Ben onları yanımda görmüştüm değil mi?
Oysa ki ölüm yolundan geçerken ki hayalimmiş bu, ölüyordum,annemin,babamın ve minik kuzeyimin yanına gidiyordum sanırım,sanırım bu lanet hayatım sona eriyordu. Özür dilerim abi çok özür dilerim,ben böyle olsun istememiştim
Gözlerimi zar zor araladığımda yanımda olan ve ellerimi sıkıca tutumuş,gözlerini bi saniye üzerimden çekmiyen Sevinç teyzemin gözleriyle karşılaştım. O hüzünlü gözleri bi anda güülmüş ve hiç vakit kaybetmeden hemşire düğmesine basmıştı. Gözlerim kapandı istemsizce ve gözlerimi kapattığım an kapının açılış sesi geldiğinde göz kapaklarım o kadar ağırlaşmıştı ki kimin gelip geldiğini göremiyordum. Zar zor açabildiğim gözlerim beyaz ışıkla karşılaştı içimden ölüme giderken gerçekten beyaz ışık gördüğümü düşünürken farketmiştim ki o doktorun gözlerime tuttuğu ışıktan ibaretti,bi kaç saat daha uyuyup uyandıktan sonra bana neler olduğunu sormuştum Teyzeme o da bana tane tane her detayıyla anlatmıştı:1 haftadır özel bi oda da uyutulduğumu, gözlerimi açamadığımı, beni bulduklarında donmaktan bi kaç saniyeyle kurtulduğumu ve benim burda olduğumu Ebrar ve Havine parkın görevlisinin söylediğini. Bu kadar dı . Yarın hastaneden taburcu olacağımı söylediklerin de sevinmiştim çünkü en nefret ettiğim şey hastane kokusuydu psikolog olduğum için bu kokuyu çok iyi biliyordum ve bu koku bana sadece otopsiyi,ölü bedenleri,hastalıkları hatırlatıyordu. Aslına bakarsanız psikologluk sürecim boyunca sadece 2 ay hastane kokusu çekmiştim çünkü İngiltere de çok iyi bir üniversitede %100 bursla okuyup, nerdeyse tam puanla psikolog olmuştum ben mezun olduğum an hastaneler yarışa girmişti ve Londra nın en iyi hastanesinde çalışmam 2 ayımı orda ki bir psikiyatriyle muayinane açmam 1 ayımı almıştı...
KENDİMİ ÖVMEYİ SEVMEM AMA BEN ZEKİ Bİ KIZDIM..;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ
RandomBabasını 6 yıl önce kaybettiği kendi için kan kokan ülkeye gidiyordu ama bu sefer de annesini ve küçük kardeşini kaybetmişti. 6 yıl önce babası öldüğünde kendine bir söz vermişti ağlamıyacaktı ama bu sefer hayat gökyüzü dedikleri o güçlü,hiç ağlam...