Bölüm 14.

519 65 1
                                    

"He-hey Soo! Sen neden gitmedin ha? Seni neden götürmediler bugün? Neden hala burdasın ki?" Sehun ne yapacağını bilemezmiş gibi Luhan'dan başka her yere bakıyor ve kekelemeden konuşarak yaramaz kediyi oradan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Ama ne yazık ki zavallının başındaki bela 1ken 2ye, hatta 3e katlanmıştı. Yeni ev arkadaşlarının odaya dalmasıyla üçü de bakışlarını ona dikti. İlgilerini çeken ise konuştuğu şeylerdi.

"Ahh Soo~ buradaymışsın demek? Oh..neler oluyor burda? Sehun bir hayalete göre fazla terliyorsun. Hey Lu buraya gel. Sen neden onun odasındasın? Hey..bir dakika siz birlikte misiniz? Olamaz Lu. Hani artık erkeklerden vazgeçmiştin? Hani artık kızlarla takılacaktın? Hani benden sonra bir erkeğin daha hayatına girmeyeceğine sözvermiştin? Noldu? Sözünü neden tutmadın? Şimdi de kadınlardan mı sıkıldın? Ahh garip bir çocuksun Lu. Seni büyümen için, kendi başının çaresine bakabilmeyi öğrenmen için bırakmıştım ama..sen daha çok küçülmüşsün. Hala yaramaz bir çocuksun. Hey Sehun-ah bu veletle dikkatli ol. Güya beni de seviyordu ama ben gittikten sonra beni geri çağırma gereğinde bile bulunmadı. Hıhh. Sonra da 'Jongin beni neden bıraktın?' diye hesap soruyor." Jongin sözlerini bitirip kollarını göğsünde birleştirdi ve bakışlarını yerden kaldırarak birkaç karış açık ağızla ona bakan üçlüye döndü.

"Ne? Neyiniz var? Söylememem gerek birşey mi söyledim yoksa? Ne bakıyorsunuz?! Ben gerçekleri anlattım." Dudaklarını öne uzatıp kaşlarını kaldırdı. Az önce bahsettiği çocuk... Neyse.

"Sana inanamıyorum Jongin. Çok boşboğazsın. Biz Luhan'ı öyle biliyorduk ama..sen daha beter çıktı-AHH!" Luhan'ın Kyungsoo'nun kafasına attığı şaplakla kedicik acıyan yeri okşayarak Jongin'in açılmış onu bekleyen kollarına yürüdü.

Jongin küçük kediciğini kucağına aldı ve fırsat bu fırsat diyerek sıkıca sarıldı.

"Yah Lu! Neden vurdun bana? İçimdeki vahşi kediciği uyandırmak istemezsin herhalde?! Tırmalarım seni!" Kaşlarını çatmış, hala başını ovalarken konuştu.

"Senin içindeki o vahşi kedicik bir süredir evcil olmuş ve senin bundan haberin yok Soo! VE SEN Jongin! Eski olayları karıştırma. Bi kere ben seni aradım, gelmeni istedim ama gelmedin. Suçu bana atamazsın! Şimdi çıkın burdan. HEMEN!" Luhan'ın bağırmasıyla ikisi de yerinde küçük bir zıplayıştan sonra odadan çıktılar. Onların odayı terk etmesiyle Luhan kapıyı arkalarından kapattı ve kollarını göğsünde birleştirerek kapıya yaslandı.

"Evet bay ev sahibi. Şimdi açıkla bana..demin ne yapıyordun sen?" Luhan yüzündeki şeytani sırıtışın gözükmesine engel olamamıştı. 

Ama yatakta aptal ve bir o kadar da sevimli görünüşüyle oturan sarışın ise Jongin'in dediği gibi garip bir şekilde ter dökmeye devam ediyordu.

"Ee? Anlatsana. Dinliyorum?." Luhan bilmiş ifadesini yüzüne alırken öne doğru birkaç adım attı. Bu bile Sehun'un nefesinin kesilmesine yetmişti. 

"DUR!" Sehun ellerini öne uzatarak Luhan'ın yatağa daha fazla yaklaşmasına engel oldu. "B-ben..hiçbirşey. Sadece hiçbirşey. BAKIYORDUM! Bıyıkların var mı diye bakıyordum. Oh..evet evet. Öyleydi." Kafasını hızlıca sallayarak onayladı.

