Aradan yıllar, yüzyıllar geçmişti. Cosıp bile hatırlamıyordu Kralığın varlık yıllarını. Yolu hatırlayabilme ümidi ile ilerliyordu.
"İşte yüzüğü yani seni burada buldum Cosıp. Aynı zamanda şu kırık testiyi de. Burayı dün keşfettim. Diğer yerlere göre farklı. Burada bir şeyler olmalı." Cosıp bir yandan Berilla'yı dinliyor bir yandan da inceleme yapıyordu. Belki de burada bir şey olabilirdi. Gezindi, kazıdı, koştu, eğildi, doğruldu...
Resim. Ailesinden, yani Krallıktan kalan bir resim. Bu resimde Cosıp'ın değerli eşi ve oğlu vardı. Krallığın önünde küçük ama şirin evlerinin önünde çekilmişti. Bir an eski anılar canlandı gözünde. Krallık. Güzel ailesi, huzurla geçirdiği günler...
Cosıp, böyle durup düşünürken Berilla yaklaştı, omuzunun üstünde resme baktı."Ailenin mi?"diye sordu. Cosıp gözünden düşen bir damla yaşı silerken: Evimin önünde, eşim ve oğlum ile çekindiğimiz fotoğraf bu. Bak ne mutluyduk. Kralın en değerli çalışanlarından biriydim. Bana çok güvenirdi. Ben de onu hep ailemden olarak gördüm. O kötü acımasız büyü ile perişan oldu hayatımız. Eşimi, çocuğumu en önemlisi vatanımı krallığımı kaybettim."Cosıp'ın böyle konuşması Berilla'yı üzdü. Bulmalıydı. O kadar insanın böyle yok olması, insanların sevdiklerini kaybetmesi çok üzücü bir şey diye düşündü Berilla.
Cosıp bir o yola bir bu yola bakıyor, krallık yolunu hatırlamayı umuyordu. Berilla'nın hiç görmediğim dediği yerlerde geziyordu sürekli. İnanıyordu ki Berilla ormanı en iyi şekilde inceleyen bir kızdı. Onun hislerine güvenmesi gerektiğine inanıyordu. Berilla da Cosıp'a güveniyordu. Çünkü bu macerayı en derinden hissediyordu.
Cosıp bir an durdu. Yüzüne bakan Berilla, Cosıp'ın gözündeki pırıltıyı gördü.
Cosıp eliyle Berilla'ya karşıyı gösterdi. "Bak! Bu köprü... Krallık yoluna geçit buradan. Hatırlıyorum. Buradan gidersek buluruz. Cosıp o kadar heyecanlıydı ki Berilla'nın çağırışlarını duymuyordu. " Dur!Çok geç oluyor. Annemler merak eder ve beni tekrar ormana göndermezler." Cosıp ormana göndermezler lafını duyunca durdu. Evet hava kararmaya başlamıştı. Gitmeliydi. Çok yaşlaşmıştı ancak yarın devam etmeliydi. Çünkü tek çözüm Berilla'ydı. Ailesi ona yasak koyarsak bunu asla çözemezlerdi.
Cosıp istemsizce başını salladı ve geri döndü. Berilla eve yaklaşınca yüzüğü çıkarttı. Koşmaya başladı. Annesinin kızmasından çok korkuyordu. Ama korkma sebebi kendisi için değil Cosıp için, ormana gidememesi içindi.
Koştu koştu.
Evin kapısına geldi. Annesi Berilla'yı görünce koşarak geldi: "Bir daha asla gitmiyorsun. Çok korkutuyorsun beni Berilla." Berilla annesinden özür diledi. Ama ormana gitmesi onun için nefes almak gibiydi. Bir de böyle bir durumda gitmemesi imkansızdı.Eve girdi. Hep birlikte yemek yediler. Babası:"Kızım, ormanda neler yaptın bugün"diye sordu. Berilla bir an duraksadı."Yeni açan çiçeklere baktım. Orman çok güzeldi baba."dedi. Kaybolan Krallığı aradım diyemezdi. Ailesine yalan söylemek zoruna gidiyordu. Ama bu onun göreviydi. Krallığı kurtarırsa her şeyi anlatacaktı. Öncelikte Krallık vardı.
Yemekten sonra annesine yardım etti.
İşi bitince odasına çıktı. Günlüğünün başına oturdu. Olanları yazdı. Sonra yüzüğü günlüğünün arasına koyup uyudu.Ertesi gün uyanınca biraz endişeliydi. Annesi ormana gitmesine izin verecek miydi. Kahvaltı yaptıktan sonra annesi "Kızım, bugün kardeşin için pazara gidicez. Sen bir şey ister misin?" diye sordu. Berilla yüzünde oluşan gülümsemeyi gizleyerek "Okuma kitabı istiyorum anneciğim. Elimdeki kitaplar bitmek üzre."
Berilla, anne babası ve kardeşinin peşinden el salladı. Gelmeleri uzun sürerdi. Bu sayede Cosıp ile ormanda daha fazla arayış yapabilirdi. Umarım bugün bir şeyler buluruz diye geçirdi içinden Berilla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Krallık
AdventureOrmanın içerisinde güçlü bir krallık zaman içinde sihirle yok olur. Ormanda ailesi ile yaşayan genç kız prens ile krallığı kurtarmak zorunda kalır. Genç kız ile prens krallığı kurtarabilecek mi? Prens ailesine kavuşabilecek mi??