Youra ve Jimin, doktorun yanından çıkmış, yavaş yavaş Jungkook ile buluşacakları yere ilerliyorlardı. İkisinden de ses çıkmıyordu. Youra utandığından ve Jimin ile yan yana olduğuna hala inanamadığından konuşmuyordu. Jimin ise Youra'yı izlemeyi tercih ediyordu. Arada da önüne bakıyordu işte.
"Doktorun dediklerini duydun. Sürekli beraber olmalıyız," diyerek sırıttı Jimin. Youra utanarak Jimin'e baktı. Onunla daha sık görüşecek olma düşüncesi bile karnındaki kelebekleri hareketlendiriyordu.
"Canını sıkan bir şey yok değil mi Youra?"
"Jungkook dışında hayır."
"Bu iyi. Karakterlerin gelme olasılığı düşük gibi görünüyor."
Jimin gülümseyince Youra'da gülümseyip önüne döndü. Her şey ona rüya gibi geliyordu. Yanında Jimin vardı. İyi hissediyordu ve iyileşiyordu. Hissediyordu bunu.
Jungkook ile buluşacakları yer doktora yakın olduğundan çok geçmeden yetişmişlerdi. Jungkook, bankta oturmuş bekliyordu. Sonra başını kaldırdı etrafına bakınmak için. Gözüne önce Jimin takıldı. Ardından onu gördü. Anlam veremedi. O kızın Jimin'in yanında ne işi olduğuna anlam veremedi. Neler olduğunu bilmiyordu. Ama onu görebildiği için mutlu da olmuştu. İstemsizce gülümsedi ve ayaklandı. Şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.
"S-siz?"
Jimin, Jungkook'un yanına geçip omzuna sıktı.
"Üzgünüm, Jungkook. Bunu seninle özel olarak konuşmak istedik ve... İşte burada. Youra..."
Jungkook, duyduklarının doğruluğundan emin olamadı başta. Bir süre donup kalmış, Youra'ya bakmıştı. Bunun bir şaka olmasını istiyordu. Karşısındakinin Youra değil de kendi sevdiği kız olmasını istiyordu.
Youra, gözleri dolu dolu izliyordu Jungkook'u. Çok kötü hissediyordu. Suçlu hissediyordu. Elinden bir şey de gelmiyordu.
"Üzgünüm, Jungkook. Kimse bilmiyordu kim olduğumu. Bu yüzden söyleyemedim."
"A-ama Jimin hyung biliyor."
"O da daha yeni öğrendi. Kazara oldu hatta... Gerçekten üzgünüm, Jungkook."
Jungkook, söyleyecek bir şey bulamıyordu. Sevdiği kişi Youra'ydı. Jimin'i seven Youra. Ayrıca Jimin'in de sevmeye başladığı Youra. Nasıl devam edebilirdi ki onu sevmeye? Peki nasıl bırakacaktı? Bilmiyordu. Aklı karmakarışıktı. Kalbi sıkışıyordu. Görüşü bulanıklaşıyordu.
"Ben... gitsem iyi olur."
"Jungkook!"
Jungkook, onların seslenmelerini aldırmadan hızlı hızlı yürümeye devam etti. Daha fazla durmak istemiyordu onlarla. Bütün olanlar bir şaka gibi geliyordu ona. Yalnız kalıp kafasını toparlaması gerekiyordu. Bu gerçeği sindirmesi gerekiyordu.
Youra, öylece Jungkook'un arkasından bakarken Jimin yanına gelip kolunu sıvazladı.
"Düzelecek. Merak etme. Gidelim mi?"
Youra ile yürümeye başladıkları zaman telefonunu çıkarıp Tae'ye mesaj attı Jimin. Jungkook ile ilgilenmesini söyledi.
"Akşamki buluşma ne olacak? Jungkook kesinlikle gelmeyecek. Diğerlerinin de keyfi olmayacak."
"Başka bir güne aktaracağız. Yapacak bir şey yok."
"Böyle hayal etmemiştim... Hepsi toplanacaktı bir kafede. Sonra ben girecektim ve sürpriz yapacaktım. Hep beraber eğlenecektik. Şu hale bak şimdi."
"Canını sıkma artık, Youra. Halledeceğiz. Tamam mı?"
Youra, içindeki sıkıntıya rağmen başını olumlu anlamsa salladı ve hafif bir gülümseme sundu Jimin'e.
