Kapıyı kapattım ve arabanın etrafını dolaşıp direksiyonun başına oturdum. Çocuk gibi mutluydu. Bu anı durdurmak istedim. Hep güldüğünü görmek. Onu hep benim güldürdüğümü görmek. Biliyorum bencilce ama o muhteşem gülümsemeyi sadece ben görmek istiyorum. Şu hayatta paylaşmak isteyeceğim son şey sevdiğim kadın. Ve ben onu kaybetmemek için elimden geleni yapacağım.
*********************
Şu an korku treninde bana yapışan bir Pelin le sınanıyorum. Madem kokup bakamayacaksın neden binmek için ısrar ediyorsun. İçimden bu haline kahkalarla gülerken dudaklarımı ısırıyordum. Onu ne kadar çok sevdiğimden haberi varmıydı acaba. Onun için kendimden gözümü kırpmadan vazgeçebileceğimi biliyormuydu. Uçtaki ışığı görünce tünelin bittiğini anladım. Omzuma gömdüğü kafasını kaldırdı. Bense ona sırıtarak bakıyordum. O gözler... Ah o gözler. Beni hem mutluluktan havalara uçuracak hemde yerin dibine kadar sokacak güçteydiler.
- Sonunda kafanı kaldırabildin küçük korkak.
Bana gözlerini kısarak baktı.
- Hiç korkmadım bikere.
Kafamı arkaya atıp kahkahalarımı serbest bıraktım. O sırada karnıma dirseğini geçirdi. Ah be sevgilim ben bundan daha ağırlarına maruz kaldım.
- Ahh çok acıdı ! Hastaneye yetiştirin beni ! bağırıyordum ama ayni zamandada kahkahalarla gülüyordum.
- Yaa küsücem bak.
- Ama ben ölürüm o zaman benim tırsak sevgilim. Tamam özür dilerim. Affettiricem kendimi.
Elinden sıkıca tuttum ve dönme dolaba doğru götürdüm. Bindik ve hemen yukarı doğru çıkmaya başladık. En tepedeyken makiniste işaret verdim o da oyuncağı durdurdu. Adamın gözleri yarı kapalıydı. Bu saatte yatağından kaldırtmıştım. Ama lunaparkı satın alacak kadar da para vermiştim. Hiç sesi çıkmıyordu. Kafasını göğsüme koymuş etrafı izliyordu. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. O an düşünebildiğim tek şey onu kaybedersem nasıl yaşayacağımdı. Sahi altı ay sonra ne yapacaktım ben. Ellerimin arasından kayıyordu zaman. Şu an dursaya zaman. Hep yanımda kalsa. Yüzündeki gülümseme olsa ve birde o. Daha ne isterim ki ben. O an söylediği şey ise beni beynimden vurdu.
- Ölecekmiyim ?
Sertçe yutkundum. Gözlerim kocaman açılmış boğazım kupkuru olmuştu.
- Nerden çıktı şimdi bu Pelin ?
- Biliyorum sevgilim. Bunlar normal değil. Burnumun kanaması, kan kusmam, içimdeki sebepsiz sıkıntı. Bana doğru söyle.
Gözlerindeki çaresizlik beni mahvediyordu. Ama bilmeye hakkı vardı. Bunu ona borçluyum.
- Tedavisi yok. ama bu bulunamayacağı anlamına gelmiyor.
Kafasını salladı ve yavaşça dudaklarıma yaklaştı. Dudaklarımın üstünde fısıldarken
- O an geldiğinde yanımda sadece sen ol yeter. O zaman ölsem bile en mutlu insan olarak kapatırım gözlerimi.
- Ölmeyeceksin.
- Herkes birgün ölecek aşkım. Benim ki sadece erkene alınmış.
dedi ve dudaklarımızı birleştirdi. Son kez öpüyormuşum gibi öptüm onu. O da aynı şekilde hissediyordu heralde. Çünkü oda büyük bir açlık ve özlemle öpüyordu beni. Ayrıldığımızda İkimizde nefes nefeseydik. Yüzünü ellerimin arasına aldım. Gözlerinin içine baktım. Orda bana olan aşkını görebiliyordum. Neden ha neden biz ?! Yalvarıyorum allahım onu benden alma. Şu an hiç hasta gibi değildi. Belki hiç bir etkisi olmaz. Hatta sonuçlar falan karışmış olabilir.
Ona bakarken ağzımdan dökülen kelimeler herşeyi anlatıyordu.
- Senden asla vazgeçmeyeceğim sevgilim.
***************
Bölüm Sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Kelime Aşk
RomantikAşkı sokakta buldular ama en değerli şeyleri oldu. İlk görüşte aşık olan iki kalp iki beden iki ruh. Aşkın kokusunu içinize çekin. İşte o zaman kaybetme korkusunu anlarsınız.