[Bu Gece Uyumayalım]

5.6K 407 269
                                    

Hepimizin hayatında belli sınırlar vardı. Bu sınırlar içinde yaşıyor ve bize sunulan imkanlara göre yaşam tarzımızı biçimlendiriyorduk. Etrafımızdaki insanlardan ve yaşadığımız toplumdan etkileniyor, kendimizi belli kalıpların içine sokuyorduk.

Oysa ki hatayı en başında yaptığımızın farkında değildik. Sınırlar olmak zorunda değildi. Özgür olabilirdik, hayatımızı istediğimiz gibi yaşama şansımız vardı fakat 'insanlar ne düşünür ?' diyerek girdiğimiz yolda kendimize yaptığımızın kötülüğün farkında bile değildik.

İnsanların düşünceleri elbette ki önemliydi fakat her birimiz özgür bireylerdik ve özgür olmanın bize verdiği avantaj, kendimizi her durumda açıkça ifade edebilmemizdi. Kendimize ve diğer insanlara karşı dürüst olmadıktan sonra, tüm yaşadıklarımızın ne anlamı kalıyordu ki ?

Hayata bir kere geliyorduk ve tadını çıkararak yaşamak yerine, kaygılarımızın bizi kontrol etmesine izin veriyorduk. Her insanın kusurları vardı ve diğer insanlara mükemmel olduğumuzu kanıtlamak zorunda değildik. İnsanların kafalarında oluşturdukları, toplumun bize dayattığı kalıplara uymak zorunda değildik.

İşin büyüsü tam da buradaydı aslında... Diğer insanlardan ne kadar farklıysanız asıl o zaman güzelleşiyordunuz. Asıl o zaman, bu saçma sapan olaylar örgüsünün içerisinde bir değer kazanmış oluyordunuz.

Ne yazık ki Taehyung ve Jungkook'un bunu fark etmesi biraz zaman almıştı. Bulundukları sektörün içinde Taehyung için, imajı her zaman önemliydi. Ne kadar iyi bir imaja sahip olursa,  kariyerinde o kadar ilerleme şansı vardı. Tam da bu yüzdendi bütün korkuları. İnsanların kabullenmeyeceğinin ve yargılayacaklarının farkındaydı çünkü. Normalde her zorluğa kafa tutan o çocuk, söz konusu yaşadığı aşk olduğunda aynı şeyi yapamamıştı.

Fakat her ne kadar o cesur olamasa da, karşısında tüm yaşanmışlıklarına rağmen oldukça güçlü ve cesur bir insan vardı. Jungkook cidden yaptığı her bir hareketle, onu günden güne daha da fazla etkiliyordu. Basına yaptığı açıklamayla çok büyük bir sorumluluk almıştı ve açıkçası bununla yüzleşebileceğinden emin değildi Taehyung çünkü biliyordu ki, bu saatten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Hem onun için, hem de Jungkook için... Hatta belki de yeri gelecek, tüm bu yaşananlar arkadaşlarını etkileyecekti.

Jungkook'un korktuğu bir şey yoktu. Elinde kaybedebileceği bir şey olduğunu düşünmüyordu. Servet düşkünü bir insan değildi ve hiçbir zaman da olmamıştı. Hayatında şu sıralar değer verdiği tek bir şey, daha doğrusu tek bir kişi vardı ve onun kim olduğunu tahmin etmek zor değildi. İlişkilerini açıklayarak, şirketin imajına nasıl bir zarar verdiğinin farkındaydı ama kimin umrundaydı ki ? Eğer şu saatten sonra rahat bir nefes alacaklarsa, karşılarına çıkacak her bir zorluğa değerdi.

En önemlisi de, kendinden çok Taehyung'u düşünüyordu. Korktuğunun elbette ki farkındaydı. Her insan yargılanmaktan korkardı ona hak veriyordu. Bu yüzden onun asla yapmaya cesaret edemeyeceğini bildiğinden, bunu kendisi yapmıştı. Jungkook'un kaybedecek bir şeyi olmamasına rağmen, Taehyung hayallerine tam da yeni ulaşmışken hayatının tekrardan alt üst olmasına izin veremezdi.

İnsanlar büyük ihtimalle aceleyle hareket edip, yanlış bir atak yaptığını düşünüyorlardı ama öyle değildi. Jungkook uzun zamandır bunu planlıyordu. Şirkette yaşanan Jennie vakası ve çıkan haberler olmasa bile, eninde sonunda ilişkilerini açıklayacaktı. Ona göre ortada saklanacak veya utanılacak bir durum yoktu. İki insanın birbirlerini sevmesi, hiçbir zaman utanç söz konusu olamazdı.

Şimdi ise sırada diğer adım vardı. Yarından sonra hayatlarında yeni bir sayfa açmış olacaklardı ve Jungkook çıkacak olan haberleri şimdiden hayal edebiliyordu. Taehyung'u tüm bu kargaşadan uzak tutması gerektiğini düşünerek, kısa süreli bir tatil ayarlamıştı. Onu 1 haftalığına sahil kenarındaki yazlık evlerine götürecekti. Bu zamanlarda oraya giden fazla insan olmadığından,  kafalarını dinlemek için iyi bir seçenek olabileceğine karar vermişti.

Obey | TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin