Ertesi gün uyandıklarında içlerinden hiç bir şey yemek gelmiyordu. Hemen yola koyulup büyüyü bozmayı düşlüyordu hepside.
Berilla masaya bir kaç parça kahvaltılık koydu. Cosıp ve prensi masaya davet etti. "Bir şeyler yemek zorundayız. Gücümüzü toplayalım ve işimize dönelim." Berilla'nın sözü üzerine Cosıp ve prens zar zor karınlarını doyurma işine girimişlerdi. Prens aklına gelen soruyla lokmasını zor yuttuktan sonra "Ayın gölgesini kucaklayan ağacı nereden bulacağız?" diye sordu. Cosıp bu soru karşısında yüzünü Berilla'ya döndü. "Bir fikrin var mı?" diye sordu. "Bununla ilgili bir şey görmedim kitapta. Bilmiyorum Cosıp." dedi Berilla bilmemenin hüznü ile.Kahvaltılarını yapıp aceleyle yola koyuldular. Krallık yoluna düşmüşlerdi. Hem yürüyor hem de fikir yürütmeye çalışıyorlardı.
Krallığa vardılar. Ve yine Berilla o gücü hissetmişti vücudunda. Dalga dalga yayılıyordu içinde. Büyücünün odasına doğru yürüdüler. Berilla bir an durup "Büyücünün odasına baktıktan sonra başka yerlere de bakalım. Sonuçta büyü yapıldı. Çözüm başka yerlerde de olabilir."
Berilla'nın bu düşüncesine Cosıp ve prens de katıldı. "Neden olmasın?" diye geçirdiler içlerinden.
Büyücünün odasına girdiler. Kitaplara baktılar.Aynı bilgiler vardı. Görünüşe göre Krallığı kurtarmak için kraliyet büyücüsü başka birinden yardım istemişti. O da krallığı bitirmişti. Bu bilgiler içinde çalışmalarını yapmaları lazımdı. Kötü bir büyünün etkisi altındalardı.
Ancak bir şekilde çözüm bulmalı ve Krallığı kurtarmaları gerekiyordu.Tekrar kitaplara baktılar, yazılanları okudular. Bir ara prens elinde bir kitapla Cosıp'a döndü."Cosıp baksana. Bu kitaptaki sayfa sanki eksik. Bu sözcük burada yarım kalmış ve arka sayfada başka bir cümle olarak başlıyor. " Cosıp, prensin elindeki kitaba bakarak incelemeye başlamıştı. "Evet efendim. Doğru söylüyorsunuz. Burada bir veya bir kaç sayfa eksik gibi."
Berilla uzaktan da olsa onları dikkatle dinliyordu. "Önemli bir sayfa olmalı. Belki de kötü büyücü kopartmış olabilir." dedi Cosıp ve prense dönerek. "Olabilir.. Her neyse başka şeylere bakalım."
Tekrar kitapları araştırmaya başlayınca Berilla kitapların ilerisinde dörde katlanmış bir kağıt buldu. Kağıda doğru elini yavaşça uzattı. Tozlanmış, örümcek ağları ile sarılmış kağıdı eline aldı, açtı. İçinde belli belirsiz işaretler yer alıyordu.
Tozları üfleyerek kağıdı Cosıp ve prense gösterdi. "Hey! Cosıp bu kağıda baksanıza." Cosıp ve prens Berilla'nın gösterdiği kağıda baktılar. Şaşırdılar, çünkü kâğıtta değişik şekiller yer alıyordu. "Berilla nerede buldun bu kağıdı?" diye sordu Cosıp. Berilla eliyle rafları gösterirken "Şu kitabın arkasında buldum. Sanırım biri saklamış." Prens biri saklamış sözünde Cosıp'a bakarak "Belki önemli bir kağıttır. Büyüyü bozmak için yarayabilir." dedi. Artık büyücünün odasında bulacak bir şey kalmadığını düşünerek odadan çıktılar.Diğer odalara, dolaplara, her yere bakmaya başladılar. Büyüyü bozmak için 'Ayın gölgesini kucaklayan ağaç'ı bulmaları gerekiyordu. Nerede olduğunu bilmedikleri bu ağacı arıyorlardı krallığı kurtarma ümitleri içinde.
Berilla gezinirken küçük bir su kuyusu gördü. Uzaktan o kadar da güzeldi ki. Yanına gidip içine bakmak istedi. Hoş, balık bulamayacaktı ama kuyu o kadar kendine çekiyordu ki büyüleyiciydi.
Yanına yaklaştı. Etrafında açan çiçeklere bakmaya doyamıyordu. O kadar hoştular ki bu krallığın içinde nasıl bu kadar canlı kalmışlar diye içinden geçirdi Berilla.
Etrafında döndü, çiçekleri kokladı. Gözlerini kapatıp o anı hissediyordu. Döndü... Dönmesi ile dengesini kaybetti. Gözlerini açtığında kendini prensin kollarında buldu. Prens gözlerinin içine bakıyor ve gülüyordu. "Buranın büyüsüne fazla kapılmamalısınız küçük hanım." diye takıldı prens Berilla'ya. Berilla, prensin gözlerine bakmaktan kendini alamıyordu. Gülümsedi. "Herhalde kollarımı rahat buldunuz. Hiç kalkmaya niyetiniz yok." diye kahkaya attı prens. Berilla bunun üzerine kendini toparladı. Kızarmaya başladığını hissetti. Gözlerini yere çevirmiş duruyordu. Prens, Berilla'nın çenesini tutarak yavaşça kaldırdı. "Kızardın Berilla. Bu kadar utangaç olma." diye yan bir gülümseme attı prens Berilla'ya. Berilla tebessüm ederek "Şey... Kusura bakma. İstemeden düştüm." dedi. Bunun üzerine prens bir kahkaha attı. "İsteyerek düştüğünü düşünmemiştim. Ama iyi olabilirdi.😉" Prens tatlı bir göz kırpınca Berilla prensin omzuna vurdu. "Çok kabasınız." Berilla'nın sinirli haline gülerek "Ben bir prensim." diye manalı manalı bakış attı prens. "Hadi daha fazla oyalanmayalım. Daha bir krallık kurtaracağız." Prens böyle derken kolunu uzattı ve Berilla, prensin koluna girdi.Cosıp elinde kitaplarla dolaşıyor, koşturuyordu. Krallık için yöntemler üretiyordu.
Uzaktan kol kola girmiş Berilla ve prensi gören Cosıp'ın yüzünde koca bir tebessüm oluştu. Öyle şirin ve masumdular ki. İkisi birlikte Cosıp'a doğru geldiler. Yaklaşınca Berilla kolunu çekmek istedi."Utandın değil mi Cosıp'ın bizi böyle görmesinden?" diye sordu prens. "Hayırr. Hem görse ne olacak ne var halimizde?" diye çıkıştı Berilla. Prens önüne dönüp yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. "Cosıp bir şey buldun mu?"
"Hayır efendim, bulamadım." diye üzgün sesle karşılık verdi Cosıp, prensin sorusuna.
Cosıp ve prens aralarında konuşurken, Berilla krallığın ilerisine -ormana- bakarken "Orada ne var?" diye sordu. "Orası orman. Krallığa bağlı." diye sorusuna karşılık verdi prens. "Oraya gidecek miyiz?" diye tekrar sordu Berilla. "Neden ki?" diye sorarken prens, Cosıp "Düşünmemiştik ama iyi fikir." diye karşılık verdi. "Bence gitmeliyiz."dedi Berilla tekrar gözlerini karşıdan,o diktiği noktadan almadan.
"Şimdi mi gitmeliyiz?" diye sordu prens Berilla'ya. Berilla kafasını sallayarak "Bu gece" dedi.
"Eve gitmemize gerek yok. Geceyi burada geçiririz." "Tamam Cosıp. Umarım annemler gelmemiştir." dedi Berilla uzun bir süreden sonra kafasını ormandan çevirerek. "Gelmiş olsalardı çoktan seni aramaya başlarlardı. Umarım krallık lanetini çözeriz onlar gelene kadar." dedi prens Berilla ya dönerek. "Umarım" diye iç geçirdi Berilla yine yüzünü ormana çevirerek.Biraz daha krallık içinde dolaşmaya başladılar. Eskilerden kalan anılar canlandı zihinlerinde. Krallık yeniden var olursa her şey eski haline dönerse, yarım kalan tüm her şey yeniden canlanır, yeşerirdi.
--Okuyan arkadaşlarımın oy vermesini rica ediyorum. Oylar çok düşük. İyi okumalar...--
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Krallık
AdventureOrmanın içerisinde güçlü bir krallık zaman içinde sihirle yok olur. Ormanda ailesi ile yaşayan genç kız prens ile krallığı kurtarmak zorunda kalır. Genç kız ile prens krallığı kurtarabilecek mi? Prens ailesine kavuşabilecek mi??