ŞİŞMAN (Yeniden Düzenleniyor)

Bölüm 1

Bu dünyada en çok istediğim şey ne biliyor musunuz? Bir sabah gözlerimi açtığımda tamamen değişmiş olmak. Aynaya baktığımda kilolu çirkin bir kız değil, güzel ve zayıf bir kız görmek. Artık ben de aynada kendime bakıp giydiğim kıyafetin yakışıp yakışmadığını yorumlamak istiyorum. Her ne kadar bana ne milletin ne düşündüğünden desem de o işler öyle olmuyor işte. Yürürken insanların bana nasıl baktığını umursamamaya çalışsam da olmuyor işte. O iğneleyici bakışlar, o alaycı tavırlar ve o kötü sözler aklımdan hiç çıkmıyor. Çoğu insan girdiği ortamlarda dikkat çekmek ister. Ben de dikkat çekiyorum ama güzelliğimle ya da zekamla değil, dış görünüşümle, çirkinliğimle, kilomla veya kötü olan ne varsa onunla dikkat çekiyorum. Girdiğim bir ortamda tüm gözlerin anında bana dönmesi nasıl hissettiriyor biliyor musunuz? Yaşamayan hiç kimse bilemez bu duyguyu. Umarım yaşamazsınız da. Lütfen kilolu insanları yargılamayı bırakın artık. Kilolu bir insan gördüğünüzde ona sanki karşınızda dünyayı ele geçirmek isteyen bir uzaylı varmış gibi bakmayı bırakın. Bizim de duygularımız var, biz de insanız ya hani. Zayıf insanlardan hiç bir eksiğimiz yok. Fazlamız var zaten. İnsanın kendi görünüşü ile dalga geçmek zorunda kalması ne kadar kötü bir şey düşündünüz mü hiç? Sırf başkaları dalga geçtiğinde acınası görünmemek için yapılan şakalara gülmek zorunda kalmak ne kadar kötü bir şey mesela? Ya da dış görünüşüm ile barışıkmış gibi numara yapmak. Bunları ancak yaşayan anlar. Her sabah bu düşüncelerle uyanıyorum işte. Uzun bir süre düşündükten sonra hiçbir şeyin değişmeyeceğini anlayıp yatağımdan kalkıyor, banyoda göz altları şişmiş saçı başı dağılmış aptal suratıma bakıyorum. Şöyle bir inceliyorum yüzümü pürüzsüz yumuşak bir cilt, dolgun yanaklar, renkli bir çift göz ve sarı saçlar. Aslında çoğu kızdan daha güzel bir yüze sahibim. Fakat insanlar 90 60 90 bir beden, uzun bacaklar,mükemmel bir yüz gibi saçma güzellik standartlarının altındaki insanlara pek de iyi davranmıyor. Mutlaka dalga geçebilecek bir şey buluyorlar. Kaldı ki bunların hiçbiri bende yok. Kiloluyum, kısa sayılırım ve mükemmel bir yüzüm yok. Bu yüzden hayat benim için hiç kolay değil. Ama her şeye rağmen yaşamayı seviyorum. Bazen kendime soruyorum neden kiloluyum? İradesiz olduğum için olabilir belki de çünkü yemek yemeyi çok seviyorum. Bu arada ben Melis Güzel. Hayır hayır ben güzel değilim soy ismim Güzel ironik bir şekilde. Henüz lise 3.sinif olmam ile beraber berbat sınıf arkadaşlarım nedeniyle 3 yıldır işkence çekiyorum. 3 yaşındayken babamı kaybedince hayata yenik başlamışım zaten. İlk okuldayken çocuklar sürekli yetim diye seslenip dalga geçerlerdi. Ortaokuldan sonra yavaş yavaş kilom ile dalga geçmeye başladılar. O zamandan beri yürüyen balina adıyla biliniyorum. Pek arkadaşım olduğu söylenemez. Çünkü sadece bir arkadaşım var o da Damla. Okulun ilk gününden itibaren eşek şakalarına katılmayan ya da gülmeyen tek kişi o. Okulun ilk günü bana ne yaptılar biliyor musunuz? Kantinde otururken ketçap ve mayonezi yüzüme sıktılar üstüm başım berbat oldu. Herkes bana güldü. Gülmeyen tek kişi oydu, Damla. O yanıma gelip bana elini uzattı. Bunu neden yaptığını sorduğumda önceden kendisinin de kilolu olduğunu ve sonradan zayıfladığını söyledi. Bu sayede çok iyi anlaşmaya başladık. Kendi kendime konuşmamı annemin sesi böldü.

"Kızım Melis hadi okula geç kalıyorsun çabuk hazırlan"

"Tamam anne geliyorum"

Benim için hazırlanmaktan kolay ne var bir tişört ,bol paça bir pantolon ve babet , saçlarımı da at kuyruğu yaptım. Hafif makyajımı da yaptım. Zaten Damla'nın zoruyla makyaj yapıyorum. Bana hep hırs yap zayıfla diyor ama nerede bende o hırs. Ben daha yediğim çikolatanın jelatinini atmaya üşeniyorum birde  hırs edineceğim peh.

"Melis kızım neden her gün aynı şeyleri giyiyorsun? Bak ne diyeceğim yarın birlikte alışverişe gidelim mi anne kız? "

"Sonra herkes bana bakıp aa yürüyen balina da varmış deyip fotoğrafımı çeksin değil mi anne? "