Oda kocamandı. Bahçe kadar büyük bir balkonu, oldukça şık bir yatağı vardı. Berilla gözlerini büyüttü. "Burası onun mu?" diye gösterdi. Cosıp kafasıyla onaylayarak Berilla'ya baktı. "Evet. Ve işte o da burda." Cosıp heyecanla odaya atıldı. Yatağın baş ucunda parlak bir çiçek vardı. Krallıktaki diğer solmuş çiçeklerin aksine bu çiçek taze bir çiçekti.
Berilla odaya girdi. Cosıp eliyle çiçeği seviyordu. "Her şey içinde sihir barındırır." dedi Cosıp, Berilla'nın elini çiçeğe uzatarak. Berilla'nın çiçeğe dokunması ile çiçeğin yaprakları dönerek Berilla'nın önüne düştü. Bir ışık ve işte. Veliaht prensi tam karşısında dikilmiş gözlerinin içine bakıyordu. Kahverengi gözleri ve kumral saçlı bu genç şaşırmış bir şekilde Cosıp'a döndü. Boynuna sarılarak "Cosıp" dedi. Cosıp, prensin ona sarılmasından utandı ve prensin önünde hemen eğildi. Ama genç prens onu tutarak kaldırdı. "Krallığımız yok oldu. Ben bir prens değilim Cosıp." Genç adam bunları söylerken sesi titriyordu. "Ne olursa olsun siz her zaman bizlerin prensi olarak kalacaksınız efendim." diyerek tebessüm etti.
Genç prens o zaman yanlarında duran Berilla'yı farketti. Döndü ve "Teşekkür ederim. Ben prens Peter." diyerek elini uzattı. Berilla utanarak elini uzattı ve "Berilla" dedi.
Cosıp yüzüğün bulunmasından bu yana olanları prense anlatmaya çalışıyor çözüm için öneriler üretiyordu. Prens saygıyla dinliyor fakat hâlâ nasıl kurtulacaklarını anlamıyordu. "İyi de Cosıp nasıl laneti bozacağız?" dedi prens sertçe. Cosıp kızarmış bir şekilde Berilla'yı gösterdi. "Efendim, bize Berilla yardım edecek. Büyücünün dediği gibi benim bilgim, sizin gücünüz ve onun sevgisi." Cosıp böyle derken prens Berilla'ya baktı. İçinden 'bu mu' diyordu sanki. Berilla bunu hissetmişti. "Elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım. Yüzük beni seçtiyse bir bildiği vardır." dedi prense dönerek sanki hissettiklerini anlamış gibi. Prens bir şey demedi. Çünkü biliyordu. Yüzük kimi seçtiyse o kişiyi değiştiremezdi. Bu bir kız veya bir çocuk olsa bile. Prens böyle düşünüyordu. Ancak Berilla'nın içinde bulunan sevgi her şeye yetecek kadar güçlüydü. Berilla bunu hissetmeye başladı prense daha bir inatla.
Prens, Krallığın büyücüsünün odasını göstererek "Burada bir şeyler buluruz belki" dedi. İçeri girip bütün kitaplara bakmaya başladılar. Ne var ki! Berilla o sıra bir çığlık attı. Kolunda kocaman bir çizik vardı. Ve çok fazla kanıyordu. Cosıp yarayı tutarak "Korkma ben şimdi halledicem" dedi. Berilla korkmuştu. Nasıl oldu anlamıyordu. Bir an vücudunda oluşan dalgaları hissetmiş ve tökezlemişti. Duvara yaslandığında duvardan akan bir dalga ile kolunda kocaman bir yara oluşmuştu.
Ne olmuştu böyle? Yoksa krallığı kurtarırken kendisi mi yok olacaktı??
(Umarım beğenirsiniz. Lütfen devamı için oylama yapmayı ve yorum bırakmayı unutmayın.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Krallık
AdventureOrmanın içerisinde güçlü bir krallık zaman içinde sihirle yok olur. Ormanda ailesi ile yaşayan genç kız prens ile krallığı kurtarmak zorunda kalır. Genç kız ile prens krallığı kurtarabilecek mi? Prens ailesine kavuşabilecek mi??