Birliktelik...

864 54 32
                                    

Kim Ji Young ; ana karakter.

Kim Tae Hyun ; Ji Young'un abisi.

Cha Seung Yoon ; Ji Young'la ilgilenen , evdeki görevli.

Lee Jung Woo; Ji Young'un okulundaki çocuk.

Peki ben .. Seung Hoon giderse buna katlanabilirmiydim. Beni kurtaran kişi giderse ? Nefesimi kesen bu kişi giderse ? Bu yüzden miydi ona kızgın olamamın nedeni? Ne yaptığığımı fark etmeden aralamıştım dudaklarımı ; 

'' Gitme ! '' Göz yaşlarım süslüyordu şaşkınlıktan açılan gözlerimi. Rahatladığım için akıyordu bu göz yaşları. Kalbim rahatladığı için. ...

Seung Hoon' un ağzından ; 

''Gitme ! '' demişti. Biliyordum , çok zordu onun için. Bu güne kadar birisine ihtiyaç duyduğunu kabullenememişti. Abisiydi bunun nedeni. Ona zorla sahip olmasına rağmen , hala sevdiği abisi...

Peki neydi bana '' Gitme! '' demesinin nedeni ? Kalbini hiç bir zaman benim için açmamıştı. Yoksa başarmışmıydım sonunda ? Gözlerim siyahtan başa Bir şey göremezken , görebilmişmiydim güneşi , güneşimi ? Yoksa ben miydim onun için güneş olan ? Ben miydim , ona güneşi gösteren ? Peki , neydi beni ona bu kadar muhtaç yapan ? Neydi kalbimi onun için attıran ? Bilmiyordum. Belki de buydu beni bu hale getiren. Doğrularımın içinde yüzen bilinmezlik. 

Benim için bile şaçmaydı bağlılık , birisine bağlanmak , birisi için ağlamak. O birisinin benden önemli olması , şaçmaydı benim için.  Peki , ben şimdi ne yapıyordum ? Onun bana '' Gitme! '' demesiyle gözyaşlarım durmuştu. Bilinçsizce kıvrılmıştı dudaklarım. Ama kalbim sevinememeişti duyduklarıma. Suçluluk hissiyle parçalanıyodu , çünkü . 

'' Bunu nasıl yapabildin ? '' diyordu. Benliğimden nefret etmemi istecesine , ediyordum da . Aldığım nefesten bile nefret edyordum . Onun gözünden düşen her damla için parçalanıyordum adeta. O göz yaşlarının nedeni ben olduğum için , parçalıyordum benliğimi. Kurtulmayı umut ediyordum, sanki kaçabilirmişim gibi ....

Onun yüzüne bile bakamıyordum. O bana bir lütuf sunmasına rağmen ben çoktan günahkardım. Boğuluyordum günahımda. Yanıyordum kendi cehennemimde. Benim  tanrım kalbimdi. Kalbimi yakansa '' o '' idi. Abisi yüzünden yaşadıklarının aynısını yaşatmıştım ona. Değişmesine neden olan olayları yaşamıştı. Buna rağmen bana '' Gitme! '' değişiydi içimi parçalayan. Her şeye rağmen , çabalıyordu içinde yandığım alevleri söndürmeye...   

Elime değmişti eli. Bu haldeyken bile yanıma gelmişti. Soğuktu eli , onu ısıtmamı istercesine. Göz yaşları süzülüyordu yanaklarından. Bana tek korkusunun bensizlik olduğunu söyliyordu. Konuşmuyordu. Açmamıştı dudaklarını, tekrar dokunmaya korktuğum dudaklarını ... 

'' Gitme dedim.'' dedi fısıldayarak. Yere bakıyordu. Tatlıydı! Herzamankinden daha tatlıydı. O şu anda benimdi. Sadece benim , bana özeldi. Kalbinin sahibi olmuştum. Bana izin vermişti. Şuçluluk duygusu ne kadar gariptir ki yerini huzura bıraktı. Onun dokunuşuyla , onun bakışı ile gelen huzura .... Elimi tutan elini bırakıp, yere bakan kafasını kaldırıp, bana bakmaya zorladım. Gözleri nemliydi. 

Ji Young'un ağzından ;

Göz yaşlarımı öpmüştü. Nemli gözlerimin mutluluğu olmuştu. Öpüşü onun gibiydi ama Seung Hoon benim için daha değerliydi. Öyle olmalıydı.

'' Sen benimsin.'' dedi görebildiğim tek şey onun mavi gözleri olurken. Dudaklarımı dudaklarına değdirdi. Sadece değdirmişti. Yavaşça , özür diler gibi. 

Yalanlardan OyuncakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin