White ve diğerleri yüzünü ekşitti.
''Sende sihirli bitki yemekten bıktın değil mi?''
White babasına sezdirmeden kafasını salladı
''Bugüne özel olarak başka bir şeyler yemek ister misin?''
White'in gözleri parladı ve mutlu bir şekilde içeri koşmaya başladı.
Girasca ve diğerleri White'in bu hareketine karşılık olarak kahkaha atmaya başladılar.
White'in ise içinden şu düşünceler geçiyordu.
'Çocuk gibi davranmak cidden zor...'
---------------------------------------------
White, esneyerek gözlerini ovuşturdu.
Dün ki olay zinciri kendisini çok yormuştu.
Göz altları morarmış, gözleri kanlanmıştı.
Kollarını kaldırmak bile kendisine çok zor bir işmiş gibi geliyordu...
White bunun sebebini sisteme sorduğunda ise bunun normal olduğunu, ruhlar ile yapılan antlaşmalar sonucu belli bir enerji tüketildiğini söyledi.
Alanında en iyi iki ruh ile anlaşmış olan White'in yorulması gayet normaldi.
White, Zera'nın odaya ani bir şekilde girmesi ile yüzünü Zeraya çevirdi.
''Efendim, isterseniz daha sonra geleyim.''
''Gerek yok, uykum kaçtı.''
White, Zera'nın kendisini giydirmesi için ayağa kalktı lakin buna halen alışamamıştı.
Kafasını çeviriyor Zeraya bakmayarak utandığını saklamaya çalışıyordu.
Bir defasında kıyafetlerini kendi kendine giymeye çalıştığından dolayı Zera tarafından azarlanmıştı.
White giydirilirken aşağı katta bağrışma sesleri duydu lakin bağrışma seslerinin tam olarak ne olduğunu anlayamadı.
''Oğlum'un dövüş sanatlarına yönelmesini istiyorum!''
''Gruv, saçmalamayı keser misin?!''
''Oğlumuzun en iyi iki elemente sahip olduğunu göremeyecek kadar kalın kafalı mısın?!''
''Bu iki elemente yalnızca büyücülük eğitimi ile geliştirebilir, dövüş sanatlarına ayıracak zamanı yok!''
White, kıyafetlerini giydikten sonra aşağıya indi ve oturma odasının olduğu yere geldi.
Anne ve babasının neden kavga ettiğini az çok tahmin edebiliyordu. ve aralarını düzeltmek adına el atmak zorundaydı.
''Asıl sen anlamıyorsun!''
''Karanlık ve Işık elementini vücudunu güçlendirmek için kullanırsa karşısına kim çıkarsa çıksın onu alt edecektir.''
''Bu şekilde dövüş sanatlarının zirvesine ulaşabilir!''
Girasca ise oturma odasının girişinde iç çekiyordu.
Bu ikisi genel olarak anlaşamadıkları zaman işi kuvvet ile çözmeye çalışıyordu.
White, Girasca'nın yanına geldi ve sessizce Girascaya baktı.
''Öğrencim, bir sorun mu var?''
''Usta, annem ve babam neden kavga ediyor?''
''Senin hangi alana yönelmen konusunda kavga ediyorlar.''
White'in tahmini doğru çıkmıştı. Aniden annesinden büyü gücü yayıldığını hisseden White, elinde büyü gücünü biriktirmeye başladı.
Cagey'in etrafında büyü bariyeri oluşuyor ve asasının ucu mavi bir şekilde parlıyordu.
Gruv ise kılıcını çekti ve ardında gözleri kırmızıya büründü, derisinden pullar çıkıyordu.
Girasca olaya müdahale etmek adına asasını kaldırdı lakin tam büyüyü oluşturmaya başlıyordu ki White'in hareket ettiğini gördü.
Girasca bunun üzerine büyüsünü iptal etti.
Ne olacağını merak ediyordu.
White'in kolunun etrafından kavisli bir şekilde zıt yönde dönen siyah ve beyaz ışık çizgisi vardı.
White avuç içini açıp elini anne ve babasının arasındaki duvara doğrulttu.
Elindeki iki ışık daha hızlı dönmeye başladı.
Birdenbire White'in elinden iki tane ejder şeklinde birbirinin etrafından dönen siyah ve beyaz ışık çıktı.
Bu iki ejder şeklindeki ışığın boyutu küçük bir çocuğun boyu kadardı lakin genede korkunç bir his veriyordu.
Gruv ve Cagey büyüyü hissettikleri zaman büyünün yapıldığı yöne doğru odaklandılar.
White'in kendilerine gelen büyüsünü görmüşlerdi lakin büyünün hızı kaçmalarına engel oldu.
Ardından büyü ikisinin arasından geçti ve duvarda insan kafası büyüklüğünde bir delik bırakarak yoluna devam etti.
''Bana sormadan benim hangi yol üzerinde yürüyeceğime karar mı veriyorsunuz?''
White'in bunu söylerken bir gözü siyah bir alev diğer gözü ise beyaz bir alevle parlıyordu.
''Şey...''
''Şey...''
''Onun suçu!''
''Onun suçu!''
Bunu gören Girasca, kafasını eğip elini alnına vurdu.
Bu ikisi hiç büyümeyecek miydi?
White ise iç çekmeyi ihmal etmedi.
''Neyse, ben hem dövüş sanatlarına hem de büyüye yöneliyorum.''
Odadaki herkes bunu duyunca şaşırdı.
''Oğlum, emin misin?''
''Bunu yapabilmen için normalde verdiğin çabanın iki katını vermen gerekiyor.''
''Boş zamana sahip olmayacak.''
''Bu kadar mı?''
Gruv oğlunun gözlerine baktı.
Oğlunun gözleri hırs ile doluydu, gülümsemeden edemedi.
Girasca, White'in bunu daha önceden planlamış olduğunu hissetti, bu yüzden bir şey demedi lakin şaşırmıştı.
Sonuçta White daha 5 yaşındaydı.
5 yaşında bir çocuğun bu kadar kendinden emin karar vermesi hoşuna gitmemiş değildi.
Girasca boğazını temizlemek için bir kaç kez öksürdü.
''O zaman benimle Alcax Büyü Akademisine gel.''
''Peki, dövüş sanatları nasıl çalışacağım?''
''Büyü akademisinde sana dövüş sanatları öğretebilecek bir dostum var.''
Cagey bunu duyduğunda Girasca'nın sözünü kesti.Ses tonundan şaşırdığı belli oluyordu.
''Usta Girasca, o kişiden bahsetmiyorsunuz değil mi?''
''Evet, o kişiden bahsediyorum.''
White ise daha fazla dayanamayarak konuştu.
''Kimden bahsediyorsunuz?''
''Vahşi.''
Gruv ve Cagey'in bu duyduklarından sonra gözleri parlamıştı.
İkisi de bu ismin kime ait olduğunu çok iyi biliyordu.
--------------------------------
Y.N 1:Yazım hatas,mantık hatası vesaire varsa söylemeyi unutmayınız.
Y.N 2:Editör arıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
White
خيال (فانتازيا)Hayatındaki tüm anlamı kaybetmiş birinin hayatının amacını araması... Edebi bir değeri yoktur.Bu kitap eğlence amacıyla yazılmıştır ve bu şekilde yazılmaya devam edilecektir. Kapak Tasarımı: @ilgincokur