Jungkook'un fenalaşmasından sonra Lisa onu, eve getirmişti. Dinlenmesi gerekiyordu. Zaten verdiği sakinleştiriciden sonra, fazla uzun sürmeden uykuya dalmıştı. Bay Kim'in yardımlarıyla onu eve taşımıştı.
Kendisi ise mutfakta oturup, şirketle ilgili işleri gözden geçiriyordu. Uyandığında Jungkook'tan azar işiteceğinin farkındaydı. Fakat Taehyung'a o şekilde davranmasının nedeni, ona kızgın olması değildi.
Elbette Jungkook için endişelenmişti ama hastalığı yüzünden başkalarına aşırı tepki gösterecek bir karakter de değildi. Jungkook'u öncesinde, defalarca o şekilde görmüştü zaten. Artık Jungkook için hastalığı nasıl hayatının bir parçası haline geldiyse, Lisa için de onu iyileştirmek bir rutin haline gelmişti.
Orada Taehyung'u iterek uzaklaştıdırdığında, aslında vereceği tepkiyi merak etmişti. Jungkook'un bugün onun yanına gideceğini biliyordu.
Şirkete giderken ona, Taehyung'la konuşacağını söylemişti. Yanlış anlaşılmayı düzeltme konusunu fazlasıyla kafasına taktığını biliyordu. Sırf bu yüzden, bir sır gibi sakladığı hastalığı ona anlatma kararı almıştı.
Taehyung, Jungkook'un hayatına birden bire girmesine rağmen onun için büyük bir önem taşıyordu. Bunu fark ettiğinde ise, Lisa bir karar almıştı. Taehyung ile Jungkook'u yakınlaştırmak için elinden geleni yapacaktı.
Taehyung'u fazla tanımasa da, kendisinden evin adresini istediği gün farkına varmıştı. Kabul etmeyecek olsa bile, Jungkook'tan etkileniyordu. Onun ağzından çıkacak sözlerle bunu onaylamasına gerek yoktu, zaten hareketleriyle hislerini oldukça belli ediyordu.
Ve emindi ki, ona uzak durmasını söylemesine rağmen buraya gelmesi fazla uzun sürmeyecekti. Rahatsızlandığını söylediğinde bile, nasıl endişelendiğini görmüştü. Bu sefer ise, tüm olaya şahit olmuş ve büyük ihtimalle kendini suçluyordu. Eh tabii, bunda biraz da Taehyung'a bağırmasının etkisi olabilirdi.
Aralarında tam olarak ne geçtiğini bilmese de, Jungkook'un durumunun kötüleşmesinde elbette ki Taehyung'un da bir payı olduğunu düşünüyordu. Ona her ne söylediyse, ciddi anlamda Jungkook'u üzmüş olmalıydı. Yoksa hiçbir zaman krizleri bu denli şiddetli olmamıştı.
İşin içine yaşadığı vicdan azabı da girdiğinde, emin olmuştu. Gelecekti. Bu yüzden gece evde durmayı planlamıyordu Lisa. Çünkü Taehyung onun bu evde yaşadığını bildiğinden, gelme konusunda tereddüt edebilirdi. Bunun olmasını istemiyordu.
Jungkook birkaç saatlik uykusundan sonra uyandığında, odasını boş bakışlarıyla süzmüştü bir süre. Eve ne ara geldiğini hatırlamıyordu, fakat kendini dinlenmiş hissediyordu. En son hatırladığı şey... Lisa'nın Taehyung'a bağırışıydı.
Elbette ki, her bir saniyesini hatırlıyordu. Tüm bu yaşananlara tepki verememiş olsa da, bilinci açıktı ve her kelime zihnine kazınmıştı. Lisa'ya tavrının hesabını soracaktı. O Taehyung'a yaklaşmaya çalışırken, Lisa bir o kadar onu uzaklaştırıyordu.
Üstelik, aralarındaki yanlış anlaşılmanın başlama sebebi de Lisa'ydı. Buna rağmen, nasıl böyle davranabilirdi ? Kendisini umursamıyordu, ama Taehyung'un üzülmesine katlanamazdı.
Uyku mahmurluğundan biraz da olsa kurtulduğunda, odasından dışarıya atmıştı kendini. Merdivenleri hızlıca inerek, mutfağa girmiş ve aradığını bulduğunda, bakışlarını onun üzerinde gezdirmişti. Lisa mutfağın içinde bulunan yemek masasına oturmuş, önünde ki evraklarla ilgileniyordu.
Önce sakin bir şekilde tezgaha ilerlemiş ve sürahiden kendine bir bardak su doldurmuştu. Ardından doldurduğu suyu içmiş ve bardağı sert bir şekilde tezgaha geri koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obey | TaeKook
Fanfiction"Çıkış yapmak istiyorsun değil mi, Kim Taehyung ?" Taehyung bakışlarını diğerinin bakışlarından bir saniye bile ayırmadan başını salladı. Bu, diğerinin yüzüne oyuncu bir gülümseme yerleştirmesine neden olmuştu. "O zaman, bana itaat edeceksin..."