5. Bölüm

132 13 9
                                    

Ahmet: B-bizde ordaydık? Nasıl olur?
Berna: Odanın iki girişi mi var?
Ben: Yok?
Umutcan: Bu ev tuhaf!!! Ben odama gidiyorum yetti artık!!

Yalnızca arkasından bakmıştık peşinden ben gittim. Kapıyı tıklattım.

Ben: Umut? Can Umut? Lütfen böyle sessiz kalma. Gelebilir miyim?... UMUT!!! İÇERİDE NE YAPIYORSUN ALLAH AŞKINA!!!! KAPIYI KİTLEMİŞ!!!! ÇOCUKLAAAAR!!!!

Geri çekilmiş hız ile kapıya omuz atmıştım kilit yerinden oynamıştı ama tam değil.

Ahmet: Ne oluyor?
Semra: UMUT!!!

Ahmet beni tuttu cebinden bir tornavida çıkardı ve kilide tutup tekme atınca kilit patladı ve yerinden düştü kapının önünde dolap vardı ittirip açtık. Semra korku ile Ahmet'in arkasına geçmişti. Odada banyo vardı kapıyı araladık aniden Ahmet, Umutun üzerine atladı biz anlayamadan Umutun elindeki jilet yeri boylamıştı. Ahmet, Umuta bir tokat atmıştı ve Umut kendine gelmişti.

Ahmet: YETER KENDİNE GEL!!! Yeter... Böyle yaparsanız hayatta kurtulamayız! Bundan sonra birlikte olucaz kimse kaçırılmasın diye! Berna ve Semra bulabildiğiniz bütün yorganları getirin. İlkem açık odalardan en büyük olanının hangisi olduğuna bak sen ölçümden anlarsın, Umut sende bir otur sakin ol bir su iç!!!

Hepimiz sorgulamadan onun dediğini yapmıştık.

Ahmet: Daha yeni başlıyoruz.

Bir süre sonra geldim.

Ben: En genişi fotokopilerimin odası iki yatak ve iki banyo var.
Ahmet: Bu gece hepimiz oradayız.
Ben: Neden ki?
Ahmet: Gece kimsenin başına bir şey gelmesin diye.

O gün ses hiç duyulmamıştı,salondaki yemek masası hiç dolmamıştı,hiç olay olmamıştı, herkes sessiz kalmıştı...

Endişeleniyorum çünkü bizi burda açlıktan ölmeye terk etmiş olabilirdi.

Akşam olmuştu birimiz nöbetçi duracaktı bizdeeee...
ALFABETİK SIRA İLE GİTMEYE KARAR VERDİK!!!

Bu gece Ahmet ve Berna sıra İLE tutacaktı. Kardeşler birlikte yatıyordu Ahmet ile Umut diğer yatakta yatıyordu ben ise odada kanepeye kalmıştım. Aslında Umut çok ısrar etti "Ahmet ve ben kanepede yatarız!" Dedi ama sığmayacakları belliydi. Kanepe açılmıyordu.
Biz yatarken Berna kalkmıştı.

Ahmet: Kendini fazla zorlama çok uykun gelince beni uyandır ben geri kalan Geceyi tutarım.

Berna: Tabii uyandırırım kendimi mi yorucam!

Semra: İyi geceler ponçikimsi ler! Ve Ponçikimsi şerefsiz ponçik!

Y.N: Ponçikimsi şerefsiz ponçik= Umutcan= Kerata,haylaz,yaramaz küçük çocuk.

Umutcan: Sanada.

Biz yatıyorduk ki omzumdan dürtüldüm. Uyandığımda saat 00.00 dı. Dışarıdan acayip sesler geliyordu.

Ben: Berna? Ne oldu sen ve Ahmet tutacaktınız ben Ahmet değilim.
Berna: Onun için kaldırmadım şuna baksana bir...

Cama baktığımda kocaman kan gibi görünen bir yazı ile İLKEM yazılmıştı!

Çığlık atmamla herkesin uyanması bir oldu.

