Bölüm 7.

752 72 0
                                    

"Hey Luhan burada ne yapıyorsun? Sehun'un odasındasın şu an."
Luhan birden duyduğu kalın sesle zıpladı. Hızlıca arkasını döndü. Kyungsoo tek kaşını kaldırmış kısdığı gözlerini ona dikmişti.
"Burada fazla durmamalısın."
Kyungsoo arkasını dönüp çıkacakken Luhan'ın ciddileşmiş sesi onu durdurdu.
"Neden?"
Arkasına dönüp kız suratlıya baktı anlamamış ifadesiyle.
"Ne neden?"
"Beni..neden bu evden göndermeğe çalışmıyorsun artık? Oysaki iki gündür..."
"Bilmiyorum. Aslında..garip bir şekilde senin burada bizimle kalman gerektiğini düşünüyorum. Belki..kaybettiklerimizi geri kazanmamıza yardım edebilirsin. Yani..öyle hissediyorum. Biliyorsun..biz kediler, yarı hayvanlar falan hissederiz." Gülümsemeye başladığında Luhan başını anlayışla salladı.
"Ama..ben sizinle birlikte nasıl yaşaya bilirim ki? Bir insan hayaletlerle birlikte nasıl yaşar ki? Hem..Sehun. O..o beni burada istemiyor. Baksana üzerime atlayacakken sen durduruyorsun onu. Ve..birilerine zarar verince cezalanıyor. Benim yüzümden fazlasıyla ceza yiyeceğe benziyor."
"Ben..onu koruyacağım. Onu senden, kendimden, kendisinden bile koruyacağım. Bunun için buradayım."
"S-sen..onun sevgili-si misin?" Luhan kaşlarını kaldırmış, dudaklarını ise iki yana doğru çekmişti. 
"N-ne? Neden bahsediyorsun sen? Sevgili mi?" Kyungsoo gözlerini sınırını zorlayacak genişlikte açıp gence baktı.
"Ne yani..sevgili değil misiniz? Ama çok yakınsınız..."
"Yah!! Delirdin mi?! İki erkek yakınsa sevgili mi oluyorlar?! Hem..iki erkek nasıl sevgili olur ki?!! Sapık mısın sen yoksa?! Seni bu evde tuttuğuma pişman ediyorsun!!"
"Hey hey hey be-ben ne dedim ki? Sadece nasıl anladıysam öyle söyledim. Bir dakika..bunda ne var ki? İki erkek gayet iyi birlikte olabilir. Garip bir şey yok yani."
"NE?!! Bu nasıl olur? Alay mı ediyorsun benle? Normal mi yani bu?!"
"Evet. Normal. Günümüzde normal."
"Tanrım!! Bu salak neler saçmalıyor böyle?! Zırvaladığı şeylere inanmamı bekliyor!! Bu olamaz! İki erkek sevgili olamaz! Bir erkek yalnızca bir kadınla birlikte olabilir. Görünüşe bakılırsa sizin dünya hepten pislikle dolmuş."
"Uhmm..bence de pislikle dolu..ama..bu tür şeyler gerçekten de normal. Hem benim kardeşim de gay."
"Huh? Gay ne demek?"
"Yani..erkeklerden hoşlanan türden."
"O-oh..tamam. HEY!! Bir dakika..yoksa..SEN DE Mİ?! Eğer öyleyse hemen defoluyorsun!! Bu evde iki genç, bakir erkek yaşıyor!!"
"Yah ben öyle değilim!! Şimdiye kadar sadece kadınlarla birlikte oldum. Ve bu bana yetiyor. Dur..demin ne dedin? Bakir mi?? AHAHAHAH~ Çok komiksin Soo. Size bir şey yapmam merak etme AHAHAHAH~"

"Siz ikiniz yukarıda ne yapıyordunuz?"
"Ahh boşver Sehun. Şu salakla uğraşıyordun."
Luhan merdivenleri hızla inerek Kyungsoo'nun önünde durdu. "Hey bana salak diyemezsin! Az önce..yukarıda..sadece bir salak vardı... O da SEN!" Cümlesini bitirip yeniden kahkahalara boğuldu.
"Onun nesi var Soo? Gerçekten aklını kaçırdı galiba en sonunda." Sehun şaşkın şaşkın bakarken Luhan yaklaştı ve onun yanında durdu.
"Bu-bu AHAHA Bu var ya.." Eliyle Soo'yu işaret ederek konuşmaya devam etti. "Bu AHAHA benim size birşeyler yapacağımdan korktu."
Sehun gözlerini kısarak gülmekten kızarmış çocuğa baktı. "Ne gibi şeyler?"
"Yah!! Sehun boşver onu. Salak işte. Ne konuştuğunu bilmiyor. Luhan eğer şimdi gülmeyi kesmezsen seni tırmalarım!!"
Luhan zorlukla gülme krizini geldiği yere yollayıp olabildiğince ciddi durmaya çalışdı. "Tamam patron."
Kyungsoo gözlerini devirip bakışlarını sahibine çevirdi. "Yemek getirdiiiim!! Hadi yiyelim. Bir haftadır aç dolaşıyoruz."
"Hey bana yok mu?? Ama bana da..bana da getirecektin??" Luhan sabırsızlıkla mızmızlanmaya devam ederken Kyungsoo tek çare olarak iki eliyle onun ağzını kapattı.
"Ohh!! Sonunda!! Sen susunca çok daha sevimli oluyorsun Luhan. Şimdi..elimi yavaşça çekiyorum ve..sen uslu bir çocuk olup sesini çıkarmadan bizi takip ediyorsun. Anlaştık?"
Luhan başını salladı. Kyungsoo ellerini çekti. Garipti ama o konuşmuyordu.
"İşte böylee. Hadi yiyelim artık!!" 
"Hey Soo daha kapalı birşeyler giymelisin dostum. Aramızda sapık birileri olabilir."
Luhan kendisinden bahsedildiğini bilse de ses çıkarmadı. Çünkü inanılmaz derecede açtı. Ve bir an önce eine geçeni ağzına tıkıştırmak istiyordu.
"Off Sehun!! Yeter ama!! Kavga yok!! Anlaşıldı?! Tamam o zaman hadi herkes yukarı!!"

Sehun ve Kyungsoo önlerindeki manzaradan dolayı beş karış açık ağızla artık ne yiyebildilerse yediler. 
"Canavar olmadığına emin misin Soo? Ya bizi de yerse?"
"@#$%^&*(*&^%$#@#$%"
"Ne? Ne diyorsun Luhan? Önce ağzındakileri yut sonra konuş." Kyungsoo yüzünü buruşturarak söylediğinde Luhan eliyle 'bekle' işareti yaptı ve ağzının boşaldığına emin olduktan sonra konuşmaya başladı.
"Ben hayalet yemem!! İğrenç!!"
"Sadece susabilir misin? Çok gevezesin." Sehun tıslayarak söylediğinde Luhan'ın ona attığı bakışlardan dolayı buz kesti bir anlığına.

"Hey Lu ne iş yapıyorsun?" Kyungsoo artık onu arkadaş gibi görüyordu. Bu ani değişiminin altında yatan sebepleri görmezden gelirsek böyle düşünebiliriz tabii.
"Yazarım ben. Tüm gençlerin hayallerini kelimelerle ifade etmeye çalışan o dahi yazar benim." Gururlanarak konuşurken küçük koltuğa iyice yayıldı Luhan.
"Hıhh. Kafası gidik yazar." Sehun bu küçük kız kılıklıya takılmayı sevmişti. Sinirlenince yüzüne korkutucu ve aynı zamanda fazlasıyla sevimli bir ifade yerleşiyordu. "Aishh öyle bakmasana. Doğru söylüyorum. Kafayı yemişsin sen. Tam tımarhaneliksin. Öyle bakma dedim!! Yah! Çok sevimli oluyorsun böyle yapınca. Evcil hayvan gibi beslemek istiyorum seni o zaman!" 
Derin bir sessizlik hakim oldu.
Uzun sürmemişti. Kyungsoo ve Sehun birirlerine bakarak kahkahalarını serbest bıraktılar. 
Luhan ise dudaklarını büzerek karşısında gülmekten bihal olmuş ikiliye bakıyordu.
Gerçekten de garip bir çifttiler. Gören onların sevgili olduklarını düşünürdü. Ama Kyungsoo'yla olan konuşmasından sonra bunun mümkün olmadığını anlamış oldu. 

"Hadi ama. Yeter! Susun! Hey Soo yardıma ihtiyacım var..." Zavallı bir ifade vardı yüzünde. Kyungsoo karşısındakinin kız gibi ezilip büzüldüğünü ve dudaklarını kemirdiğini gördüğünde jeton düştü.

"Haaa. Ta-tamam. Hadi benimle gel. Hatırladığım kadarıyla üçüncü katta hiç kullanılmamış bir tuvalet var. Bu kattaki kirli. Yani kan- neyse. Hadi yukarı."
İkili yukarı çıkıncaya kadar Sehun arkalarından bakıp kıkırdadı.
Nedenini bilmiyordu ama bu çocuğun evinde kalmasını istiyordu. Ayrıca Kyungsoo'nun da onu kabul ettiğini görmek güzeldi. Ama daha çok..ürkütücüydü. 
Aklında neler vardı? Neler planlıyordu? Amacı neydi?
Çok garip.
Normal olan birşey yoktu zaten. Luhan o eve gelmişti evet. Ama..onları da görebilmişti. Kaçıp gitmişti ve..sonra tekrar geri dönmüştü. Korkmuyordu da.
Kyungsoo ilk başlarda onu istememişti. Buradan göndermeğe çalışmıştı. Ama şimdi..onunla fazla samimi.
Kendisi de başlarda onun gitmesini istemişti ama..artık kalması gerektiğini düşünüyordu. Neden sanki ona ihtiyacı varmış gibi hissediyordu?

Sehun'u düşüncelerinden ayıran Luhan'ın tüylerini diken diken eden acı dolu çığlığıydı.

CHATEAU ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin