DÜZENLENECEK
Multimedya: Ravza
1 saattir yoldaydık. Arabada sadece radyodaki müziğin sesi vardı. Kafamı sola çevirdiğimde Ravza'nın uyumuş olduğunu gördüm. Üstümdeki montu çıkartarak onun üzerini örttüm. Kafamı cama çevirdim ve dışarıyı izlemeye başladım. Birkaç saniye sonra gözümün önüne bir mont geldi. Veren kişiye baktığımda Berkay abimin olduğunu gördüm. Gülümsedim ve elindeki montu alıp üzerime geçirdim. Abimde gülümseyip önüne döndü. Diğerleri olsa montu suratıma atardı veya hiç vermezlerdi montlarını. Ama benim biricik yakışıklım kibardır. Neyse bu kadar övdük yeter.
"Daha ne kadar kaldı Berke?" dedim. "Yarım saat." diye cevapladı. "Sabah sabah okula bir buçuk saatte mi gitmeyi planlıyorsun zeki kardeşim?" diye bir soru yönelttim. "Yarın okula gitmeyiz. Ama eğer diyosan ki ben Berk ve Baran abimi görücem o zaman Berkay abim götürür seni." dedi. "Off tamam sustuk be." dedim çirkefleşerek. "Ama Ravza iyi yapmış ha." dedim sessizliği bozmak için. "Ablacım sen uyusana." dedi Berke. Berkay abime baktığımda düşünceliydi. "Abi?" dedim. Duymadı. Yine "Abi?" dedim yine duymadı.
Berke ile aynadan gözlerimiz kesişti. 'Noluyo buna?' der gibi baktım. O da 'Bilmem' der gibi baktı. Yeniden "Abi?" dedim duymadı. Bu sefer yüksek sesle "Abi!" dedim birden kafasını sallayıp bana baktı. "Efendim abicim?" dedi. "Abi sen iyi misin? Çok durgunsun bugün. Tam 4 kere seslendim duymadın." dedim. "Kusura bakma abicim dalmışım. Bir sorun mu var?" dedi. "Yarın okula gitmesek diyoruz." dedim. Benim bildiğim Berkay abim izin vermezdi. Okula gitmemek için her oyun yaptığımızda bir yolunu bulup bizi okula gönderirdi. "Tamam abicim gitmeyin." dedi.
Gerçektende bir şey olmuş belli ki. Neyse sonra sorarım ona ben. Sonunda araba durdu. Şimdi Ravza'yı uyandırmalıyım. "Ravza." Uyanmadı. "Ravza!" diye bağırdım Berke ve Berkay abim korkuyla bana baktı ama Ravza yine uyanmadı. Ravza'nın kulağına eğilip;
"Şuradaki taş çocuk seni mi kesiyo?" dedim. Anında kalktı. "Ne? Nerede? Ne zaman? Benim niye haberim yok?" dedi. Bu haline kahkaha attım. Bana öldürücü bakışlarını atıp "Bittin sen." dedi. Anında dışarı fırlayıp koşmaya başladım. Ben önde o arkada arabanın etrafında koşturuyorduk. Berkay abim arabadan çıkınca onun arkasına geçip
"Kurtar beni kaslı yakışıklım ama benim yakışıklım." dedim. Gülümseyip Ravza'ya döndü.
"Rahat bırak benim Premsesimi, küçük cadı" dedi. Gülümsemeden edemedim. Aklıma Rüzgar'ın bize öyle demesi geldi. Neyse bana ne canım. Ravza konuşmaya başlayınca onu dinlemeye başladım. "Ama abi beni can alıcı noktamdan vurdu." dedi.
"O mu kız senin can alıcı noktan? Yemin ederim yolarım o saçını başını." deyip saklandığım yerden yani Berkay abimin arkasından çıktım. Ravza hemen yanında duran Berke'nin arkasına saklandı. "Ay ablam olur mu hiç öyle şey? Benim can alıcı noktam....... sensin. Evet evet sensin." dedi duraksayıp. "Hadi lan ordan. Söylim mi lan attığım yalanı. Ha? Ye azarı..." dedim bizim erkekleri gösterip. "1 saat ne istersen yaparım." dedi. "2 saat." dedim. "1 buçuk saat." "Kabul. Nasıl olsa bulurum daha can alıcı noktalarını." dedim ' can alıcı noktalarını' kısmına vurgu yaparak.