"Ordan aptal gibi mi duruyorum? Ya da sen aptal mısın? Kabul et beni öpmeye çalıştın. İtiraf et!" İşaret parmağını öne uzatarak çatık kaşlarından birini yukarı kaldırdı. "Benden hoşlanıyor musun Oh Se Hun? Hoşlanıyor musun? Cevap ver!"

"Ne?? Ho-hoşlanmak mı? Be-ben mi? Delirdin mi sen? Ben kimseden hoşlanmam. Yani erkeklerden hoşlanmam." Gözleri irileşebildiği kadar açılmışken Luhan onun bu haline gülmeyip, ciddiliğini koruyabilmek için fazlasıyla kendisiyle savaşıyordu. Aslında onun bu şapşal halleri hoşuna gidiyordu..nedenini bilmese bile.

"Git başımdan Luhan. Ve bir daha odama girme. Yatağıma yatma. Ve bana iftira atma. Bu kötü birşey..evet kötü birşey." Yataktan hızlıca kalktı ve yüzüne bile bakmadan kızıl saçlının yanından geçerek kapıyı açtı ve odadan çıktı. Çıkmasıyla malum ikiliye çarpması bir oldu. 

"Hey sizin ne işiniz var burda? Bizi mi dinliyordunuz?"

Jongin ve Kyungsoo toparlanmaya çalışarak boğazlarını temizlediler. Jongin patlamaya hazır duran kahkahasını zorlukla bastırıp tek elini Sehun'un omuzuna attı. "Kendin ölmüş olabilirsin ama..senin makine hala çalışıyor gibi." Ve beklenen kahkaha gelir. Kyungsoo da sevgilisine katılınca Sehun onları hiç tanımamayı diledi. Ölmeyi ve son günlerde olanları unutmayı. Hiç yaşanmamış olmalarını.

"Hala dönmedi mi?" Luhan Jongin'ne arkadan sarılınca meleği kendisini gülümsemeye zorladı. Arkasına dönüp kollarını küçük olanın beline doladı.

"Dönmedi Lu. Hala dönmedi. Bundan sonra izin vermeyeceğim. Gitmesine izin vermeyeceğim. Onu koruyacağım Lu." 

"Luhaan~ Luhaan~ Söylesene Kyungsoo nerede? Bir hafta sonra yeniden normal bir gün geçirebiliriz ve o gıcık kedicik yine ortalıkta yok!" Jongin yakınmaya devam ederken Luhan yeni hikayesini yazmaya koyulmuştu. Sehun'a bahsettiği hikayeyi. Onun hakkında olan. Onu anlatan.

"Bir piçlik peşindedir hyung merak etme yakında tüylerini her yana saçarak gelir." Luhan gözlüğünü işaret parmağıyla daha ileriye itip başını bile kaldırmadan yeniden yazmaya devam etti.

"Yah! Sevgilime piç demesene! Ben senin hayranlarına özürlü diyor muyum?"

"Ne? Benim hayranlarım özürlü değil bi kere. Hem..sen bana mı laf attın ha? Seni va-"

"Shh..birisi ağlıyor. Duyuyor musun?" Jongin kaşlarını çatarak sesin nereden geldiğini dikkatlice dinlemeye başladı. "Yukarı. Sehun'un odası Lu. Kalk hadi kalk." 

Jongin'in gösterişi üzerine Luhan hemen ayaklandı ve merdivenleri birkaç saniyede çıktı. Sehun'un odasının önüne geldiklerinde durdular. Luhan nefes nefese kalmış bir şekilde Jongin'e bakıyordu korku dolu gözlerle. 

"Neden..neden böyle olmak zorundaydı Soo? Neden? O her gün gözümün önündeyken, nasıl ondan uzak durabilirim ki? Ölü bedenimin her bir hücresi tek ihtiyacı o'ymuş gibi her gün daha fazla dirilirken nasıl yeniden ölebilirim? Yüzünü her görüşümde daha hızlı nefes alıyorsam..o nefes nasıl bir daha gelmeyebilir? Sesini duyduğumda soğuk ruhum ateş kıvılcımlarında boğuluyorsa..nasıl yok olabilirim? Bu adaletli değil. Bu adaletli değil, onu daha yeni buldum. Geç buldum. Geç tanıdım, geç sevdim. Biliyor musun..ilk kez sevdim? Böyle bir aşka inanmazdım..asla. Ama sevdim. Ondan ayrılmak istemiyorum Soo. Luhan'ı..onu seviyorum."

CHATEAU ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin