Sabah uyandığımda başım çok ağrıyordu. O kadar çok içki içmiştim ki. Gözlerimin altında hafif bir morluk vardı. Gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Umursmadım. Siyah tişörtümü ve siyah deri pantolonumu alıp giydim. Dolabımdaki kitli bölmeye sakladığım uyuşturucuyu alıp parmağına döktüm ve yaladım. İyi geliyordu bu. Aynanın karşısına geçerek eyeliner,rimel ve hafif bir far sürdüm.Yine siyahtım. Çantama birkaç defter koydum. Siyah ayakkabılarımı alıp aşağı indim. Anneme sus işareti yaparak evden çıktım. Otobüse yetişmiştim. Üzerimde gezinen gözleri fark ediyordum. Tabi hergün cici kız olarak görünüyordum. Ama artık öyle değildim. Beni sevmediğini söylemişti. Ne komik ama. Okula geldiğimde herkes bakıyordu. Belki de onlar öğrenmişti olanları. Nasıl oyuncak olduğumu. Sınıfa geldiğimde Bensu koşarak yanıma geldi.
- Ne oldu sana !
- Hiçbir şey.
Meriç bana bakıyordu.
- Bakma.
dedim ve yerime oturdum. Evet kalkmayacaktım buradan. Gitmek isteyen o. Sevmeyen o. zaman o kalksın. Sınıfta herkes bakıyordu. Ee beni böyle görmemişlerdi.
- Melis bi gel.
dedi Mert. Köşeye doğru gittik.
- Ne bu halin ?
- Ne varmış halimde ?
- Melis ne oldu sana !
- Hiçbir şey. Beni sevmiyormuş Mert. Yalanmış her şey ! Oyuncak olarak kullanmış beni ! Sevmemiş ! Dün Cemre'yle yiyişiyordu. Bana gülerek seni sevmiyorum dedi. Ne kadar da güzel oyuncuymuş. Bende çok güzel oyuncağım işte !
diye bağırdım. Kocaman alkış bana. Artık herkes duymuştu. Meriç öyle bir bakıyordu ki. Onu aldırmadan sırama oturdum. Hoca geldi. O da tip tip bakmayı unutmadı. Ama umurumda mı ? Tabiki de hayır. Ders boyu uyuduğum söylenebilir. Tenefüs zili çalmıştı.
- Bir dakika konuşabilir miyiz ?
dedi Meriç. Ne diyeceğini merak ediyordum. Bu yüzden peşinden gittim. Yangın merdiveninin oraya gelmiştik.
- Evet seni dinliyorum ?
- Ne bu halin ?
- Ne oldu beğenmedin mi ? Senin eserin.
- Melis sen böyle değilsin.
- Yanlış tanımışsın. Peki ya sen ? Beni nasıl işlettin ama. Ne muhteşem demi ?
- Melis !
- Ne var he ! Yeter artık sevmiyorum dedin hala ne konuşuyorsun. Yoksa oyuncaklık görevim bitmedi mi ?
dedim ve dudaklarıma yapıştı. Alt dudağını ısırarak dudağını dudağımdan ayırttım.
- Bir daha sakın böyle bir şey yapma !
- Peki seviyorsam ?
- Başka oyuncak bul Meriç.
dedim ve sınıftan çantamı alarak gittim. Taksiye binip KARANLIK'a gitmesini söyledim. O haptan almam gerekiyordu. Yanıma iyiki de bir miktar para almışım. Dün gece bağımlılarla tanışmıştım. Kıvırcık olan çocuğu bulacaktım. Bana yardım ederdi belki. KARANLIK'a geldiğimde GECE yazan bara girdim. Yine. Evet oradaydı.
- Selam.
- Selam yeni nasılsın ?
- Aynı işte bir gelsene.
- Tamam.
dedi kıvırcık olan. Onu bir köşeye çektim.
- Senden bir şey isteyeceğim.
- Seni dinliyorum.
- Bana hap bulur musun ?
- Şaka mı yapıyorsun bak.
dedi ve elindeki küçük poşeti salladı.
- Peki ne kadar vermem gerekiyor ?
- Bir öpücük.
dedi ve dudağımdan öpmeye başladı. Karşılık verdim. Yumuşak öpüyordu. Bu ona yeter diye düşündüm ve ayrıldım.
- Ne zaman ihtiyacın olursa buradayım. Bir öpücüğe bakar her şey.
dedi bende gülümsedim. Elime hapı aldım ve içtim. Bağımlı olmuştum. Ama bu küçük şey beni etkileyemezdi. Öyle değil mi ? Barmenin yanına gittim ve içki siparişi verdim. Hala içiyorum. Ama kafayı bulamadım. Biraz daha içtim ve çıktım. Taksi çevirerek eve geldim. Bu günlük bu kadar yeterdi. Odama geçip uyumaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY EGOİST
أدب المراهقينSelam. Ben Aytül. Bu hikayemizin yazarı. Öncelikle tabletten uygulamadan yazdigimdan dolayı yazim hatalarim olursa çok özür dilerim. Bölümler belki birazcik geç gelebilir. Ama yeni bir eve tasinacagimiz icin. Fakat tasindigimizda her gün yazarim. Ha...