BÖLÜM 4= BOWLİNG

379 44 19
                                    

DÜZENLENECEK

Multimedya: Berkay

Yarım saat oldu ve hala Berke abur cuburları getirmedi. Bende oflayarak söylenmeye başladım.

"Off.... Berke hala getirmedi şu abur cuburları. En azından mısırları getirseydi keşke." Ravza'da bana katıldı. "Öff evet ya ne biçim abi bu ya. İnsan bir düşünür kardeşlerini değil mi ama? Neyse abla sen abimlerden birini arasana onlardan biri getirsin bizim abur cuburları." dedi. "Tamam da benim telefonum mutfakta kaldı sen arasana." dedim. "Abla ben telefonumu odamda bıraktım." dedi Ravza. "E o zaman napıcaz?" dedim. Ve düşünmeye başladım. Aklıma gelen fikirle sırıttım. 

RÜYA: Ravzacım şimdi şöyle yapıyoruz. Ben gizlice mutfağa inip abur cuburlarımızı alıyorum sende odaya gelecek herhangi bir şahsiyete benim lavobada olduğumu söylüyorsun tamam mı? 

diye sordum. O da beni kafasıyla onayladı. Hemen ayağa kalkıp yavaşça odamın kapısını açtım.  Kafamı dışarı çıkarıp biri var mı diye kontrol ettim. Görünürde kimse yoktu. Hızlı ve sessiz adımlarla mutfağa indim. Allah'tan kimse yoktu. Hemen bir tepsiye aldığımız ıvır zıvırları doldurmaya başladım. İçeriden de kahkaha sesleri geliyordu. İçecekleri almak için buzdolabının yanına gidip kapağını açtım. Ama olmaz kiii. Kolayı en üst rafa koymuşlar ben oraya ulaşamıyorum ki. Offf.  

Ayaklarımın üzerinde yükseldim ve kolayı almaya çalıştım ama başarısız oldum. Yeniden denedim ve ensemde bir nefes hissettim. Hemen arkamı döndüm. Sizce kim? Kesin yeni komşularımızdan biri zanettiniz değil mi? Ama değil. Bana çatık kaşları ile bakan Baran abim. 

BARAN: Ne yapıyorsun burada küçük hanım? 

RÜYA: Şimdi şöyle abicim. Şöyle oldu. Hani biz Ravza ile kız gecesi yapcaktık ya. Heh işte onun için markete gidip ıvır zıvır aldık. Sonra sen bize aşağıya inmeyin demişti ya bizde Berke'ye söyledik abur cuburlarımızı getir diye ama getirmedi. Bende sessizce aşağı inip abur cuburlarımızı hazırlamaya başladım. Sonra içecek bir şeyler için kola alıcaktım ama alamadım sen geldin. Abicim kolayı alırmısın lütfen? 

dedim yavru köpek bakışları atmaya çalışarak. Ama sonuç tabiki de başarısız. Ben kim yavru köpek bakışı kim? Peh...  Neyse  ya banane. 

BARAN: Tamam Rüya. Ben hazırlar getiririm sen çık odana ve bir daha dışarı çıkmayın tamam mı güzelim? Hadi şimdi yukarı.  RÜYA: Teşekkürler abicim. 

deyip ayaklarımın üzerinde yükselip abicimin yanağına öpücük kondurdum. Ve telefonumu bulup, alarak odama çıkmaya başladım.  Tam odamın önüne geldim ben kapıyı açmadan kapı açıldı. Acaba düşünce yolu ile mi açtım kapıyı diye düşünmeye başlayamadan bugün bana çarpan öküz ile yine ve yine çarpıştım ama bu sefer düşmedim. Çünkü beni belimden yakaladı. Ve o sırada bir kükreme sesi duyuldu. 

BARAN: NOLUYO LAN ORADA!!  Hemen bana çarpan öküzcükten ayrılıp abime korku dolu gözlerle bakmaya başladım. 

RÜYA: Abi valla hiçbir şey göründüğü gibi değil. Ben tam düşecekken tuttu. Ondan yani başka bir şey yok. 

BARAN: RÜYA ÇABUK ODANA GİR!! 

Deyip elime tepsiyi verdi. Ama nasıl vermek öyle sert verdi ki dikişlerime sert bir şekilde çarptı. Acı dolu bir ses çıkardım. Yanımdaki bana çarpan öküzcük elimdeki tepsiyi alıp "İyimisin?" diye sordu. Zorlanarak "İyiyim." dedim ama birtanecik (!) Baran abim saolsun acım geçmeden daha fazla arttırdı.

"KONUŞMA LAN ONUNLA!" diye bağırdı kolumdan tutup sıkarken. 

Herkes buraya toplanmıştı. Gözlerim dolmaya başladı. Hemen abimin elinden kolumu kurtarıp bir şey demeden kendimi odamın içine attım. Ve direk odamın kapısını kilitledim. Sonra duvara, dolaba falan bir yerlere tutunarak odamdaki banyonun oraya geldim. Diğer elimide dikişlerimin üstüne koydum. Banyodan içeri girip kapımı kapatıp kilitledim. Klozetin kapağını indirip üstüne oturdum. Ve zor tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım.  

Rüzgar'ın Rüya'sı 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin