Öncelikle 21. Bölümü okuyun.Bildirimler gelmediği için bölümü görmemiş olabilirsiniz...
EĞER BÖLÜMÜ HALA GÖREMİYORSANIZ YORUMLARA YAZIN TEKRAR ATACAĞIM.
Nao,White'in odasından çıkmış.Bahçede antrenman yapıyordu. White,bahçeye çıktığında Naoya selam verdi ve Tepegözlerden aldığı sopaları Maceracılar Loncasına götürmek için Lucifer'i çağırdı.
''Lucifer,daha iyi misin?''
''Evet,sahip.''
''Öyleyse,gidiyoruz!''
---------------------------------
White,Bargus'un köyünden 15 adet tahta Tepegöz sopası ve 1 adet demir Tepegöz sopası elde etmişti.White,Lucifer'in sırtında kısa bir süre yol aldıktan sonra Maceracılar Loncasına vardı. Lucifer'i kapının girişine bıraktıktan sonra içeri giren White,1.70 boylarında,sarışın,mavi gözlü Elf resepsiyonist ile karşılaştı. White,kadına doğru elindeki görev kağıdı ile yürüdü.
''Şey...Tepegözleri öldürdüm.''
''Ödülümü alabilir miyim?''
Kadın,White'in dediklerini duyunca inanmamış bir yüz ifadesi ile sordu.Bu kadar kısa sürede Tepegözleri öldürmenin kolay yolu yoktu.
''Tepegözlerin sopalarını getirdiniz mi?''
''Evet.''
White,resepsiyonistin saygısız ve şüpheci bir şekilde konuşmasından rahatsız olmuştu...
''Benimle yandaki odaya gelin.''
White,kadının dediklerini duyunca kafasını salladı ve kadını takip etti.Girdikleri oda,Lonca binasının girişinden kat be kat büyüktü. White Durum Menüsünü açtı ve göreve tekrardan bir göz attı.
Görev: Tepegözleri Durdur!
Açıklama: Tepegözler Trae İmparatorluğu İçin Büyük Tehdit Oluşturuyor.
Amaç: 2 Tepegöz Öldür ve Sopalarını Loncaya Götür
Ödül: 10 Altın
Değişken Ödül: 2 Tane Tepegözden Sonra Her Avlanan Tepegöz İçin 2 Altın Para Ödül Verilecektir.
Kafasından hesap yapan White,görevden kesin olarak 36 Altın alıyordu lakin Bargus'un sopasına karşılık ne alacağını tam olarak bilmiyordu.
White,boyut çantasından sopaların tamamını çıkardı.Sopaları gören kadın White'a şok olmuş bir şekilde bakıyordu.
Bir gün içinde 16 tane Tepegöz öldürmek mi?
Bunu herhangi bir D Seviye Maceracı grubu yapamazdı. C seviye Maceracılar bile Tepegöz avlarken ölebilirlerdi.
Kadın,sopalara biraz daha göz atınca tahta sopaların arasında kalmış olan metal sopayı gördü.
''O-o so-sopa Tepegöz Şefi Bargus'un sopası mı ?''
''Evet.''
Kadın,White'in dediklerini duyunca korku ve saygı dolu bir yüz ile düşüncelerini dile getirdi.
''İlk başta sizin yalnızca şanslı biri olduğunuzu düşünmüştüm lakin şimdi size saygı duyuyorum...''
White ise içinden kahkaha atıyordu...
''Buyurun ödülünüz,38 Altın ve Tepegöz şefini öldürdüğünüz içinde ekstra olarak 100 Altın...''
''Teşekkürler.''
White,kadının uzattığı Altın dolu keseyi aldı ve Boyut Çantasına koydu.Loncadan çıkan White,eve doğru yola koyuldu.Eve giden White,Nao'nun bahçede antrenman yaptığını görünce iç geçirdi.Evin kapısından içeri giren White,kendi kendine mırıldandı.
