[Jeon Jungkook]

19.4K 1.6K 1.9K
                                    

Genç adamın odadan çıkmasıyla birlikte, hepsi rahat bir nefes almışlardı. Belli etmiyor olabilirlerdi ama ciddi anlamda gerilmişlerdi. Çünkü gördükleri adam, sadece görünüşüyle bile resmen 'zor zamanlar geçireceksiniz' diye bağırıyordu.

Herkes yavaş yavaş kendi işlerine dönmek üzere, odadan ayrılmaya başlamıştı. Taehyung ve tayfası odada en son kalanlardı. Yoongi bu saçma durumdan sıkıldığını belirtmek istercesine, konuşmaya başladı. "Hey, akşama kadar burada öylece dikilmeyi planlamıyorsunuz, değil mi ? Gidelim, ben acıktım."

Diğerleri onu onaylayan sesler çıkarıp, peşine takıldığında Taehyung'u da yanlarında sürüklüyorlardı. Jungkook denilen adam odadan çıktığından beri, durgun bir hali vardı.

Jimin onun bu haline sırıtıp, koluyla onun koluna vurdu. "Hayırdır, bu halin ne böyle ? Yoksa sende mi Jeon Jungkook'un cazibesine kapılanların arasına katıldın ?"

Taehyung onun sözleriyle gözlerini devirmekten kendini alamamıştı. Ne cazibesi be, ben ondan daha cazibeliyim asıl.

Zamanın nasıl geçtiğini bilmiyordu ama neredeyse öğle vakti olmuştu. Bu yüzden şirketin kafeteryasında bir şeyler atıştıracaklardı.

"Ne saçmalıyorsun ? Size söylüyorum, o büyük bir adammış gibi görünmeye çalışan veledi hiç gözüm tutmadı. Taehyung demişti, dersiniz."

Kafeteryaya ulaştıklarında boş olan bir masaya oturdular. "Adamı tanımıyoruz bile, sana böyle düşündüren şey ne ?"

"Adam o soğuk bakışlarıyla bile, iyi olmadığını belli ediyor. Çok da tanımaya gerek yok bence. Her neyse, ben sevmedim. Mümkün olduğunca, uzak durmaya çalışacağım."

Yanında oturan Namjoon ona bir bakış atmıştı. "Taehyung-ah, sev ya da sevme. Sonuç olarak adam bizle arkadaş olacak değil ya. Kendisi şu andan itibaren patronumuz oluyor. Tabii ki otoriter davranması gerek, o yüzden soğuk görünmesi normal. Bunu unutma."

Jimin kaşlarını kaldırıp sırıttı. "Onu geçin de, adam felaket yakışıklı değil mi ama ?"

Bunu söylemesiyle birlikte Yoongi'den sert bakışlar kazanmıştı. "Adamın yakışıklılığından sana ne, velet."

Taehyung onların bu haline iç çekip başını hafifçe iki yana salladı. Yoongi hyungu böyle zamanlarda fazla kıskanç bir tavır takınıyordu. "Her neyse. Gidip kendime yiyecek bir şeyler alacağım."

Geri kalan zamanda ise sessizce yemeklerini yemeye devam etmişlerdi. Taehyung istemsizce düşünüyordu. Hayatının değişmesinden korkuyordu. Sebebini bilmiyordu ama içinde istemsizce oluşan bir korku vardı.

En fazla ne değişebilir ki ? Düşünme Taehyung.

Ama bilmediği bir şey vardı.

Jeon Jungkook... Hayatının dönüm noktası olacaktı.

Bu sırada Jungkook ve Lisa birlikte, onun odasına gelmişlerdi. Jungkook kravatını gevşetip sandalyesine yerleştirdiğinde, Lisa da masanın önünde bulunan koltuklardan birine atmıştı kendini. "Sanırım bundan sonra uğraşmanız gereken bir çok hayranınız olacak, bayım. Seni görünce kızların dibi düştü resmen."

Jungkook önündeki dosyalardan birini açıp incelemeye başladı. "Sence bu benim ne kadar umrumda, Lisa ?"

Lisa kıkırdadı. "Biliyorum, umrunda olmamalı zaten."

"Kız stajyerlerle görüşmeleri sen yapar mısın ? İlgi çekmeye çalışan kız sürüsü görmek istemiyorum etrafta. Az önce günlük dozumu aldım sanırım."

Obey | TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin