İş Adamı

208 1 0
                                    

Kapıyı açtım ve karşımda ki kadına aval aval baktım. Bu kadın da kimdi şimdi. O da beni süzdü zarif adımlarla içeriye girdi. Yanlış gelmiş falan olmalı heralde... Ben kafamda bu fikri güçlendirirken olayları sarpa saran soruyu sordu.

- Demir nerede ?

                           ****

Nasıl ya ? Kadın eve geliyor, sevgilimi soruyor. Utanmadan bide eve giriyor, sonra bir de ukala ukala onu soruyor. Koltuğa oturmasından bahsetmiyorum bile. Ama Demir bir jigolo değilse korkucak bir şey yoktu. Çünkü kadın en az kırk yaşında olmalıydı. Ben kafamda bunların savaşını verirken Demir esneye esneye aşağı indi. Koltukta oturan kadını görünce ilk önce bir şaşırdı. Ama sonra yanına gitti ve sarıldı. Bense sap gibi orda oylece salonun ortasında dikildim. Demirin aklına gelmiş olmalıyım ki yanıma geldi ve belimden tuttu. Tut sen tut, akşam babayı tutarsın.

- Teyze bak bu güzel bayan sevgilim Pelin.

Teyze mi ? Teyze.

- Teyzen mi ? Ah bende Pelin dedim elimi uzatarak.

- Memnun oldum bende Demirin teyzesiyim.

- Ah gerçekten mi ? Sizden duymasam ablası derim. Aferin Pelin girdin kadının gözüne.

- Ay tatlım. Ne kadar kibarsın.

Çığlıklar atarak gol sevincimi yaşamak istedim. Evet sevmiştim kadını aslında. Demir bana pis pis sırıtıyordu. Anladı kesin anladı.

Anlarsa anlasın. Demirin sesiyle kendime geldim.

- Teyze sen habersiz gelmezdin. Önemli birşey mi var ? dedi endişeyle. fazla endişeliydi.

- Hayır tatlım. Ben seni zaten aradım akşam ama telefonun kapalıydı. Hem seni görmeye hemde şirketle ilgili bir kaç imza için geldim. Sekreter yollanmasını sevmediğini söylediğini hatırlıyorum. Bende bizzat kendim geldim. dedi kasıla kasıla.

- Ne imzası gene. İmza yetkilerimi enişteme vereceğimi söylemiştim. Demir böyle söyleyince teyzesinin suratında soğuk bir ifade oluştu. Derin bir nefes aldı.

- Ben aslında sana bunu söylemeyecektim ama bilmeye hakkın olduğunu düşünüyorum. Gözlerini bana dikti. Sanırım özel konuşacağını söylemeye çalışıyordu. Bende kafa sallayıp ayağa kalkmıştım ki Demir elimden tutup beni yerime geri oturttu.

- Ne söyleyeceksen söyleyebilirsin teyze. Yabancı yok. Yabancı kelimesini bastırarak ve teyzesinin gözlerinin içine bakarak söylemişti.

Evet eniştem ?

- Eniştenle boşanmaya karar verdik. dedi tek solukta. Sanki üzerinden koca bir yük kalkmış gibiydi.

- Ne ? Ama neden ? Demir oldukça şaşırmıştı.

- Geçen ay kredi kartı extrelerine bakıyordum. Saçma sapan mağazalardan alışverişler, otel rezervasyonları, restorant hesapları falan. Anlayacağın bunların hiçbirinı benleyken yapmamıştı. Ona sorduğumda o kredi kartının çalındığı hakkında bir şeyler geveledi. İnanmadım aslında ama inanmayı seçtim. Gerçeği tam olarak anlamam ise geçen akşam oldu. Çalışma odasındaydı. Bende şu senin imza yetkisi işini konuşmaya gittim. Fısıldaşarak telefonla konuşuyordu. Kapı aralıktı bende kenardan dinlemeye başladım. Bir kadınla konuşuyordu. Ona iltifat edip benden kurtulacağını ve kaçacakları hakkında ona temenni veriyordu. Senin yetkilerinide kullanarak şirketteki hisselerini satıp kaçacakmış. Bende sinirle odaya girdim ve herşeyi bitirdim. Dün gece bütün avukatlar bu işle uğraştı. Boşanma işlemleri, şirket için tehlikeli işler yaptığı gerekçesiyle yönetim kurulundan da atıldı ayrıca bütün hisseleride elinden alındı. Şirket disiplinini bozmasını öne sürerek bir daha şirkete girememesinide sağladım. Anlayacağın sekiz yıldır benimle param ve şirket için evli kalmış. Ve buraya senden tek birşey istemek için geldim. Sesi o kadar incinmiş çıkıyorduki benim bile ağlayasım geldi. Demir ise o sırada fena halde şaşkındı. Sesini daha yeni keşfetmiş gibi konuştu. Anlaşılan eniştesinden böyle bir şey beklemiyordu.