''Bu kadar güzel bir kızın eğitimi bırakıp hayatın güzelliklerini tatması lazım...''
Lakin Nao bunu duymuştu...
White,içeri girince Luciferide yanına aldı ve yere oturup bağdaş kurdu. Lucifer ise sahibinin yanına yerleşti. White,bir yandan Lucifer'i severken bir yandan da Sisteme aklındaki soruları sordu.
''Sistem,Vücut Güçlendirme Sanatını kullanırken neyi yanlış yaptım?''
[Kullanıcı,Dağıtılacak Mana Miktarına Karar Vermediği İçin Mananın Tamamını Kaslarına Dağıttı.Bir Sonraki Sefere Hissettiğiniz Mavi Işığın Yönlendirmesini Yapmadan Önce Mavi Işığı Parçalara Ayırın.]
''Peki aynı şekilde Vücut Güçlendirme Sanatını kullanırsam önceki seferdeki gibi büyük bir güç artışı yaşayabilecek miyim?''
[Hayır.Vücut Güçlendirme Sanatı Parçala Ve Tamir Et Şeklinde Çalışır.Önceki Sefer Verdiğiniz Mana Miktarı İle Parçalanan Kaslarınız Ve Kemikleriniz Tekrar Mananız İle Onarıldı Lakin Şuan Kemiklerinizi Sahip Olduğunuz Mana Miktarı İle Kırıp Yenileyemezsiniz.]
''Anladım.Galiba...''
White,Lucifer'i kafasını okşamaya devam ederken Durum Penceresini açtı ve İstatistiklerini inceledi.Vücut Güçlendirme Sanatı ciddi anlamda işine yaramıştı. White,uykusu geldiği için ve uzun bir süredir rahat bir uyku çekmediği için uyumak istiyordu.Yatağa uzanan White,yavaşça gözlerini kapadı ve yatak üzerinde rahat bir pozisyon almak için sağa döndü.
Dönmesi ile White'in eli bir şeye değdi. White gözlerini açtığında karşısında gözleri sulu Rose'i görmeyi beklemiyordu...
White,böyle bir şey beklemediği için doğal olarak çığlık attı ve yatağından fırladı.
''Dur...Gitme lütfen!''
Nao,çığlığı duyunca odaya koştu.Kapıyı hızlıca açan Nao,Rose'in gecelik ile yatakta yattığını ve White'in utanmış olan halini görünce muzip bir gülümseme ile White'a baktı.
''Hiçbir şey görmedim,İyi geceler.''
Dedi ve kapıyı kapadı. Rose ise hala gözleri sulu ve sessiz bir şekilde White'a bakıyordu. White,zeki biri olduğu için durumu azda olsa kavramıştı lakin emin olmak için Rose'a sordu.
''Rose,karanlıktan korkuyor musun acaba?''
Rose,cevap vermedi.Evet anlamında kafasını salladı.
''Ciddi misin?''
Rose bir kez daha kafasını salladı. White ise kahkahalar eşliğinde yerde sürünmeye başladı. Rose,White'in bu tutumunu görünce sinirli bir şekilde White'i toprak kafesin içine tıktı.
Lucifer ise sahibine acıma ve üzüntülü bir yüzle baktı ve uyumaya devam etti.
White,Rose'in ısrarlarına dayanamadı ve beraber yatmaya karar verdi lakin Rose,White'a sıkı bir şekilde sarıldığı için White uyuyamıyordu...
- ---------------------------------
Not:Kitaba hiçbir zaman cinsellikle alakalı bir şey katmak istemiyorum ve katmayacağım.Burada okuyan küçük arkadaşlarımızın psikolojisini bozmakta istemiyorum.iyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
White
FantasíaHayatındaki tüm anlamı kaybetmiş birinin hayatının amacını araması... Edebi bir değeri yoktur.Bu kitap eğlence amacıyla yazılmıştır ve bu şekilde yazılmaya devam edilecektir. Kapak Tasarımı: @ilgincokur