Beraber otobüs durağına yürüdüler ve otobüs gelince boş bir yere oturdular. Bu sahne Youra'yı fazlasıyla duygulandırmıştı. Haftlar önce Jimin ile bu otobüste yan yana oturacaksınız, hem de birbirinizi ranuyarak deseler inanmazdı. Kendine güvenmemişti bu konuda. Ama rahatlamıştı. Kendisine kalsaydı bundan kaçacaktı hep. Kendine sıkıntı edecekti. Artık rahattı. Jimin ile de güzeldi. Hep böyle devam etmesini istyirodu hayatının.Bu zamana kadar hayatındaki her şey ters gitmişken, Jimin ile aralarındaki şeyin bu kadar güzel olması Youra'yı korkutuyordu. Endişeliydi. Kaybetme korkusu onu tümüyle sarmalıyordu. Bu anı yaşamanın bir bedeli olmasından korkuyordu. Bu yüzden bu anları güzel değerlendirmek istiyordu. Cesurca, keyfini çıkarmak istiyordu. Bu yüzden tüm cesaretiyle başını Jimin'in omuna yasladı. Kendisini itmemesi için dua ediyordu. Korktuğu gibi de olmadı. Aksine Jimin'de başını Youra'nın başına yasladıö dışarıdan bakıldığında fazlasıyla imrenilesi duruyorlardı.
Youra, Jimin'in bu hareketinden dolayı bir hayli heyecanlanmıştı. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu ve avuç içleri de ter döküyordu. Şuan... her şey çok güzeldi. Youra, bu olanların bozulmaması ve bitmemesi için içinden dualar ediyordu.
Bu sırada diğerleri boş durmuyordu. Tae'den Jungkook'a olanları öğrenmişlerdi ve bunun üzerine konuşuyorlardı ama erkeklere özel olan gruptan. Jungkook'un olmadığı bir grup...
Hoseok: Fikri olan var mı?
Nam Joon: Bilmiyorum... Şaşkınım.
Seok Jin: Hayal kırıklığına uğradığına eminim.
Yoongi: Yola çıktım ben şimdi. Jungkook'a gidiyorum. Gelen var mı?
Seok Jin: Birazdan çıkacağım evden.
Hoseok: Bir iki saate anca gelebilirim.
Nam Joon: Demek bu yüzden Tae ve Youra Jungkook'u vazgeçirmeye çalışıyordu.
Seok Jin: Tae bize söylemeliydi.
Yoongi: Kız kimliğini belli etmek istemiyordu. Tae'nin yapabileceği bir şey yoktu çocuklar.
Hoseok: Yine de canımı sıkıyor bu durum. Sonuçta Youra Jimin'i seviyor ve Jimin' de ona karşı boş değil.
Seok Jin: Araları açılmaz değil mi?
Nam Joon: Öyle bir saçmalık yapmazlar. Rahat olun. Jimin bunun için kızacak değil.
Jimin: Ya! Ben de gruptayım!
Tae: Ben de gruptayım! Ne dedikodumu yapmışsınız be!
Hoseok: Arkandan yapmıyoruz dedikoduyu ona şükret.
Tae: İşte gerçek kankalık. 🖤
Jimin: Bakın... olayı bu kadar büyütmeyelim ki Jungkook'ta çabucak atlatabilsin. Youra'yı eve bıraktıktan sonra ben de geleceğim. Jungkook ile konuşmalı ve onu rahatlatmalıyız.
Seok Jin: Youra'yla mısın?
Jimin: Evet. Jungkook ile konuşmuştuk ve şimdi eve dönüyoruz.
Nam Joon: O nasıl? İyi mi?
Jimin: Fazlasıyla canı sıkkın. Umarım iyi olur. Şu karakterler ortaya çıkacak diye endişeleniyorum.
Tae: Youra gelişme gösteriyor. Endişe etmeyin. Ve çabuk gelin. Jungkook'un sümüklerini silmekten yoruldum...
Seok Jin: Geliyoruz...
Nam Joon: Görüşürüz orada.
***
Hiç vaktim olmuyor üzgünüm isterdim ki daha uzun yazayım ama yine texting kısmına başvurmak zorunda kaldımm. Affedin. Umarım güzel olmuştur bölüm. Görüşmek üzere!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE | Park Jimin Texting
Fanfictionİçinde birden fazla kişilik taşıyan Youra, Youra'nın her gün farklı bir kişiliğiyle tanışan üniversite öğrencisi Park Jimin. Tüm Telif Haklarımız BIG HIT binasının altında gömülüdür.