- Seni dinliyorum teyze. Ne istersen.

Teyzesinin bakışlarında bir ümit belirdi.

- Şu an yönetim kurulunda tekim ve tek başıma yönetemem. Sana teklifim ise annenden gelen hakla ve yetkiyle, dedenin şirketinde, Şanverdi Şirketler Grubunun yönetim kurulu başkanı olmanı istiyorum.

- Hayır olmaz.

- Demir sana yalvarıyorum. Annende hep böyle olmasını istedi. Demir anne lafını duyunca biraz yumuşar gibi oldu.

- Teyze yapamam.

- Bal gibide yaparsın. Derin bir nefes aldı ve Demirin gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı. Bak Demir benim senden başka kimsem yok artık. hüzünle gülümsedi. Benim çocuğum da yok bitanem. Bu ailenin tek veliahtı sensin. Bu sana doğuştan verilen bir sorumluluk. Bende yoruldum artık. Ve arkamda bir tek sen varsın. Ben sana yinede yardımcı olurum. Ama artık itiraz hakkında yok bebeğim. Sen benim oğlum sayılırsın. Ablan son nefesinde seni bana emanet etti. Şimdiye kadar senden hiçbir şey istemedim. Ama bunu senden tüm kalbimle istiyorum. Çantasından bir dosya ve kalem çıkardı ve Demirin önüne koydu. Hadi bunu imzalada teyzen de rahat bir nefes alsın.

- Teyze umarım bundan pişman olmazsın. dedi ve kağıdı imzaladı.

Teyzesi ayağa kalktı ve Demire sarıldı.

- Pişman olmayacağım. Sen bir Şanverdisin. Bu senin kanında var. Şimdi gitmem gerek. Bu dosya işleri için şirkete bizzat gelmelisin. Ve artık yönetim kurulu başkanı ve CEO sun. Sana güveniyorum oğlum. Güvenimi boşa çıkarmazsın değil mi ?

- Asla teyze. Seni seviyorum. Şirkete bırakmamı ister misin ?

- Hayır gerek yok tatlım. Dolabında takım elbise olmadığına eminim. Bugün çık ve kendine düzgün bir şeyler al. Bana döndü ve sevecen bir şekilde gülümsedi. Sonra yaklaşıp sıkıca sarıldı. Kulağıma fısıldayarak

- Seni sevdim tatlım. Bu koca oğlan sana emanet. Gidin ve adam akıllı şeyler alın. dedi ve kapıya ilerledi.

Son bir kez arkasını dönüp gülümsedi ve kapıyı çekip gitti. Demir ise hala şaşkın şaşkın duruyordu. Çok ilginç bir sabah geçirdiğim doğruydu. Sevgilim koca bir holdingi yönetecekti. Parmak ucumda yükselip aralık dudaklarından öptüm. Hemen karşılık verdi. Sonra beni kucağına yerleştirdi ve merdivenlerden yukarı çıktık.

Nefeslerimiz düzene girerken ona sarıldım. Şimdi bir de alışveriş merkezine gidecektik. Onca hayran bakış, ağzının suyu akan kadınlar, cilveli cilveli bakışlar. Kısacası sevgiliniz ultra yakışıklıysa çekeceğiniz var demektir.

Tek Kelime AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin