Gözlerimi açtığımda bulanık görüyordum etrafı. Görüntü netleşsin diye gözlerimi birkaç defa kırpıştırdım. Şimdi daha netti görüntü. Bakışlarımı etrafta gezdirdim.
Sağımda ellerindeki ipi açmaya çalışan bir adet Derin ve karşımda hala baygın olan bir Gece vardı.
"Nerdeyiz lan biz?" Dedim Derin'e.
"Ne bileyim kızım ben? Kaçırıldık işte." Diye yanıt verdi elindeki ipi çözmeye devam ederken.
Benim ellerimi plastik kelepçeyle bağlamışlardı ama Derin ve Gece'nin ekleri kalın bir iple bağlıydı. Ayaklarımızda sandalyeye bağlıydı.
"Kimse var mı?" Diye böğürerek bağırdım. Sesinle Gece uyanmaya başlamıştı.
"Olsa bile ne yapabilirler ki?" Diyerek elindeki ipi çözmeye devam etti Derin.
"Neler oluyor?" Diye sordu Gece mıyışmış sesiyle.
"Kaçırıldık." Dedik Derin'le aynı anda.
"Lan! Kimse yok mu?!" Diye yine bağırdım. Yavaş yavaş kapı açıldı ve içeriye 2 tane adam girdi. Kapıdan giren ışıktan dolayı yüzlerini göremiyordum. Ama uzun boyluydular.
"Uyanmışsınız. Günaydınlar." Dedi bir tanesi.
"Ellerim bağlı olmayacaktı göstericektim ben sana gününü aydınını." Diye mırıldandım.
"Bi şey mi dedin?" Diye sordu bir diğeri.
"Ne istiyorsunuz bizden?" Diye sordu Derin.
"Patron istiyor biz yapıyoruz. Sorusu olan." Dedi adamlardan biri.
"Kız onu mu sordu gerizekalı. Sıçıcam patronuna şimdi. Tövbe tövbe ya." Dedi Gece sinirle.
"Ağır ol küçük hanım. Sana zarar vermek istemiyoruz." Dedi biri.
"Şöyle kabadayı gibi konuşuyorsunuz ya... Böyle ağzına kürekle vurasım geliyor salak ya."
"Sus lan sen! Elimin tersindesin zaten." Dedi yanımdaki adam.
"Kes lan. Çıkın gidin. Rahat bırakın bizi." Dedi Derin.
Adamlar şaşırtıcı bir biçimde Derin'i dinleyip çıktılar. Hemen Derin'e döndüm.
"Kaçabilme ihtimalimiz var mı?" Diye sordum.
" %65." Diye cevapladı.
"Tamam o zaman. Başlayalım." Dedim ve kollarımı yukarı kaldırdım. İnternette okuduğum bir taktiği deniyordum. Kolumu aşağı hızlıca indirirken ellerimi zıt yönde birbirinden uzaklaştırdım. Birkaç kere daha denedikten sonra elimdeki plastik kelepçe açıldı.
Hemen zaman kaybetmeden ayağımdaki ipleri ve kızları çözüp küçük camın yanına doğru gittik.
Evet bayağı küçüktü. Etrafa bakındım. Bir bıçak ve beyzbol sopası buldum. Tmm. Yapabiliriz.
"Pişt!" Diyip sol tarafımızdaki bıçakla beyzbol sopasını gösterdim. İkisininde bakışları oraya döndü. Oraya gidip bıçağı aldım. Derin'de beyzbol sopasını aldı. Tabii ki birini bıçaklamayacaktım. Sadece kapıdaki kiliti açıcaktım.
Kapının oraya gittiğimde anahtar deliğinden çevreye baktım. Sanki parti vardı da ışıklar yanıp sönüyordu. Ya da havaya girmek için yapıyorlardı. Ve kapının önünde kimse yoktu görebildiğim kadarıyla.
Bıçağı alıp anahtar deliğine soktum sonra çevirmeye başladım vee bingo. Kilit açıldı. Kapıyı açıp etrafa baktım. Şimdi de her yer karanlık olmuştu. Derin elinde sopayla çıktı kapıdan. Sonra Gece ve ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar'ın Rüya'sı 2
Dla nastolatków3 abisi 2 kardeşi olan bir kız... Yeni taşınan komşuları... Birbirinden değişik arkadaşları... Bakalım neler olacak? NOT: Millet kitap saçmaladığım döneme geldi eğlenmek için okuyun çokta bir şey aramamak lazım dldlflflflfl