İçinde birden fazla kişilik taşıyan Youra,
Youra'nın her gün farklı bir kişiliğiyle tanışan üniversite öğrencisi Park Jimin.
Tüm Telif Haklarımız BIG HIT binasının altında gömülüdür.
you_ra: Çığlık atmaya. Bana ilk defa mesaj attın ve sesimin güzel olduğunu söyledin. Artık sesimi çok seviyorum.
pjmin95: Sadece sesini değil kendini de sev.
you_ra: Kendimi ancak senin beni sevdiğin gün sevebilirim..
Yani hiçbir zaman.
pjmin95: Böyle şeyler söyleme.
you_ra: Sorun değil, üzülmüyorum.
pjmin95: Üzgünüm.
you_ra: Sen üzülme. Hem de benim yüzümden asla üzülme. Üzüntünün sebebi olacak kadar değerli değilim.
pjmin95: Kendini alçaltmaktan vazgeç.
you_ra: Pekala.
Dün seninle konuştuktan sonra telefonum kapanmıştı. O sırada Woo Jin gelmiş sanırım. İyi ki şarjım bitmişti. Yoksa seni rahatsız edecekti.
pjmin95: Sorun değil.
***
Tae: Jimin! Kızın hastalığını buldum!
Jimin: Neymiş?
Tae: Arkadaşlar Çoklu Kişilik Bozukluğu olduğunu söyledi. Dur arkadaşın attığı mesajı yollayacağım sana.
'Bu hastalık genelde kişi de travma sonrası oluşan bir şey. Yaşadığı olaydan kendini koruyabilmek, o olayı unutabilmek için yeni kişilikler yaratır kendi içinde. Yirmi dört farklı kişiliğe sahip olan hastalar bile vardır. Bir kişiliği kendinden daha güçlü bir yapıya sahip olurken diğer kişiliği onun o korkak yanını taşır mesela. Bu hastalığın tedavisi uzun sürer ve zordur. Kişinin travmayı tamamen atlatabilmesi gerekir. Bunun içinde kişinin hayatını güzelleştirebilecek bir takım şeyler gerekir. Yine de kesin bir sonuç elde edilemeyebilir. Kişiliklerin seslerini, konuşmalarını her zaman duyar. Bir gün gördüğünüz kişi diğer bir gün aslında aynı kişi olmayabilir. '
Çocuk zannedersin tıp kitabı yazacak. Ben asıl kısmı attım sana. Yoksa bir üç sayfa yazdı bana. En sonunda da 'Kısacası çoklu kişilik bozukluğu bir kişinin...' neyse boş ver kanka yazmaya üşendim.
Bence bu fazla korkutucu.
Jimin: Kesinlikle hastalığı bu. Anlattığı her şey kızda var. Bir şey yaşadığını söylemişti. Sekiz yıl önce. Travması o olmalı. Zaten farklı kişilerle konuşup durdum. Sürekli hepimiz aynı bedeni kullanıyoruz diyorlardı. Kafamın içinde susmuyorlar, diyordu. Ben de dalga geçtiğini düşünüp terslemiştim başlarda.
Tae: Bu kızla arandaki bağ ne Jimin? En yakın arkadaşından bir şey saklıyorsan gebertirim seni.
Tae: Belki de diğer kişilik seni kandırıyordur. Başka bir kişilikle konuştuğunu zannederken aslında diğer bir kişilik olabilir. Asıl kişi olabilir.
Jimin: Saçmalayıp durma. Asıl kız ile konuşuyorum. Nasıl eminim bundan bilmiyorum ama öyle işte.
Tae: Bir kız ile konuşman iyi hoş. Şu Seujin'i unutman sevindirici ancak bu kızla konuşma sebebin onu daha çok iyileştirmeye yönelikmiş gibi hissediyorum. Sen psikolog değilsin kendine gel.
Jimin: Tanrım... aklımda olmayan birini nasıl unutabilirim? Seujin diye bir şey yok. Ayrıca kızın hastalığı benim boyumu aşar. Öyle basit bir şey değil ki insan yardım etsin. Beni ilgilendirmez. Sadece onu üzmemek için konuşuyorum işte. Bir tarafım ona üzülüyor. Acımıyorum ama ne bileyim.
Tae: İyilik meleği olasın tutmuş yine. Neyse kız güzelse sorun yok. Bir kızla çıkarken aslında birden fazla kızla çıkıyorsun düşünsene :D
Jimin: O işler öyle olmuyor. Kızın erkek bir kişiliği var.
Tae: Bu hiç iyi olmadı desene.
Jimin: Ayrıca kızın dış görünüşünü bilmiyorum. Her neyse yarın anlatırım ayrıntısıyla. Meşgul etme beni şimdi. Sınava çalışıyorum.
Tae: Möö Möö
Jimin: ?
Tae: İnek olduğun için ineklerin dilinde görüşürüz demeyi tercih ettim.
Jimin: Peki geri zekalılar hangi dili konuşuyor Tae? Seninle iletişim kurmak için bunu bilmeye ihtiyacım var dostum.
Tae: Yarın şu sapık So Yeon'u senin üstüne salayım da gör sen!
Jimin: Sakın! Seni çok seviyorum canım arkadaşım, dostum, hayatımın tek gerçeği.
Tae: Asılma lan!
Jimin: S*ktir git.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
