Çığlık Çığlığa

177 4 0
                                    

Ona baktığım her saniye. Kalbim eriyordu. İçim anlatamıyacağım bir şeyle sarıp sarmalanıyordu. Huzuru iliklerime kadar hissediyordum. Her kalp atışımda birazdaha onun oluyordum. Sadece onun.

                       *******

Koltuğa oturdum. Onun o masum yüzüne baktıkça annemi hatırlıyordum. Anneme çok benziyordu. Annem gibi çam yeşili gözleri, biçimli ve dolgun dudakları var dı. Sekiz yıldan sonra bi kadına sevgi duymak... İçimi ısıtmıştı. Kalbimin buzları param parça olup erimişti.

-Pelin-

Sabah uyandığımda hiç birşey hatırlamıyordum. Bütün olanlar birden beynime hücum ettiler. Pembe ağlama yastığımı almak için soluma uzandım. Elimin altında bir şey yoktu. Tek gözümü açtığımda tanımadığım bir odadaydım. İyi de burası benim odam değildi ki. Üstümde sadece bir Superman tişörtü vardı. Kafamı sağa çevirdim. Vee..v..ve Aman allahım. Bir çığlık attım. Bu çocuğu tanımıyordum ki ben. Gece içerken ne yapmıştım ben. Hatırlayamıyordum. En son biramı içiyordum. Ayağa kalktı ve birşeyler söylemeye başladı.

-Demir-

Onun çığlığıyla uyandım. Tanrım ben böyle uyandırılmaya alışık değildim. Genelde yatağımda ve yanımda bir kızla uyanırdım. Ayağa kalktım, koşarak yanına gittim. Omuzlarından tuttum. Ona bu kadar yakın durmak ısınmama yetmişti. Hala bağırıyordu. Kendimi tutamadım ve KES SESİNİ diye bağırdım. Yüzünde mahsun bir ifadeyle bana bakmaya başladı. Yanında diz çökerek yere oturdum.Yumuşak -ki bana hiç uygun bir tabir değil- bir ses tonuyla "Sakin ol. Dün barda çok içmiştin. Evinin nerede olduğunu söyleyemedin. Ben de seni kendi evime getirdim." dedim. "Bi..b... biz şey." dedi ve ağlamaya başladı. Neden ağlıyordu ki şimdi. Ahh doğru. Sakinleştirmek için ellerimi kaldırdım. "Hayır, hayır. Sana dokunmadım bile. Dinle benimle gelmeni istediğim bir yer var." Ona bunu göstermeliydim. Kafasını hayır anlamında salladı. Ayağa kalktı ve eteğini giydi. Hayır gitmesine izin veremezdim, vermezdim. Kolundan tuttum ve çekiştirerek aşağıya indirdim. Bana bağırıp duruyordu. Arabaya bindirdim , hemen sürücü koltuğuna geçtim. Ve kapıları kilitledim. O hala bana tehditler savuruyordu.

- Hemen kenara çek yoksa avazım çıktığı kadar bağırırım. İmdaaat!

- Bilmem farkında mısın ama zaten bağırıyorsun.

- Bana bak piç kurusu hemen arabayı durdur. Yoksa çok kötü olur !

Ona sırıtarak baktım,

- Ne yapacaksın acaba.

dedim. Kapıları zorladı ama açamadı.

- Bak sana kötü bir şey yapmayacağım. Ve yapmam da. Senden tek bir şey istiyorum seni bir yere götüreceğim sadece. Sonrada evine bırakacağım. Anlaştık mı ?

Kafasını salladı ve koltuğa yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi. Zaten geliceğimiz yere gelmiştik.

Yazmaya devam etmeli miyim sizce ??

Tek Kelime AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin