ŞİŞMAN (Yeniden Düzenleniyor)

Mert 'in Yalanı

***Multimedia da Damla var ***

"Sen her aşık oldugun kişiye tokat atar mısın? Aaa çok ayıp"

Bir an dondum kaldim.Nereden öğrendi ki bu. Damla mı söyledi acaba ama o asla boyle bir sey yapmaz en iyisi yalanlamak

"Ne diyorsun sen be"

"Hadi ama öğrenmeyeceğimi mi sandin? Sana kötü bir haberim var malesef. Üzgünüm ama balinalarla aşk yaşamıyorum."

"Görkem sakın inanma ona yalan söylüyor. Yok öyle bir şey saçmaliyor işte. Hadi gidelim."

Her ne kadar kalbim kırılmış pardon parçalara ayrilip,ezilimip,üstünden geçilmiş olsa da belli etmemeye çalıştım.

"Hadi ama melis yalanlayip kurtulmaya çalışma. Sence bana aşık olduğunu anlamayacak kadar salak miyim. Tüm okul biliyor bana aşık olduğunu"

Mert lafını tamamlayamadan Görkem Mert'i yere serdi. Ard arda yumruk atmaya başladı. Mert'in yüzü kandan görülmez oluncaya kadar yumruk attı.en son Mert bayılınca yanıma geldi kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Okuldan çıktık bir kafeye gidip oturduk.

"Bütün her şeyi  anlatıyorsun"

"Anlatilacak pek bir sey yok aslinda"

"Mert'in soyledikleri dogru mu?"

Evet dersem çok kizacak bana hayir dersem de yalan soylemis olacagim. Yalan soylemek de istemiyorum. En iyisi konuyu degistirmek.

"Ben yarın Amerika'ya gidiyorum haberin var mi?"

"Amerika mı? Ne saçmalıyorsun kizim. Gitmiyorsun hiçbir yere izin vermiyorum."

"Saçmalama da lafımı tamamlayayım
Amerika'ya zayıflamaya gidiyorum tedavi göreceğim .Seneye geri Geleceğim."

"Zayıflığına da başlarım ha. Boşver zayıflamayı sen böyle de güzelsin."

"Bak benimle sürekli alay edilmesinden bıktım tamam mı bıktım. Ben de zayıf olmak istiyorum. Ben de güzel olmak istiyorum. Ben de mutlu olmayı hak ediyorum."

"Pekala tamam ama ben de seninle geleceğim"

"Hayır ben tek başıma gideceğim"

"Tek başına ne işin var kızım Amerika'da "

"Ya tek değilim ki kampta bir sürü kişi var"

"Ne kampı"

"Yaz kampı. Ne kampı olabilir tabiki zayıflama kampı."

"Ha sen kampa yazılıyorsun tamam o zaman ama beni sürekli arayacaksın. Senin için geldim sen gidiyorsun."

"Tamam tamam arayacağım "

"Ne zamandır görüşemiyoruz özlemişim seni"

"Bende seni özledim kardeşim "

Birden suratı düştü alındı mı acaba? Yanlış birşey mi söyledim? Ölen kardeşini mi hatirladi acaba. Ahh aptal melis ne diye kardeşim diyorsun ki.

"Ka-kardeşim mi?

"Şey ya çok özür dilerim. hani biz kardeş gibi büyüdük ya o yüzden öyle söyledim ama istersen bir daha söylemem."

Uzun bir süre ikimiz de konuşmadık. sessizliği ben bozdum.

"Teyzem de mi geldi? "

"Evet aslında temelli buraya yerleşmeye karar verdik"

"Gerçekten mi? Eviniz nerede inşallah bize yakındır"

"Evet size çok yakın hemen yanınızdaki ev"

Bizim evimizin yanlarında iki ev daha var ikisi de boş demek ki birine Görkemler taşınmış.

"Yaa çok sevindim. Baksana bugün bizde kalsana"

"Bilmem teyzem kızmasın"

"Yok canım neden kızsın ki. Başka bir arkadaşım olsa kızardı. Bu arkadaş sen olursan sesini bile çıkarmaz."

"Tamam o zaman bana uyar"

***Görkem'in ağzından ***

Şu an acayip moralim bozuldu. Ruh halim sevdiğim kız bana abi deyince. Tamam abi dememis olabilir ama kardesim demesi de bir bakima abiyle ayni. Bana kardeşim dediği zaman içimde birşeyler koptu sanki. Sanirim Nilay'ı hatirlattigini dusundu. Aslinda Nilay'ı hatirlattigi icin degil bana kardesim dedigi icin uzuldum. Çünkü Nilay hic çikmiyor zaten aklimdan. Karsidan karsiya gecerken elimi birakip yola kosmasi, yola fırlayan bir cocugu goremeyecek kadar sarhos olan o serefsizin kardesime carpmasi, benim Nilay'in yola firlamasini engelleyememem hicbir zaman aklimdan cikmadi. Çıkmayacak da..

***bu bölümde damla yoktu ama multimedia da paylaşma ihtiyacı duydum.***

*** İkinci bir hesap açtım Weviosa
O hesapta fantastik macera türünde bir kitaba başladım desteklerinizi bekliyorum <3***