Medya : Hazal Esenkaya
Neden arkamı dönmediysem? Sonunda gizli numarayı görecektim. Napalım artık iş işten geçmişti.
Mesajları Rüzgar'a gösterdim. Okuduktan sonra "Gerizekalı"deyip kafama vurdu. O sırada Ulaş da mesajlara bakmaya çalışıyordu. Eline tutuşturdum ve okumasını bekledim. Okuyunca gülmeye başladı. Daha önceki mesajlara bakmak için ekranı yukarı kaldırınca telefonu elinden çekip ekranı kilitledim. Ona tip tip baktım sonra da bende salaklığıma gülmeye başladım.
Hava çoktan kararmaya başlamıştı.
" Rüzgaaar hadi eve gidelim , Seda Teyze merak etmiştir bizi, zaten hava da karardı . " dedim.
"Tamam Seda Sultan'ı kızdırmadan eve dönelim." deyince siteye doğru yürümeye başladık. Çok da uzaklaşmadığımız için hemen vardık. Siteye girdik, apartmana varınca merdivenleri çıktık. Kapıyı çaldık ve beklemeye başladık. Saate bakmak için telefonun ekranını açtım. Saati görünce gözlerim büyüdü. Çünkü saat 21:00'dı. Saati Rüzgar'a söyleyince "Tam tamına sıçtık" diye fısıldayınca Ulaş ile beraber aynı anda kafa salladık. Kapı açılınca Seda Teyze'nin sağ eli belinde , sol elinde oklavayla bizi beklediğini gördük. Suna da arkada hem kafa sallıyor hem de kendini gülmemek için zor tutuyordu.
Şirince gülümsemeye çalışarak " Nasılsın Seda Teyze ? " dedim.
" Sizinle içerde görüşeceğiz ." dedi ve oklavayı sallayarak içeri girdi. Bizde ayakkabılarımızı çıkarıp içeri girdik. Koltuklara sırayla dizilip kurbanlık koyun gibi beklemeye başladık. Boynumuz eğik ellerimiz bağlı küçük emrah bakışları atmaya çalışıyorduk. Tabiki ama başaramıyorduk. Seda Teyze bişe demiyordu, ama bizim için endişeleniyordu.
" Neredeydiniz bu saate kadar oğlum?" diye Rüzgar'a seslendi . Bana bakarak 'senin yüzünden bunlar, keşke senin aklına uymasaydım ' anlamında bir bakış attı. Ona dil uzatıp önüme döndüm ve gülmemek için elimi yüzümle kapatıp sıranın bana gelmesini bekledim.
"Anne zamanın nasıl geçtiğini anlayamamışız işte, söz bir daha geç kalmayacağız " dedi.
" Hazal kızım , sen aranızda en aklı başında olanısın. Niye fark etmedin saati? Bakın ben size güveniyorum ama dışardakilere güvenmiyorum." diye bana seslenince yine şirin olduğunu umduğum bir bakış atarak " Seda Teyze Rüzgar'ın da dediği gibi zamanın nasıl geçtiğini anlamamışız." dedim. Böyle deyince bizi ayağa kaldırıp popomuza bir fiske attı ve "Oturun." dedi. Aslında gerçekten saate bakmak aklımızın ucundan bile geçmemişti.
" Tamam bu seferlik affettim. Ama birdaha olmasın. Elinizi yıkayın da yemek yiyelim." diyince yanaklarını sıkıp sulu sulu öptüm. Ulaş da yanımıza gelip poposuyla beni yana itti . " Çekil kız." deyip yalakalık yapmaya başladı.
" Seda Sultan sen en şahanesin, sen en güzelisin , ikinci annem gibisin. Benim annem senin yerinde olsaydı beni döverdi. Aslında sende dövmüş sayılırsın ama acımadı, merak etme. " deyip yanağını sıktı.
"Deli oğlan" deyip Ulaş'ın elinden kurtulup mutfağa yemek hazırlamaya gitti. Bizde Rüzgar'ın odasına doğru yürümeye başladık. Odaya girince odanın dağınıklığının toplanmış olduğunu gördük. Rüzgar odayı görünce bir küfür savurdu. Ulaş ile beraber gülmeye başladık. Rüzgar bize öldürücü bakışlarını atmaya başlayınca susmak zorunda kaldık. Rüzgar ise söyleniyordu. Rüzgar'a " Bugün sizde kalacağım . Seda Teyze izin verir değil mi? " diye sordum.
"Saçmalama tabiki izin verir. Zaten sormadan kıyafetlerini getirmişsin bile. Çantanı görmedim sanma. Git annene haber ver." deyince telefonu cebimden çıkarıp annemi aradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Numara Mı?
HumorHazal'ın Gizli'ye olan aşkını kendine bir türlü itiraf edememesi, Ulaş'ın Selin yüzünden aşka inanmamasından sonra, ilk görüşte aşık olması, ( Tabii yaptığı şebeklikleri unutmamak lazım.) Rüzgar'ın büyük aşklar nefretle başlar teorisinden nefret e...