Bölüm 27

64 4 3
                                    

Canlarım ciğerlerim. Farkındayım çok çok uzun zamandır yeni bölüm yazamadım. Üniversite sınavına hazırlanıyorum, korona falan filan da derken aslında pek zaman bulamadım. Ama arada yazacağım. Hala okuyanlara çok çok teşekkür ederim. Hepinizi çoook seviyorum ve minik kalplerinizden öpüyorum... 🥰

S E V İ L İ Y O R S U N U Z !! ❣️❣️

🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮

Hayret bir şekilde Deniz'in seçtiği mükemmel bir filmi izliyorduk. Ama yanımda Deniz ve Derin oturduğu için filme odaklanmakta da zorluk çekmiyor değilim hani... Deniz şapur şupur mısır yiyor, Derin iki de bir acıktım deyip duruyor. Bir yandan karnım ağrıyor. Ben nerelere gidem Allah'ım?

"Kızım cidden çok acıktım diyorum. Kalk yemek alıp geri gelelim. Patlamış mısır hiç etki etmiyor. Lütfen." Derin'in ağzına çaktım bir tane.

"Bir sus be! Film izlemeye çalışıyorum şurada. Hem de size rağmen." Diye söylendim. Arkadan Toprak aramıza kafasını uzatıp konuşmaya başladı.

"Eğer az daha konuşursanız attıracaksınız. Derdiniz ne lan sizin?" Diye söylendi.

"Derin acıkmış. Durmadan söylüyor bunu ayı."

"Nerem ayı la..." Tam Derin konuşmaya başlamıştı ki Toprak eliyle onun ağzını kapatıp konuşmaya başladı.

"Sus kızım artık. Madem o kadar acıktın kalk yemek alalım sana." Dedi. Derin, Toprak'ın elini ittirip "Çek şu elini be. Gerek yok Rüya ısmarlar bana. Hadi kalk Rüya gidelim." Dedi. Aklıma gelen hınzır bir düşünceyle

"Siz gidin işte. Ben filmi izleyeceğim." Dedim. Derin "Filmine sokayım." Diyerek ayağa kalktı. Yürümeye başlayacakken hâlâ oturan Toprak'a bakarak "Geliyon mu?" Dedi ters ters.

"Yürü hadi." Diyerek ayağa kalktı ve gitmeye başladılar. Deniz bağırarak "Bana da hamburger menü alın kanki." Dedi. Kafasına vurarak "Ne bağırıyon salak? Sus ve filme bak." Dedim ve nihayet filme odaklanabildim.

🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮

Sinema salonundan çıkıp Toprak'a baktım. "Nereye gidiceğiz?" Diye sordum.

"Ben ne bileyim aç olan sesin."

"Tantunici var mı burada?" Diye sordum.

"Yürü bakalım öğrenelim var mı yok mu?" Dediğinde yürümeye başladım.

*7 dk sonra*

"Toprak bak şuraya. Vallaha var yürü hadi." Dedim ve hızlı adımlarla yürümeye başladım. Hemen sıraya geçtim. Allah'tan önümde 1 kişi vardı. Toprak'ta hemen ardımdan geldi yanıma.
Birkaç saniye sonra sıra bana geldi.

"Buyrun efendim?"

"2 tane et ve 1 tane tavuk tantuni istiyo..." diyecek iken Toprak lafımı böldü.

"Başka kim gelicek ki?"

"Kendime alıyorum aptal." Diyerek görevliye döndüm.

"2 tane et ve 1 tane tavuk tantuni istiyorum. Arkadaşa da istediğinden verin." Diyerek çantama elimi atıp cüzdanımı çıkardım. Toprak da siparişini verince açtım cüzdanımı.

"Napıyon Derin?"

"Ne yapıyormuşum?

"Ben ödeyeceğim."

"Sebep?"

"Niye sen ödeyesin. Yanımdaki hiçbir kadı..."

"Başlama klişeye bugün ben başka bir gün sen uzatma işte. Valla yemem bayılırım, ölürüm açımdan ona göre." Diyerek parayı uzattım görevliye. Niye hep erkekler ödesin ki? Yazılı kural mı var sanki. Saçma.

"Off Derin. Bir daha asla olmayacak bu ona göre."

"He he." Dedim ve gelen siparişlere daha doğrusu bebeklerime aşkla baktım. Hemen tepsiyi alıp bir masaya oturdum. Karşıma da Toprak oturdu.

"Onların hepsini yiyebilecek misin?" Diye sordu. Ona 7 tane tantuniyi bir öğünde gömdüğümü söylese miyidim acaba? Ya da söylemiyeyim şimdi dalga geçer bu it.

"Çok açım diyorum olum. Sabah doğru düzgün kahvaltı edemedim zaten."

"Süsleneceğinize yemek yeseydiniz."

"Uyanamadım canım ondan. Hadi konuşturma beni aşklarım soğuyacak." Diyerek yemeğe gömüldüm.

*10 Dakika Sonra*

Karnımdaki ağrının artması ve içimin gıdıklanması şüphelendirmeye başlamıştı beni. Hemen telefonumu alıp tarihe baktım. Kahretsin bugün-yarın regl günümdü. Bir bahaneye ihtiyacım vardı. Hemen lavaboya gitmeliydim.

Tantuniyi aldım ve yiyor gibi yapıp yağını elime döktüm. Son lokmamdı zaten hemen ağzıma attım ve yedim.

"Elim yağlandı. Ben bi ellerimi yıkayıp geliyorum." Dedim Toprak'a ve ayağa kalktım. Şükrettim siyah pantolon giydiğime.

Hemen tuvalete gidip bir kabine girdim. Mükemmel. Kan gövdeyi götürüyor tşk. Telefonu alıp son mesajlardan Rüya'ya girdim.

"Kanka acil ped lazım. Tuvalette 2. kabinde bekliyorum. Çabuk gel lan." Yazıp yolladım ve beklemeye başladım. 5 dakika sonra kapı açıldı. Yavaşça ayak sesleri duydum.

"Derin?" Gözlerim açıldı kocaman.

"Toprak!?"

🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮

Canlarım ciğerlerim bu böyle biraz kısa bir bölüm oldu. Uzun zamandır yazmıyordum zaten. Arada böyle yazıp yazıp yollamayı düşünüyorum merak etmeyin.

Ee nasılsınız? Umarım sağğınız yerindedir. Umarım gerek olmadıkça evden dışarı çıkmıyorsunuzdur. Dikkat edin kendinize. 

Beğendiniz mi bölümü ballarım? İstediğiniz türde bölüm varsa yazmayı unutmayın pandalarım.

Diğer bölümde çok çok kısa bir zaman sonra gelicek merak etmeyin. Yazdım onu da sadece düzenleyeceğim o kadar.

Ve profilimden yazmaya çalışğım yeni 2 tane bebek hikayelerim var. Onlara da göz atmayı unutmayın. Onların kurguları çok güzel oldu bence ama sizlerinde fikirlerini almak isterim. Teşekkürler şimdiden kardeşlerim.

Aşağıdaki minik yıldıza basarsanız beni çok mutlu edersiniz. Şimdiden teşekkürler bebitolarım. 10 beğenmeden sonra yenisi gelecektir. 🥰

Hadi dikkat edin kendinize. Seviliyorsunuz ❣️. Öpüldünüz. 😘 💕

Rüzgar'ın Rüya'sı 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin