11.BÖLÜM

4.4K 280 62
                                    

Medya: Selin Atan

Alarmın çalmasıyla kalkıp yatakta oturdum. Telefonu komidinin üzerinden alıp bildirimler kısmına girip mesaj gelmiş mi diye baktım. Gizli Numara'dan mesaj vardı.

Gizli numara : Son görüşmemiz kötü olsun istemiyorum. Bugün saat 17.00'da *** adrese gel ve benim kim olduğumu gör.

Cevap yazmadım, ama o adrese gidecektim. Hem merak ettiğimden, hemde hesap sormak için gizli numarayı görmek için gidecektim.

Hâlâ anlamıyordum, nasıl gizli numara beni bu kadar küçük düşürebilmişti? Beni bu kadar aşağılayabilmişti? Hem de hiç bir şey yapmadığım hâlde. En önemlisi ben niye bu kadar üzüldüm? Yoksa gizli numaraya değer mi veriyordum? Yok ya , sadece birinin seni sevmesi, önemsemesi, koruması sadece özel hissettiriyor. Evet evet kesinlikle öyle. Başka bir açıklaması olamaz.

Moralim bozuk bir şekilde yataktan kalktım ve Selin'i uyandırdım. Kalkınca " Selin plan iptal oldu, artık gizli numara diye biri de yok, özel numara da. Bugün onu görmek için saat 17.00'da *** adrese gideceğim. Sonra normal hayatımıza sıkıcılığıyla geri dönüyoruz." dediğimde Selin " Şaka mı yapıyorsun sen? Kesin şaka şaka , çünkü sen hemen hemen pes etmezsin. "

"Sence şaka yapar gibi bir halim mi var?"

"Doğru, yüzün sirke satıyor. Noldu peki, anlatsana."

Telefonu verip mesajları okuttum. Mesajları okuduğunda yüzü sinirli bir ifadeye bürünmüştü.

"Vay şerefsiz! O kim oluyor da hiç bir şey yapmadığın halde seni bu kadar küçük düşürebiliyor? Hah, bir de neymiş sevdiği için pişman değilmiş! Bir de pişman olsaymış! Bence o adrese gitme! Ama dur ya da git, hatta beraber gidelim ben meraktan çatlarım. Orada saçını başını yolarım ben onun ! Tutma beni şimdi gidiyorum ben!"

Ona boş bir şekilde bakınca dram yapmaya devam etti .

"Tutmayın lan beni! Lan tutsana , şurda dramatik bir an yaşıyoruz. İçine ettin vallahi. Tut hadi tut. Lan nereye gidiyorsun ? Beni de bekle, tamam tamam sustum." diye arkamdan seslendi odadan çıkarken.

Mutfağa giderken Selin de arkadan beni takip ediyordu. Annem de kahvaltıyı hazırlıyordu. Babam is sol elinde bir gazete sağ elinde koyu demli çayını içiyordu. Bugün şirkete biraz geç gidiyordu. Yanaklarını öpüp masaya Selin ile birlikte oturduk. Annem de masaya oturunca kahvaltıya başladık.

"Kızım hoşgeldin, kusura bakma dün geç geldim diye seninle ilgilenemedim. Annen ve babanlar nasıl?"

"Önemli değil, Sinan Amca. Annem ve babamlar da iyiler." diye cevap verip tatlı bir şekilde gülümsedi.

"İyi iyi, onlar da gelmiyorlar mı bu taraflara?"

"Babam bu taraflara gelmek için uğraşıyor." deyip kahvaltısına devam etti.

Kahvaltımız bitince bu sefer kavga etmeden elimizi yıkayıp dişimizi fırçaladık. Benim odama girip hazırlanmaya başladık. Selin misafir öğrenci olarak geldiği için siyah kot pantolon giyip üstüne omzu düşük bir kısa kollu geçirdi. Bende formalarımı giyip aynanın önüne geçip eyeliner sürüp saçımı açık bıraktım. Selin de aynısını yapınca dün hazırladığım okul çantamı elime alıp sırtıma taktım. Aşağı inip, siyah conversemi giydim. Selin de ayakkabılarını giyince beraber apartmandan çıktık. Servisi beklemeye başladık. Servis 10 dakika sonra gelince binip arka sıralara cam tarafına oturduk. Telefonumu çıkarıp şarkı listesine girdim. Dua Lipa- IDGAF şarkısını açtım ve kafamı cama yaslayıp dinlemeye başladım. Selin'e bakınca hararetli bir şekilde biriyle yazıştıştığını gördüm. Ağzından bir küfür çıkınca kaşlarım çatıldı.

Gizli Numara Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin