Kız istemem olmuştu ama düğün istemediğim için sadece gelinlik giydirmişler ve nikah kıymıştık gelinliğimin eteklerinden tutup Konağın kapısından içeri girdim yanımda da müstakbel eşim vardı aslında bana kalsa gelinlik bile giymezdim sevdiğim adamla evlenemedikten sonra neye yarardıki gelin olarak girdiğim bu konak belki de beni yıpratacaktı belki de huzurlu olucaktım bunu sadece zaman gösterecekti
İkinci kata tek başıma çıkıp merdivenin başında bekledim gelinlikle merdivenleri çıkmak çok zordu ve bu beni yormuştu konakta o kadar çalışan varken hiçbiri bana yardım etmemişti en azından odayı gösterebilirler di
"Yenge"
"Şey odayı bilmediğim için burada duruyorum acaba neresi sen biliyormusun"
"Tabi biliyorum yenge şu koridorun sonundaki oda bu arada ben yusuf"
"Seni tanıdığıma memnun oldum Yusuf"
Deyip gülümsedim ve odaya doğru ilerlemeye başladım odaya girip kapıyı kapattım ve odada gözlerimi gezdirdim yeni gelin odası gibiydi çoğu şey beyaz ağırlıklıydı
Yürüyüp yatağa oturdum ve eşimi beklemeye başladım şu anda çok heyacanlıydım aynı zamanda da çok korkuyordum sevmediğim birisinin koynuna girecektim ve bu benim kalbimin sıkışmasına neden oluyordu kapı açılınca korkulu gözlerimle duvaktan görebildiğim kadarıyla kapıya baktım.
Eşim gelmişti kalbim hızla atarken çoktan terlemeye başlamıştım
Yavaş adımlarla bana doğru gelirken bir yandan da siyah ceketini çıkarıyordu
"Sen hayla gelinlik le mi duruyorsun git çıkar şunu" ne diyordu ki şimdi gelinliği damat çıkarırdı
"A anlamadım" şimdi durduk yere kekelememin nedeni neydiki
"Kıt beyinlimisin kızım Abimin katili olan bir ailenin kızıyla yatağa gireceğimi mi düşünüyorsun "
Sanki ben onunla yatağa girmeyi çok istoyordumda sanki birde bana abimin katilinin kızıyla yatağa gireceğimi mi düşünüyorsun diyordu
