Gizli Numara
Maç bitmişti ve Hazal tribünden aşağı iniyordu. Aras'ın biraz gerisinde duruyordu. Derken cebinden telefonu çıkardı ve bana yani Gizli Numara'ya mesaj attı.
Hemen arkasında olduğum için biraz geriye gittim ve mesajına cevap vermek için elimi cebime soktum. Ama telefon cebimde değildi. Hay aksi bugün Aras'ta kalmıştım evden çıkarken telefonu unutmuştum ve yanlışlıkla Aras'ın telefonunu almıştım. Benim acelem olduğu için Aras geri dönüp benim yerime telefonu almıştı. Telefon büyük ihtimalle Aras da kalmıştı.
Aras'ın cebi titreyence Hazal gözlerini telefondan kaldırdı ve gözleri büyümüş bir şekilde Aras'a bakmaya başladı. Neyseki benim cebimde değildi. Ama bu sefer Aras'ı gizli numara yani ben sanmıştı.
Hazal Aras'a doğru yaklaştı.Hemen bende Hazal'ın arkasından yürümeye başladım. Ama çok geriden gidiyordum ki beni görmesin. Sonra vazgeçtim en iyisi onları beklemekti. Aras bu işi hallederdi. Ama iyiki telefon bende değildi. Benim olduğumu öğrenirse nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyordum. Büyük ihtimalle benimle konuşmayı keserdi. Ama olsun ben onu severken her şeyi göze alarak sevmiştim. Buna da katlanırdım. Onun yakınında olup arkadaşı gibi davranmak çok kötüydü.Onu gördüğüm zaman karnımda filler tepişiyor, heyecandan dilim tutuluyordu. Ama o hiç beni fark etmemişti.
Bu gidişle de beni hiç fark etmeyecekti. Derken Aras'ın telefonu çaldı, elimi cebime soktum ve kimin aradığını baktım. Babası arıyordu, önemli bir şey olmalıydı çünkü babası başka bir şey için aramazdı. Çağrı bitince hemen Aras'ın telefonundan kendimi aradım. Biraz beklediğimde telefon açılmıştı ve bağrışma sesleri geliyordu. Bu ses Aras'ın sesiydi!
" Ben gizli numara falan değilim tamam mı! Ben sadece gizli numaranın arkadaşıyım ve dün bende kaldığı için telefonunu bende unutmuş! Bence sen gizli numaranın sevgisini hak etmiyorsun bile! Aklındaki senaryoları sil, çünkü gizli numaranın sevgisi gerçek ve emin ol bu dediklerini duysa çok üzülürdü." geriye doğru adımladım. Hazal benim hakkımda kesin kötü bir şey söylemişti. Yoksa Aras bu şekilde çıkışmazdı. Biliyordu benim ne kadar sevdiğimi ve ne kadar acı çektiğimi. O kadar şey yaptıktan sonra böyle mi düşünüyordu? Beni bu kadar adi bir insan olarak mı görüyordu?
Konuşmaları bittiğinde gözümden bir damla yaş süzüldü ve ses değiştiriciyi açıp konuşmaya karar verdim. Güçlü ve ağladığım için de boğuk çıkan sesimle ağzımdan şu kelimeler döküldü;
"Duydum konuşmalarınızın başından beri her şeyini kelimesi kelimesine duydum... "
Ve bip sesi telefonu direk kapattım. Ben bunu hak etmiyordum. Onun için her şeyi yapmışken, o bilmemesine rağmen bunların hiç birini hak etmiyordum. Hele ki mafyalardan babasının şirketini kurtarmışken, ben olmasaydım şirketleri batacakları gerçeğini göz önünde bulundurursak bunları ona iyiliği için söylemesem de hak etmiyordum.
Hazal
Telefondan gelen sesle afalladım. Bu karşımdaki çocuk gizli numara değildi. Gizli numara az önce telefondan gelen kişiydi. Şimdi ben bunları boşu boşuna mı söylemiştim? Ama ağzımdan çıkan bir anlık sinirle söylediğim şeylerdi onlar. Aslında öyle düşünmüyordum. Off şimdi ben nasıl affettireceğim kendimi? Gerçekten çok pişmandım. Karşımdaki çocuğun gözlerine baktım. O da bana sinirle bakıyordu.
"Kendimi gizli numaraya nasıl affettirebilirim? Ben o sözleri sinirlendiğim için söyledim. Aslında öyle düşünmüyordum. "
"Sebepsiz yere sinirlendiğin farkında mısın? O çocuk senin için neler yaptı haberin var mı senin? Hayatını kurtardı, hayatını! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Numara Mı?
HumorHazal'ın Gizli'ye olan aşkını kendine bir türlü itiraf edememesi, Ulaş'ın Selin yüzünden aşka inanmamasından sonra, ilk görüşte aşık olması, ( Tabii yaptığı şebeklikleri unutmamak lazım.) Rüzgar'ın büyük aşklar nefretle başlar teorisinden nefret e...