Berke Ve Berkay abim bize anlamamışça bakarken arkadan gelen Burak ile duraksadım. Ravza da benim baktığım yere bakınca şaşkınlıkla bakışlarını bana çevirdi. Bende yavaş yavaş sinirlenmeye başlamış yumruklarımı sıkıyordum.
Burak kim mi? Size şöyle açıklim. Burak benim eski sevgilim. Beni düşmanımla aldatan şerefsizin teki. Evet düşmanımla. O buraya doğru piçimsi gülüşüyle geliyordu. Bende mümkünmüş gibi yumruklarımı daha çok sıkıyordum.
Berke ve Berkay abimde bizim baktığımız yere bakınca kaşlarını çattılar. Burak bana bakarak yürüyüp yanımıza kadar geldi. Ve konuşmaya başladı. "Naber (!) Rüya'cım?" "Ne işin var lan senin burda?" dedim sinirli çıkan sesimle. "Sakin ol canım. Konuşmaya geldim. Nasılda güzel günler yaşamıştık değil mi?" diye sordu ve ardından kahkaha patlattı. Bok güzel günler. Ulan 2 hafta çıkmışısız altıüstü neyin kafası bu? Gerzekalı yeminle ya. Sinirle yüzüne bir yumruk indirdim. Böylece kahkahası yarıda kesildi ve bir iki adım gerileyip kafası yana düştü. Sinirli ve öldürücü bakışlarını bana çevirdi. Yumruk yaptığı ellerini gördüğümde alayla sırıtıp konuşmaya başladım. "Evet çok (!) güzel günlerdi ya. Senin şerefsizliklerinle dolup acınacak duruma geldiğin günler." dedim. Eli hafaya kalktı vuracak zannettim ama gene de geri adım atmadım. Berkay abim anında kalkan elini tutup ters çevirdi. Burağın ağzında acı dolu bir ses çıktı. "Bir daha kardeşlerimden herhangi birine el kaldırırsan bu eli bükmekle kalmam kırarım ve bu yapacağım hiçbir şey olur." dedi ve Burağın kıçına tekme atıp yere düşmesini sağladı. E olacak o kadar. Adamın kafam kadar kasları var. Berkay abim beni kolunun altına çekip yürümeye başladı, haliyle bende yürümeye başladım. Berke'de kolunu Ravza'nın omzuna atıp Burağın yanından geçmeye çalıştı ama Ravza, Berke'nin kolunun altından çıkıp Burağa tekme atıp "Şerefsiz piç kurusu." dedi. Gülümsedim bu haline. Berke onu yeniden kolunun altına alıp arkamızdan yürümeye başladılar. Elimde bir sızı hissettim baktığımda kanadığını gördüm. Hemen arkama sakladım. Arkadan Berke'nin sesini duyunca konuşmasına izin vermedim. "Abla el-"
"Kes sesini."
Susup yürümeye devam ettik. Bir villanın önünde durduk. Aslında sadece 2 ev arası mesafe yürümüştük. Villanın kapısını Berke anahtarla açtı. Evden çıkarken hangi ara aldı bu anahtarı diye düşünmeden edemedim. Neyse girdik eve. Çok geniş salonu vardı. Salona geçip oturduk.
Ben tekli koltuğa, karşımda ki 3 lü koltuğa Berkay abim ve Berke, yanımdaki 2 li koltuğa da Ravza oturdu. Berkay abim ve Berke konuşmaya başlayınca sıçtığımın belgesiydi. Ne kadar saçma cümle olduğunun farkındaydım ama bu duruma diyecek başka bir şey bulamadım.
BERKAY - BERKE: Anlat!
RÜYA: Ya benim çok uykum geldi hadi yatalım biz. Kalk Ravza hadi Yatalım.
dedim.
BERKAY: Bize neler olduğunu anlatmadan hiçbir yere gitmiyorsunuz. dediğinde Ravza ile bakışıp yeniden Berkay abim ve Berke'ye çevirdim bakışlarımı. Ve anlatmaya başladım...
" Burak benim ...................."
🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮🔮
...Vote...
Karakterler hakkında merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.
876 kelime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar'ın Rüya'sı 2
Ficção Adolescente3 abisi 2 kardeşi olan bir kız... Yeni taşınan komşuları... Birbirinden değişik arkadaşları... Bakalım neler olacak? NOT: Millet kitap saçmaladığım döneme geldi eğlenmek için okuyun çokta bir şey aramamak lazım dldlflflflfl