Umut: Vay anneciğim!
Ahmet: Offff...
Semra: OHA!

Ahmet cama parmağını sürdü.

Ahmet: Vişne suyu?

Aklıma ilk bulmacadaki Vişne suyu içen küçük kız gelmişti... Korkmuştum o kız ben miydim yoksa?

Umut: Vişne suyu mu?

Semra: Aklıma birden şey geldi FİŞNE FİŞNE FİŞNE SUYİ!! BUNLARİN HEPSİ FİŞNE SUYİ! Hahaha be komikti.

Berna: KAPAÇENENİ!!
Semra: Ortamı yumuşatmaya başladım.
Ben: Y-yani ne olabilir ki? Vişne suyu bu? N-ne olacak yani ne olabilir hiç bir şey ne olabilir? Olamaz bir şey olmaz olmamalı olmıcak olmuyor haha hayal hayattayım iyiyim canım hiç bir şey olmuyor!

Ahmet: Berna hiç bir şey gördün mü?
Berna: Camdan siyah bir karaltı geçince bu çıktı ben öyle fark ettim.
Umut: İlkem biz burdayım sana bir şey olmaz.
Ahmet: Dışarıdan gelen sesler de ne?
Umut: Ses 00.00 san önce yatın dışarı çıkmayın derdi.
Ahmet: Şu an burda yok? Hadi çıkalım.

Ahmet hafif kapıyı araladığında sesler kesilmişti yavaşça dışarı çıktı. Salonda aşırı hızla kaçışan kararlılar gördü sonra koşarak odaya döndü. Gördüklerini anlattı.

Berna: Bu evde kurallara uymalıyız. Yoksa ölürüz! Şimdi ben yatıyorum sana iyi nöbetler. Kenara kay kız azıcık bana da örtü ver!

Semra'yı ittirir.

Nöbeti Ahmet alırken yattık sabah kalktığımda Ahmet hala ayaktaydı.

Ben: Günaydın. Akşam hiç nöbet değiştirdiniz mi?
Ahmet: Hayır.
Ben: Uykun hiç mi gelmedi!?
Ahmet: Bir ara geldi ama uykuyu yenmek kolay.
Ben: Hmmm... Hiç olay oldu mu akşam?
Ahmet: Yok sadece 01.30 da gece Umut rüyasında sayıklıyordu. Kabus görüyordu herhalde? Sonra 04.30 da sen sayıkladın bir şeyler ama kesin çok güzel bir rüya görüyordun.
Ben: N-nededim?
Ahmet: Belki söylerim ama şimdi değil.
Ben: N'olur söyle ne olur!
Ahmet: Hayır.
Ben: SÖYL-

Ağzımı kapatmıştı.

Ahmet: Diğerleri uyanacak hem saat 6 bu saatte niye uyandın?
Ben: Uyandım işte.

Ne mırıldandığımı merak etmiştim. Ama söylemedi insafsız. Sabah kalktık biz odada erkekler tuvalette giyindi. Biz oturup sohbet ederken Umut ve Ahmet çıktılar.
Umut: Tamam hazırız. Aşağı inelim.

Aşağı indik masa doluydu. Hepimiz şaşırmıştık.
Ses: Beni özlediniz mi?
Umut: Bize böyle sürprizler yaptığın sürece evet!
Semra: Süprizler güzeldir.
Umut: Süpriz değil Sürpriz!
Semra: HERNEYSE HADİ YİYELİM.

Ahmet onu kolundan tutar.
Ahmet: Durup durmadık yerde bu yemekler neden içine birşey mi kattın?
Ses: Yiceklerde birşey yok namusum ve Şerefim adına yemin ederim.
Ben: Sende ondan var mı ki!??!??

Yazar ağızından;

Ahmet,İlkemi de tutar.
Ahmet: İçecekler de?
Ses: Beni yakaladın içeceklerde Müshil vardı. Neyse içmeyi verin.

Geçip sadece yemekleri yedik korkarak tabi ki.




DEVAM EDECEK...

KORKU GEZİSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin