[Sen, Çok Tehlikelisin Taehyung]

11.1K 850 1K
                                    

Taehyung bu zamana kadar, hayatını eksiksiz bir şekilde yaşadığını düşünmüştü hep. Kendisine destek çıkan bir ailesi, her ne olursa olsun yanında olan arkadaşları vardı.

Fakat Jungkook'la tanıştıktan sonra, düşünceleri değişmişti. İnsanın hayatında başkasından gördüğü ilgiye ve sevgiye de ihtiyacı olduğunu, onunla birlikte anlamıştı.

Jungkook'un en ufak bir hareketi bile, onu günlerce mutlu edebiliyordu. Zaten Taehyung her zaman küçük şeylerle mutlu olmasını bilmiş, gözünü fazlasına dikmemişti. Çünkü biliyordu ki istekler büyüdükçe, insan açgözlü bir hale dönüşüyordu.

Etrafı tarafından sesinin güzelliği keşfedildiğinden beri, hep tek bir amacı olmuştu. Sesini sadece kendi etrafındaki insanlara değil, tüm dünyaya duyurabilmek. Bunun için fazlasıyla çabalamıştı.

Birçok şirketin elemelerine katılmış, çoğunda da olumsuz sonuç almıştı. Yine de, pes etmemişti. Çünkü içindeki umut, bıkmazsızın yerini korumaya devam etmişti.

Şu an olduğu konumda bulunabilmesinin en büyük sebebi, azmi ve umudunu kaybetmemesiydi. Şirkete girdiğinden beri, gecesini gündüzüne katmış ve dayanabildiği yere kadar çalışmaya devam etmişti. Kendine burada yeni arkadaşlar edinmiş, bir nevi ikinci ailesini oluşturmuştu.

Şimdi ise arkadaşlarıyla birlikte çıkış yapacağı gerçeği, hala ona rüya gibi geliyordu. Bu günün geleceğini biliyordu ama yine de inanamıyordu işte. Belki de her şey bir anda olduğu içindi. Jungkook'tan böyle bir atak beklemiyordu.

O gün onun yanına giderken, aklında bu ihtimal yoktu. Zaten Jungkook'la tanıştığından beri farketmeye  başladığı bir nokta vardı, Jungkook yavaş yavaş en büyük hayalinin yerini almaya başlamıştı.

Onu sürekli etrafında görmeye, kendisiyle alay edişlerine o kadar alışmıştı ki... Jungkook'u şirkette göremeyince, gözleri hemen onu aramaya başlıyordu.

Kendisine ve Jungkook'a o kadar odaklanmıştı ki, etraftakilerin dikkatini çekmeye başladıklarının farkında bile değildi. Zaten Taehyung ve arkadaşlarının çıkış yapacağı duyulduğundan beri, şirketteki stajyerler resmen onlara karşı tavır almışlardı.

Hepsinin içini hırs bürümüştü. Kendileri de çabalıyorlardı ve birden bire daha uzun süredir stajyerlik yapan insanlar olmasına rağmen, onların çıkış yapacak olmasını kendilerine yediremiyorlardı. Tabii Taehyung henüz bunların hiçbirinin farkında değildi. Mutluluğun içinde boğulmaya o kadar odaklanmıştı ki, yaklaşan fırtınayı bile göremiyordu.

Jungkook'la bir süredir görüşemiyorlardı. İşleriyle meşgul olduğunun farkındaydı, kendisinin de bir farkı yoktu. Albüm için şarkı kayıtlarına başlamışlardı ve bu iş düşündüğünden daha da yorucuydu. Şarkıları birçok kez tekrar kaydetmek zorunda kalmışlardı ve beyni uyuşmuş gibi hissediyordu.

O gün stüdyodan çıkarken, uzun bir aradan sonra Lisa ile karşılaşmıştı. Beklediğinin aksine genç kız, ona gülümsemiş ve konuşmaya başlamıştı. Mutlu görünüyordu.

Jungkook'un onunla konuşup konuşmadığını merak etmişti, Taehyung. Jungkook istediğinde çok sert bir tavra bürünebiliyordu. Eğer konuşmuş olsalardı, bu kadar mutlu olmazdı herhalde diye düşündü. Jungkook istemeden ağır sözleriyle insanın kalbini kırabilecek bir kapasiteye sahipti.

"Ah, seninle karşılaşmamız iyi oldu Taehyung. Yarın fotoğraf çekiminiz olduğunu unutmadınız, değil mi ? Sabah 9'da hazırlanmış olun. Sizi alması için şirket çalışanlarından birini yollayacağım. Daha sonrasında ise, şirkete geri döneceksiniz. Bay Jeon sizinle sözleşme hakkında konuşacağını söyledi."

Obey | TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin