Jimin: Youra, iyi misin?
Youra: İyiyim, teşekkür ederim.
Ve üzgünüm...
Jimin: İyi ki o kapıyı kilitlemişsin.
Özür dilerim, Youra. Benim yüzümden kurtulamıyorsun onlardan.
Youra: Hayır, senin suçun değil. Ben başaramıyorum.
Jimin: Ne zaman benim yüzümden üzülsen, onlardan biri geliyor.
Youra: Kendini suçlu hissetme Jimin. Sonuçta seni zorla değil kendi isteğimle sevdim. Beni sevmek zorunda değilsin. Benim yanımda olmak zorunda değilsin. Seni hiçbir şey için suçlayamam. Buna hakkım yok. Özür dilemesi gereken benim. Sana boş yere çıkıştım. Seujin'i unutamamış olman senin suçun değil. Sevince oluyor öyle şeyler. Seni anlıyorum. Sevmenin ne demek olduğunu biliyorum ve sana hak veriyorum. Daha önce de dediğim gibi, sevgin nefretinden üstünse kalbini dinle, Jimin. Başka insanların dediklerini umursama. Onlar hep konuşurlar. Senin hislerini düşünmeden, kendilerince mantıklı olan şeyleri zırvalayıp dururlar. Kimseyi takma. Sen ne istiyorsan onu yap. Kimi istiyorsan onu sev, onunla birlikte ol. Kimsenin seni yargılamaya hakkı yok.
Jimin: Beni en güzel sen seviyorsun. Ama ben bir aptal gibi beni aldatan birini unutamıyorum.
Sen benim durumumda olsaydın ne yapardın?
Youra: Senin yaptığını yapar ve giderdim. İkisine de kızardım. Sonuçta arkadaşımı ve sevdiğim kişiyi beraber yakalamak canımı fazlasıyla yakardı. Onları hayatımdan çıkarırdım ama hep acısı taze kalırdı. Yıllar sonra karşıma çıktığındaysa, ondaki samimiyeti görseydim, onu hala sevdiğimi fark etseydim affederdim.
Jimin: Bir yandan aklını karıştıran birileri olsaydı peki? Seni çok seven bir erkek. Sana ihtiyacı olan bir erkek olsaydı öbür tarafta. İki taraftan birini seçmen gerekseydi ne yapardın?
Youra: Jimin?
Jimin: Lütfen cevap ver.
Youra: Beklerdim. Hangisini sevdiğime karar vermeden bir adım atmazdım. Kimle mutluyum? Kimle rahatım? Zora düştüğümde kime koşuyorum? Kiminle konuşmayı daha çok seviyorum? Gece başımı yastığa koyup, gözlerimi kapattığımda zihnimde canlanan kim oluyor? Bunların cevaplarını bulmaya çalışırdım.
Jimin: Bu soruların cevabını bulduğumda, seni görebilir miyim?
Youra: Jimin, bunu konuşmuştuk.
Jimin: Umurumda değil. İyileşmeni gerektirecek bir şey yok. Sen gördüğüm birçok insandan daha sağlıklısın Youra. Sadece kafanın içinde konuşan birden fazla iç ses var. Bunlardan kurtulabilirsin. Sen benim gözümde hasta falan değilsin. Sen gayet normalsin Youra. Kendini böyle soyutlayıp durma.
Sen bu dünyada gördüğüm en güzel kalbe sahip kişisin. Gece yastığa başımı koyduğumda gözlerimin önünde bir şey canlandırabilmem için, seni görmem gerekiyor. Dış görünüşünü görmediğim birini canlandırmakta çok zorlanıyorum.
Bu yüzden görüşelim. Tüm soruların cevabını bulduğumda, sana canlı canlı o cevapları söylemek istiyorum. Kabul ediyor musun?
Youra: Jimin... Ne zaman bana böyle güzel şeyler söylesen ertesi gün yine üzülürken buluyorum kendimi. Heveslenmek istemiyorum. Hemen heyecana kapılmak istemiyorum.
Jimin: Çabalayacağım, Youra. Bana biraz zaman ver. O gün görmek istiyorum seni.
Youra: Tamam, o gün geldiğinde görüşürüz Jimin...
Jimin: Ağlama. Senin yapman gereken tek şey gülümsemek.
İşte böyle gülümse. Tamam mı?
Youra: Tanrım...
***
Çok tatlı değiller mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE | Park Jimin Texting
Fanfictionİçinde birden fazla kişilik taşıyan Youra, Youra'nın her gün farklı bir kişiliğiyle tanışan üniversite öğrencisi Park Jimin. Tüm Telif Haklarımız BIG HIT binasının altında gömülüdür.