BÖLÜM 19= TERLİK İS COMİNG!?

317 32 5
                                    

DÜZENLENECEK

Multimedya: Ravza

  "Uyansanıza patates kafalar." Duyduğum sesle gözlerimi iri iri açarak yataktan kalkmaya çalıştım. Çalıştım çünkü ayağım battaniyeme takılınca yere düşmüş bulundum. Düştüğümde kapı hayvan gibi açılıp içeriye Berke girdi. 

BERKE: Kalk abla kalk. Dışarıda kıyamet kopuyor sen hala yorganla cebelleşiyon. Kalk lan. 

Deyip kolumu tutup beni ayağa kaldırdı. Allah razı olsun kardeş. 

RÜYA: Ablaya lan denmez gerizekalı. 

BERKE: Olabilir ama konu bu değil. Annemler gelmiş annemle babam. Anladın. Yürü hadi. 

RÜYA: Öff anladım herhalde. 

BERKE: Yürü o zaman. 

Odamdan çıktığımızda Berk abim tşörtünü giymeye, Baran abim saatini takmaya, Berkay abim ise  birşey yokmuş gibi onların arasından yürümeye çalışıyordu. "Ravza nerede?" Diye sorduğumda annemin bağırtısıyla nerede olduğunu anladım.  "Kız Rüya. Uyanamadın mı hala. Bak kardeşinden azıcık örnek al. Kalksana kız."  Hemen aşağıya inmeye başladığımda karşımda babamı gördüm. "Ailemizin kralı." Diyerek sıkıca sarıldım. O da bana sarıldı.  Kafama yediğim sert darbe ile neye uğradığımı şaşırdım. Noluyoz aq. 

Babamdan ayrılıp ne olduğuna baktığımda gözlerimi devirdim. Annem kafama terlik atmıştı.  "Hemen babanıza sarılın zaten. Biz kimiz ki. 9 ay boyunca taşı, boklu bezlerini değiştir, onu yap şunu yap. Ama onlar yan gelip yatan babalarına sarılsın. Hani adalet? Nerede ben göremiyorum."  Şaşkınlıkla ağzımı açtım. Berkay abim benim yerime konuşmayı üstlenip hem konuştu hem de anneme sarıldı.  "Öyle şey mi olur sultanım. Sen bizim biriciğimizsin."  Babam arkadan konuşunca kıkırdadım.  "Kıskandı kıskandı."  Gülüşüp anneme kahvaltı için yardım etmeye başladım. 

Babamın işi dolayısıyla bazen şehirleri bazen de ülkeleri gezmesi gerekiyor. Annem de babam yalnız kalmasın diye onunla gidiyordu. Bize genellikle Baran abim ve Berkay abim baktı.  "Kahvaltı haazıır." Annemin cırlamasıyla kulak zarım Dünya'yı terk etti. Şu an jüpiter'e ayak bastı ve bana el sallıyor. Neyse.

Herkes masaya oturunca Baran abim konuşmaya başladı.  "Valla annemde olmasa doğru düzgün kahvaltı edemiceğiz. Anne senin bu kızların var ya çok tembel."  Gözlerimi kocaman açarak "Nankör. Temizlik yaparken öyle demiyodun. Bu zilli uyuyunca bana kaldı çoğunlukla temizlik." Diyerek Ravza'yı gösterdim. 

RAVZA: Bi kere ben küçüğüm. Senin görevin bu işler. Benim ders çalışmam lazım. 

RÜYA: Hadi lan ordan. Bende Üniversite sınavına gircem ama bak görüyorsun neler çektiğimi. Baba görüyor musun çocuklarını nasıl da nankörler. 

ANNE: Bak sen şunlara. 

BABA: Hadi hadi. Yiyin yemeğinizi. Bu ayılardan kalmayacak yoksa. 

Diyerek Berkay abimi, Berk abimi ve Berke'yi gösterdi. Üçüde ağızları dolu dolu hepimizde gözlerini gezdirince kahkaha atmaya başladık. Kahvaltı böyle devam etti.  

🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮 

Araba da Berke ve Ravza'yı bekliyordum. Biz abimlerle annemin gazabından kaçmıştık. Fakat Berke ve Ravza ayakkabılarını giydikleri için kaçamamışlardı.  

Sonunda geldiklerinde kemerimi bağlayıp arabayı çalıştırdım. Garajdan çıkınca annemi görünce ani fren yaptım. Camı açıp konuşmaya başladım.  "Anne delirdin mi sen? Az kalsın çarpıcaktım." 

Rüzgar'ın Rüya'sı 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin