar led, sarı,küçük ışıklarla süslenmiş. Terasın tam ortasına bir masa kurulmuştu. Masanın köşelerine tahtalar çakılmış ve o tahtaların üstüne beyaz ve mavi tüller konulmuş tüllerin üstüne de yine o led ışıklardan konulmuştu ve o masaya giden yine led ışıklarla yol yapılmıştı. Çok güzeldi her şey. Yanımda ki kadına döndüğümde gözlerinde ki parıltıya baktım ve dudaklarını uzunca öptüm. Biz öpüşürken çalışanlar ıslık çalıyordu. Masal en sonunda çekildiğinde ona kocaman sarıldım ve ayrıldığımızda bu çok güzel. Ne ara yaptın, niye yaptın diye sordum. Teşekkür için sevgilim, her şey için, teşekkür için dedi ve elimden tutup masaya giden o ışıklı yoldan gitmeye başladı. Masaya oturduğumuzda önümüze yemekler geldi ve hepsi benim sevdiğim yemeklerdi. Onun o güzel gözlerine bakıp asıl ben teşekkür ederim. Ne gerek vardı kendini bu kadar yormana ki. Ben yanında olamayı,seninle olmayı sevdiğim için yaptım ne yaptıysam dedim. O da bende bunları yapıp seni mutlu etmek istediğim için yaptım Bulut Bey. Hadi yemeye başlayalım ben çok acıktım dedi. Ve onun güzel yüzüyle,güzel sohbetiyle yemeğimizi bitirdik. Sonra Masal bi saniye sevgilim hemen geliyorum dedi ve bi kaç dakika sonra battaniyelerle geldi. Sonra tahtadan yapılmış oturakların üstünden minderleri toplayıp yere koydu ve beni çağırdı. Minderlerin üstüne uzandıktan sonra aşağıdan getirdiği battaniyeleri üstümüze örttü ve bana sarıldı. O an bi yıldız kaydı ve Masal heyecanla Bulut çabuk dilek dile dedi.
Bilmiyordu,benim tüm dileklerimin onunla sevgili olduktan sonra kabul olduğunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ
De TodoBabasını 6 yıl önce kaybettiği kendi için kan kokan ülkeye gidiyordu ama bu sefer de annesini ve küçük kardeşini kaybetmişti. 6 yıl önce babası öldüğünde kendine bir söz vermişti ağlamıyacaktı ama bu sefer hayat gökyüzü dedikleri o güçlü,hiç ağlam...