-Bir İz Olmalı-

29 3 0
                                    

Prens o geceyi orada geçirmişti. Berilla'nın annesi ona oldukça iyi bakıyordu. Peter uzun zamandan beri ailesinden ayrı kalmasının hüznünü bu tatlı bayan sayesinde atıyordu. Ne tatlı bir aileye sahip bu kız, diye içinden geçirdi kadın ona yatacağı yeri gösterirken.

Gecenin geç saatleri evin içinde sesler oluşmaya başladı. Peter gözlerini açtı. Berilla ve annesinin seslerini duydu. Endişe hissetmeye başladı acaba Berilla bir şey mi söylemişti. Prens yerinden kalktı ve kafasını kapıdan uzattı. Berilla ile göz göze geldi. Kızın kızarmış gözlerinde endişe ve üzüntü vardı. "Ne oldu?" diye sordu Peter endişeyi anlayarak. "Kardeşim hasta. Annemler onu şehre götürecek. Ateşini bir türlü düşüremediler." Berilla bu son sözcüğü ağlamaklı bir sesle söylemişti.
Annesi onu öptü ve Peter'in başını okşadı. "Siz evden sakın ayrılmayın. Yarın akşama doğru geliriz. Gelemezsek sakın endişelenme tamam mı tatlı kızım? Misafirimize iyi bak."
Annesi gitmişti. Berilla umarım iyi haberle dönersiniz diye peşlerinden seslendi. Onlar gittikten yarım saat sonra Berilla yüzüğü taktı ve Cosıp'a anlattı olanları.
Cosıp uzun zaman sonra ilk defa bir yatakta yatmıştı. Ne rahattı burası.

Ertesi sabah ilk uyanan Berilla idi. Bir şeyler hazırladı. Herkesi uyandırdı ve kahvaltı yaptılar. Kahvaltı sonrası hazırlanıp tekrar Krallığın yolunu tuttular. "Annenler ne zamana gelir sence."  diye sordu Cosıp, uzun bir süre krallığı araştırmayı umarak "Sanırım yarına doğru ancak gelirler. Çünkü hastane oldukça uzak." dedi Berilla.

O muhteşem ama bir o kadar eski olan Krallığa vardılar. Tek tek ve sessizce dolaşmaya başladılar. Kocaman saraya girdiler. Berilla yine vücudunda dalgalanma hissetti. Bir hayal miydi bu yoksa gerçek mi??  Sormaya korkuyordu Berilla. Prensin onu küçümsemesi zaten çok zoruna gidiyordu.

"Kraliyet büyücüsünün odasına tekrar bakalım. Belki gözümüzden bir şey kaçmıştır." dedi Cosıp. Hep birlikte oraya girdiler. "Kenarlardan uzak dur. Tekrar yaralanmanı istemem doğrusu." diye güldü prens. Berilla kızmıştı ama prense bakınca o da gülümsedi.
Kitapları karıştırmaya başladılar. Birinde mutlaka bir şey olmalıydı. Büyüyü bozmak için bir şeyler olmalıydı. "Cosıp. Nasıl bir şey arıyoruz?" diye sordu Berilla sanki kendine sorar gibi kısık bir sesle. "Bilmiyorum ama bir büyü bozucu olmalı. Geçmişe ait bir iz olmalı Berilla." diye cevap verdi Cosıp bir ümitle.

"Geçmişe ait bir iz olmalı"...

Kaybolan KrallıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin