4.Bölüm

140 13 1
                                    




Zaman ile bu eve alışmaya başlıyorum ama gerçekten tuhaf bir yer. Ses bu gün evin avlusunda toplanmamızı söyledi biz de toplandık ve odaya bir gaz salındı uyandığımızda bodrum gibi bir yerdeydik.

Ses: Kim oyuna başlamak ister?

Ahmet(mırıldanarak): İyi bir oyun olsa bari?

Ses: Tamam Ahmet sen başla oyun şöyle altınızda kapılar var o kapıların altında ise kaynar sular eğer yanarsanız kapı açılır ve puff...

Yapmanız gereken şey birer sır söylemek sırrını söylemeyen ya da sırrım kalmadı diye yalan uyduran yanar. GERÇEK ANLAMDA YANAR!!!

Ahmet: Neden ben yaağ!!!

Ses: Başla 60 saniyen var.

Ahmet: Ben üzerinde küçük mavi ayıcığı olan bir günlük tutuyorum.

Semra: HAAHAHAHa bu komikmiş! Bende okula çantamda gizlice Barbie yemek çantası getiriyorum! XDDXDXDXD

Berna: Semra arada senin giysilerini giyiyorum.

İlkem: İnstagram da fotoğraf paylaşmayı bilmiyorum hep Cerene attırıyorum!

Berna: NEY!!!

Umutcan: Düşük not aldığım zaman gerçekten üzülüyorum ama gülüyor gibi davranıyorum.

Ses: Tamam söylediniz ama pek tatmin olmadım.

İlkem: Övgü hoca nerde?

Ses: Fark etmen güzel kimsenin yenilmeyeceğini düşündüm ve-

İlkem: NE YAPTIN HOCAMA!!!! SENİ CANİ PİSLİK!!!!

Ses: Onu oyuna almadım sadece odasında yatıyor! Hemen hakaret etme!

İlkem: Üzgünüm ama ikinci kısımda haklıyım Cani bir pisliksin.

Ses: Onada tamam şimdi söyleyin kaç kişi iyi Notlar alıyor?

Ahmet ve İlkem el kaldırır.

Ses: Sizi iki takım başkanı yapıyorum o zaman Berna hakem.

Semra ve İlkem

Ahmet ve Umut'a karşı.

Ama konu ders değil. Konu herşey. İlk soru okulunuzda yukarı çıkarken kaç basamak vara?

İlkem: Biri hariç dört bölümün her birinde yedi basamak +8 = 7.4+8= 36 toplam 36 basamak var!

Semra: Yuh İlkem onu da mı saydın?
İlkem: Yok hayal etmeye çalışıyorum sanki 7 basamak çıkıyoruz ama bir daha fazla gibi 8'i bayağı salladım.

Ses: Ahmet sizin cevabınız yok mu?

Ahmet terlemeye başlar ki...

Umut: 37 BASAMAK VAR!!!

Ses: Doğru 37 basamak son katta 8 değil 9 basamak var.

Ahmet: Nası-

Umut: Dorukla sayarak çıkıyorduk basamakları bir ara.

Ses: Okulunuzda kaç sınıf var?

Umut: Çok basit 9-A dan 13-E ye kadar sınıf var. O zaman her yerde 5 sınıf 4 tane kademe 20 sınıf eder.

Semra: Hayır! İki tane özel eğitim sınıfı 5 tane kurs sınıfı,müdür yardımcıları,müdür ve öğretmenlerin odaları 4 tane, tiyatro sınıfı, bilgisayar sınıfı,atölye sınıfı ve Labarotuvar, ayrıca iki tane soyunma odası. 17 sınıf burdan toplam 37 sınıf var!!!

Ses: Doğru 37.

Bu böyle devam etti ve durum eşit bitti sinirlenmişti. Bizi bıraktı.
Ben: B-bu?
Ahmet: Bu bukadarcık olamaz!!! Bu kadar KOLAY DEĞİL!!!

Sesi yankılanmış,eko yapmıştı. İçimiz ürpermişti -Yani benim ürpermişti- çok sessizdi. Gerçekten ses gitmişti. Korkmuş ve tırsmıştık. Herkes birbirine yaklaştı. Duvar ve tavanlardan tuhaf sesler gelmeye başladı. Hepimiz sırt sırta vermiştik. Aniden sesler artınca Umut Semra'ya;Ahmet Berna ile bana sarılıp bizi yere eymişlerdi. Tepemizden oklar geçiyordu ve durdular. Bir kapı açıldı ve üzerinde hocamızın olduğu bir korkuluk geldi ardından sırtına bir bıçak saplanınca korkuluğun içinden kırmızı mercimek akmaya başladı. Korkup çığlık atmış birbirimize sarılmıştık. Bu demek oluyordu ki öğretmenimiz...
Ahmet: O-olamaz. BUNU YAPMAYA HAKKIN YOK!!! BİZ KAZANDIK!!!
Umut: ÇABUK ÇIK DA ERKEK ERKEĞE YÜZLEŞELİM KORKAK!!!!
Umut korkak deyince oklar ona doğru yöneldi. Ahmet hemen onu yere yapıştırdı.
Ahmet: Sakin olun ve Üç dediğimde odalarınıza kaçın... 1... 2... 3...

Hızla koşmaya başladık. Kalbimiz yerinden çıkacak gibiydi. Odalarımıza yöneldik ne şans ki ben ve Ahmet'in odaları neredeyse koridorun ortalarında 365 odalı koridor Umutun ki bizim de ilerimizde kapılar açılmıyordu.
Ben: NAPICAZ!?!?!
Umut: Hocanın odasına koşun çabuk!!!

Kapı açıktı hepimiz içeri girdik ve karşımızda kan lekeleri ile dolu bir halı vardı.

Ben: Bu odanın açık olduğunu nasıl anladın?
Umut: T-tuhaf ama Doruğun sesi kulağıma geldi. Sanki bu odaya gelmemizi söylüyordu.
Ben: K-kızlar nerde? KIZLAR NERDE!!?!!? BENİM KOPY- PASTE KANKALARIM NERDE!?!?!

Gözlerim dolmuştu yere çömeldim yerdeki kan lekelerine daha yakındım.

Ben: A-artık dayanamıyorum kafayı yiyceeeeeeeeeeeemmmm!

Ağlamaya başlamıştım katlanamıyordum omzuma dayanan bir el hissettim. Yanıma diz çöktü. Başımı omzuna dayadı. Bu Ahmetti. Hakkında fazla bir şey bilmiyordum oysa ki ne de güzel teselli veriyormuş?
Ben: B-ben o-onlarsız Y-yapa...

Sonlara doğru sesim iyice kısılmıştı. Umut elini omzuma koydu onunla memleketimiz aynıydı uzaktan akrabaydık.

Umut: Sakin ol kardeşim onlara zarar gelmicek.

Dışarıdan sivri ok sesleri geliyordu Ahmet 3 dediği andan itibaren başlamış ve yukarı yönelmişti. Kızların odası Nisa'n ayının en başında yani koridorun başına yakındı. Buraya yetişemezlerdi.

Ahmet: Endişelenme Unutma sakın herşeye bir çare bulursun burdan kurtulacak özgürlüğümüz geri kazanıcaz ve Üniversitelerimize ulaşıcaz. Ailemiz ve Arkadaşlarımıza kavuşucaz. Ama bu kadar çabuk pes edemeyiz. Lütfen biraz daha dayan yalvarırım sen siz yapamayız. Sen diğerleri gibi değilsin onlardan daha zekisin.

Son cümleyi Umutcanın da duyamayacağı şekilde fısıldamıştı. Göz yaşlarımı sildim ama hala gözlerim doluyordu. Sesler geçmişti Umutcan dışarı baktı ve çıkınca biz de arkasından gittik yavaş yavaş yürüyorduk Umut ise gözlerimi kapıyordu bir Nisana yaklaştığımızı hissediyordum. Kızların cansız bedenleriyle karşılaşmaktan korkuyordum bu yüzden gözlerimi kapatmıştı. Aniden bana sarılan kızları hissetmem ile gözlerimi açtım.
Semra: Çok korktuk!
Ben: N-nerdeydiniz ne oldu?
Berna: Övgü hocanın odasındaydık siz!?
Ben: B-bizde...




DEVAMI GELECEK...

KORKU GEZİSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin