"Büyülü Güçler"

35 2 0
                                    

Berilla kitabı eline alınca bir güç tarafından ele geçirilmiş gibi hareket ediyordu. Kitaba odaklanarak sesli  bir şekilde okumaya başladı. "Büyünün başladığı yerde çözüm. Gerçek çözüm Gerçek sevgide." Berilla sanki başka bir boyuttaymış gibi kitabı okumaya devam ediyordu. Prens ve Cosıp ise ona şaşkınlıkla bakıyordu. "Bu kız büyücü felan mı Cosıp?" diye sordu Prens gözlerini kızdan almaya çalışarak.
Ama Cosıp da heyecanla ona bakıyordu. Ne demesi gerektiğine karar veremedi ve prensin sorusuna dudak bükerek karşılık verdi.

"Ayın gölgesine kavuşan ağaçta biter her şey. Doğru kişiyi burada kucaklar güç. Ailene kovuşmak için onu bulmalısın veliaht. Onun Sevgisini hisset.."

Berilla bu son sözcüğü söyleyerek tökezledi. Cosıp ve prens onu bir sandalyeye oturttular. Berilla'nın nefes alışverişi hızlanmıştı. Prens ve Cosıp endişe ile etrafında dönüp dolaşıyor ona bir şey olmasından korkuyorlardı.
Nihayet Berilla düzelmişti. Cosıp onun gözlerine kenetlenip neler olduğunu sordu. "Bilmiyorum Cosıp. Hiç bilmediğim bir güç tarafından tutulmuş gibi hissettim. Ama bu güç diğerine göre daha iyi hissettiriyor." Berilla zar zor nefes alışları arasında bunları söylemişti.
"Diğer güç mü? Ne gücü Berilla?" diye sordu Cosıp belki hayal ediyordur diye aklından geçirirken. " Her krallığa girişimde içimde oluşan dalgalar Cosıp. Bunu size söylemekten korktum ama gerçekten bir güç tarafından çekiliyormuş gibi hissediyorum. Hatta kolumun yaralandığında da o gücü hissettim. Şimdikinden daha acı bir güç." dedi Berilla kolunu gösterirken. Prens ise sadece konuşmayı dinliyordu. Bir ara kitabı göstererek "Kraliyet büyücüsünün yazdıklarını hatırlıyor musun Cosıp? Bunu ona danışmamalıydım diyordu. Diğeri demek ki kötü güç."
Bunu Cosıp da düşünmeye başladı. "Doğru diyorsunuz efendim. Sanırım daha dikkatli olmalıyız." derken Berilla'yı kaldırdı.
"Sanırım bugünlük bu kadar yeter. Yarın tekrar gelmeye çalışırız. Efendim siz kitabı alın." dedi Cosıp odadan çıkmaya hazırlanırken.

Cosıp ve Prens, Berilla'ya destek olarak eve ilerliyorlardı. Prens bir ara Cosıp'a dönerek "Doğru kişiyi nasıl bulacağım?" diye sordu. Cosıp bu sorunun cevabını bilmiyordu. Her şeyden o kadar etkilenmişti ki. "Bilmiyorum efendim." diye karşılık verdi. "Kitapta saklı her şey." dedi Berilla prense dönerek. Sanki hâlâ kitabı okuyor gibiydi. Cosıp ona dönerek "Nerden biliyorsun?" diye sordu.
"Biliyorum Cosıp. Kitabı ben okudum ve biliyorum." diye karşılık verdi Berilla. Sert ve kesin sesi ormanda çınlamıştı. Cosıp ise şaşırmıştı. "İyi misin Berilla?" Cosıp Berilla'nın gözlerine bakarak sormuştu soruyu. "İyiyim Cosıp. Söylediklerim için üzgünüm." dedi Berilla sesinin masum tonu ile.

Eve yaklaştılar. Ailesi eve gelmemişti. Zaten hemen gelmeleri mümkün değildi.
İçeri girdiler. Berilla izin alarak odasına gitmek ve biraz dinlenmek istediğini söyledi. Odasına doğru yavaşça çıktı. Kapıyı itti ve yatağına yattı. "Korkmamam gerekli. Yoksa her şey mahvolur."
Kısa sürede Berilla uykuya dalmıştı.
Prens ve Cosıp ise konu üzerinde düşünüyorlardı. Cosıp'ın kafasının içinde oluşan sorular onu bitiyordu. "Çözüm için gerekli olan şey ya oysa...O zaman imkânsız olur tüm çabalar. Gerçek sevgi derken büyücü ya onu kast etmişse... Ya o..."
"Cosıp ne yapacağız şimdi? Ne gibi yöntemlerimiz var?" diye sordu prens Cosıp'ın sessiz halkerini bozarak. "Bilmiyorum efendim. Hiç bir anlam veremiyorum." dedi Cosıp kendi düşüncelerini saklamaya çalışarak.

Berilla merdivenleri sessizce inip Peter ve Cosıp'ın yanına geldi. Az önceki halinden daha farklıydı. Yüzü canlanmış ve gülüşü yeniden doğmuştu. Gülümseyerek "Cosıp bir çözüm buldunuz mu?" diye sordu. Cosıp hayır anlamında başını salladı. Onun bu ışıltılı hali Peter ve Cosıp'ı da etkiledi. Berilla'nın var oluşu Krallığın kurtuluşu demekti.

Akşama doğru Berilla yiyecek bir şeyler hazırladı. Günün bütün yorgunluğu üzerlerine sinmişti. Yemeklerini yiyip hemen yatmayı düşlüyorlardı. Sofraya oturdular. Onlar olanları konuşurken dışarıdan tıkırtılar gelmeye başladı. Berilla, Cosıp'a geride durmasını söyledi. Onun görünmesi tehlikeliydi. Peter ve Berilla kapıya yöneldi. Yavaşça kapının yanında ki camdan dışarıyı gözetlediler. Berilla "Cosıp hemen saklan!" diye Cosıp'a döndü. "Babam geliyor hemen saklan" Cosıp'ın saklanmasına fırsat kalmadan babası kapıyı açtı. Ancak Berilla yakalanmayı göze alamayacağını bildiği için hemen yüzüğü çıkarttı ve babası eve adım atmadan Cosıp'ın saklanmasını sağladı.
"Baba" diye şaşkınca babasına seslendi Berilla. "Annem ve Kardeşim nerede?"  Babası yorgun ve soluk gözüküyordu. Kızından önce bir bardak su istedi. Derin derin aldığı nefesi düzeldi. "Annen ve kardeşin hastane de kızım. Ben sadece annenin istediği bir kaç parça eşyayı almaya geldim. Geri gideceğim." babası bunları söylerken kızının başını okşuyordu. Peter da yanlarında oturmuş onları dinliyordu. Baba ve kız arasındaki sessizliği bozarak "Durumu nasıl, iyidir umarım?" dedi. "İyi iyi. Sadece bir kaç gün daha yokuz. Bizsiz idare edebilir misiniz? dedi Berilla'nın babası. "Evet baba. Merak etme." dedi Berilla babasının eline çanta hazırlarken.

Berilla kardeşine ve annesine oldukça özlem duyuyordu ancak krallığı kurtarmak için zamana ihtiyacı vardı. Bu yüzden ne zaman geleceklerini soramadı.

Babası annesinin istediği eşyaları topladı, küçük bir çantaya koydu. Kapıya yöneldi, çıkarken durdu "Benim için de mi tabak koydun tatlı kızım." dedi masada duran Cosıp'ın tabağını görerek. Berilla durdu. İyi ki önceden farketmemişti babası. "Evet baba." dedi. Babasına yalan söylemek zorunda olduğu için içten içe kendine kızıyordu. "Kızım gitmem gerek. Sizinle yemek yersem geç kalırım." dedi babası üzgünce. "Peki baba. O zaman eline bir şeyler hazırlıyayım hem annem ve kardeşim de yer." dedi Berilla hızlıca yemekleri kaplara koyarken.
Babası evden çıktı Berilla da babasını uğurladı. Berilla masaya dönünce yüzüğü parmağına taktı. Cosıp süzülerek masaya oturdu. Berilla yüzünü elleriyle kapatmış "Aileme yalan söylemem ne kadar yanlış. Ama bunu yapmak zorundayım" diye kendi kendine söyleniyordu. Cosıp elini Berilla'nın omzuna koydu "Mecbur kaldığın için söylemek zorundaydın Berilla canını sıkma. Zamanı gelince anlatacaksın."

Berilla, Peter ve Cosıp yemeklerini yiyip odalarına çekildiler. Hepsi günün yorgunluğuna karşı güzel bir uyku çektiler. Onları daha çok iş bekliyordu. Koskaca Krallığı kurtarmaları gerekiyordu.

Kaybolan KrallıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin