[Bir Kapı Kapandığında, Diğeri Açılırmış]

3.4K 299 189
                                    

Hayatınızın kontrolünü kaybettiğinizi hissettiğiniz anlar olurdu ya hani... Ne yaparsanız yapın, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye düşünürdünüz. İşte Taehyung, tam da böyle bir çaresizliğin içerisinde tıkılıp kalmıştı.

Ailesinin peşinden sürüklenirken ne arkadaşlarına bakacak yüzü kalmıştı, ne de Jungkook'a veda edebilecek gücü kendinde bulamamıştı.

Tam kazandığını sandığını bir zaman diliminde, hayat aslında onun neler kaybettiğini bir bir, yüzüne acımadan vurmuştu.

Nasıl devam edecekti ki şimdi ? Var olduğu her şey bir anda elinden alınmışken, nasıl devam edebilirdi ? Daha doğrusu, Jungkook olmadan ne anlamı vardı ?

Defalarca onun karşısına dikilip, kafasının dikine gidip canının istediğini yapmıştı. Peki ailenin karşısında aynı gücü neden gösterememişti ? Neydi onu kendini savunmaktan alıkoyan şey ? Tüm hayatını, kalbinin bir parçasını ardında bırakmasına sebep olan şey neydi ?

İtiraf etmesi zordu ama içten içe biliyordu ki... Korkuyordu. Eğer ailesine karşı çıkarsa, her şeyin daha da karmaşık bir hal almasından korkuyordu. Etrafındaki insanlara yeterince zarar vermişti zaten, artık yaptıklarının sorumluluğunu alma zamanıydı.

Jungkook, kendine oldukça kızmış olmalıydı. Evden çıkarken ardından seslenişleri ve kendisine attığı o son bakış aklından çıkmak bilmiyordu. Onun için zor olduğunu biliyordu, ama Taehyung için de zordu.

Jungkook'a bu denli alışmışken, gün geldiğinde birbirlerinden koparılacaklarını hiç düşünmemişti. Ama bu bir masal değildi. Mutlu sonla biteceğini düşünmesi, başından beri kendi hatasıydı. Başkalarının mutsuzluğu üzerine kurulmuş bir ilişkide, ne kadar mutlu olabilirdi ki zaten ?

Günler birbirini kovalarken, sürekli kendini düşünürken buluyordu Taehyung. Engel olamıyordu, düşünmemek için kendine yeni uğraşlar bulsa da, Jungkook hep aklının bir köşesindeydi. Neredeydi, kiminle birlikteydi.. Acaba o gittikten sonra hiç kriz geçirmiş miydi ?

Endişelenmeden edemiyordu çünkü o günkü hali gerçekten iyi değildi. Lisa'nın yanında olduğunu umarak içini ferah tutmaya çalışıyordu fakat ne kadar başarılı olduğu tartışılırdı.

Onu arayıp, en azından sesini duyup iyi olduğunu kanısına varabilirse belki biraz da olsa rahatlardı ama ne yazık ki babası, telefonuna da el koymuştu. Onu her türlü iletişim aracından mahrum bırakmışlardı, resmen evin içinde hapis haldeydi. Yaptığı tek aktivite ise, evlerine yakın sahilde her günbatımında çizim yapmaktı. Bu da fazla uzun sürmüyordu çünkü sürekli kontrol altındaydı.

Biliyordu ki, ebeveynleri evden kaçma ihtimalini bile düşünüyorlardı. Ama onların düşündüklerinin aksine Taehyung onlar ne diyorsa yapıyor, kimseye zorluk çıkarmıyordu. Aslında bu bir nevi kabullenişti.

Her gece başını yastığa koyduğunda ağlıyor olmasına rağmen kabullenmişti. Buradan geri dönüş yoktu. Hayatı bir çıkmazın içerisine girmişti ve bir sonraki hamlede ne olacağını kendisi de kestiremiyordu.

Televizyon izlemiyordu, haberlerden çok uzaktı. Merak ettiği çok fazla şey vardı. Gruba ne olmuştu ? Arkadaşları ne haldeydi ? Jungkook... Neden bir kez olsun kendisini aramamıştı ? Ya da aramış mıydı ? Belki de hala kızgındır diye düşünmeden edemiyordu.

Kızgınsa onu anlayabilirdi çünkü Taehyung, vermiş oldukları sözü bozmuştu. Birbirlerine ailem demişlerdi ama aslında onlar aile olmayı hiç becerememişlerdi. Yan yana olduklarında hep etraflarındaki insanlara zarar vermişler, fakat bunu bir türlü görememişlerdi.

Obey | TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin