"Kızım Nerede?"

9 2 0
                                    

"Berillaa!!"
Ama yoktu. Berilla ortalıklarda görünmüyordu. "Ne olmuş olabilir Fabian?" diye sordu prens kızarmış gözleri ile. Fabian, önce Cosıp'a sonra prense baktı. "Efendim sakin olmalıyız. Ben... Biz Berilla'yı bulacağız efendim." ama prens dinlemiyordu. Etrafa bakınıyor Berilla'ya sesleniyordu.
Berilla'ya ne olmuştu?
Yoksa gerçekten krallığı kurtarırken kendini mi kaybetmişti?
Prensi duyabiliyor muydu?

Çaresizce yere çöken prensin etrafında bekliyordu herkes kızarmış gözleri ile.
Kral ve Kraliçe ise şaşkınlıkla oğullarının başında bekliyorlardı. "Ah sevgili oğlum. Ne olur kalk dönelim kalemize. Askerlerimizi göndeririz bulurlar kızı." diyordu kraliçe. Ama nafile.. Sevdiği kızı yeni bulmuşken, üstelik ölümden yeni döndürmüşken onu tekrar kaybetmek.. Hayır onu mutlaka sağlıklı bir şekilde bulmalıydı, ailesine teslim etmeliydi. Ailesi... Belki oraya gitmişti.
Prens aniden kalktı. Kral ve Kraliçenin şaşkın bakışları arasında koşmaya başladı. "Oğlumm!" Kral seslenmişti kalın sesiyle koşan oğluna. "Efendim." dedi Cosıp kralın önüne edildikten sonra koşmaya başladı, Fabian'da peşinden.
"Nereye efendim?" Fabian, prensi yakaladığı sırada sormuştu. "Evine Fabian" demişti prens soluk soluğa.

Eve varmışlardı ki kapıdan bir hışımla çıkan Berilla'nın babasını gördü. "Kızım? Kızım nerede Peter?" diye sordu adam gözlerinden öfke kusarak. Prensin cevap vermeye halinin olmadığını gören Cosıp girdi araya. "Efendim lütfen sakin olun. Size her şeyi anlatacağım." dedi adamın kenara oturmasına yardımcı olarak.

"Kızım nerede? Siz kimsiniz? Ne olur bir şey söyleyin" diye sayıklıyordu zavallı adam.

Cosıp, prense ve Fabian'a baktı. Derin bir nefes alarak başladı konuşmasına. "Ben Cosıp. Büyük Krallık olarak bilinen Krallıkta Kralımızın baş danışmanı olarak görev almaktayım. Krallığımız bir dönem çöküşe geçti ve... Bir büyücü tarafından sihirle yok edildi. Tekrardan var olmak ve büyüyü kırmak için bir kaç çözüm vardı. Kızınız.. Berilla bu çözümlerden biriydi."

Adam hışımla Cosıp'a baktı. "Kızıma bir şey mi yaptınız?" dedi kısılmış, zor duyulan sesi ile. "Hayır.. Hayır efendim kesinlikle o bizim en yakın arkadaşımız" dedi Cosıp bir yandan prense bakıp. "Ona bir şey yapmadık. Kralığımız kurtuldu. Ancak Berilla'yı bulamıyoruz. Bir gün önce krallığımıza büyü yapan kadın Berilla'yı tutsak almıştı ancak o zaman Antonia'yı yok ettik, Berilla kurtuldu. Ancak şimdi nerede bilmiyoruz efendim. Onu bulmak için elimizden geleni yapacağız." prens dayanamamıştı. Ağaya kalktı "Boşa zaman harcıyoruz artık gidelim. Ne olur artık onu bulalım." dedi ancak göz yaşlarına hakim olamadı. Cosıp, Fabian ve Berilla'nın babası Bay Jack karşılarında ağlamaya başlayan prense bakıyorlardı. "Efendim. Onu bulacağız." dedi Fabian. Sesi umutsuzca çıkmıştı. "Onu bulacağız."

"Krallığın kurtarılması gerektiğini biliyordum. Ama bunun için kızımı feda etmem gerektiği ..." burada başlamıştı Bay Jack'in hıçkırıkları. "Kızım"
Fabian gözlerini büyüterek adama baktı. "Siz?" dedi elini adama uzatarak. "Nereden biliyordunuz?" bu soru üzerine Cosıp ve prenste adama baktı. "Biliyorum. Biliyorum çünkü... Antonia.. Benim ablamdı." adamın sesi ürkütücü bir rüzgar sesi gibi hepsini ürpertmişti. "Ne?" ilk şokunu prens göstermişti. Adam kafasını yerden kaldırarak "Üvey ablam.. Kendisini pek görmedim ama krallığın gücüne hakim olmak istediğini biliyordum. Elimden geleni yaptım ama ancak bu kadarını başarabildim. Birinin bu krallığı kurtarması gerektiği. Onun kızım olacağını biliyordum ama kızımı kaybedebileceğimi düşünmemiştim..."
Konuşma yerini tekrar hıçkırıklara bırakmıştı.

Ne yani böyle olması beklenemezdi. Kaybedemezlerdi Berilla'yı. Krallık için onu feda etmiş olamazlardı.
"Hayır. Hayır. Hayır. Bir yol olmalı.. Fabian Fabian bir şey yap. Geri döndür. Ne olur biri bir şey yapsın." prens yere çökmüş ellerini yere dayamış artık tükenmiş olarak duruyordu yerde. Bu olamazdı.

Cosıp, prensin yanına çöktü. "Efendim lütfen kendinize gelin. Hadi lütfen aileniz sizi bekliyor." prens duymuyordu. Bitmiş tükenmiş olarak yerde yığılı oturuyordu.
Bir anda Jack kalktı. "Sen. Sen büyücü müsün? Fabian'a seslenmişti. Evet anlamında başını salladı Fabian.
Adam gel yaptı ve ikisi bir evin arkasına yürüdüler. Arkada bir kaç adım ilerledikten sonra yer altına açılan bir kapıya geldiler. "Kızımı kurtarmama yardım etmelisin." dedi adam Fabian'a yalvarır bakışlar atarak.

Yavaşça alt bölüme doğru yürüdüler.

Kaybolan KrallıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin