Kriz

226 7 2
                                    

- Vay vay var aşk kumrularımız yine beraberler.

- Git buradan Can !

- Neden bebeğim ?

- Ona bebeğim deme orospu çocuğu !

- Dersem ne olur ?

dedi ve Meriç onun üzerine çıkarak yumruklamaya başladı. O sırada iki tane adam kollarımı tutarak bir yere götürüyorlardı.

- MERİİİİÇ !

diye kaç kez bağırdım. Cevap olarak duyduğum tek şey silah sesiydi. Hayır ! Onu da kaybetmedim dimi ? Daha bugün söz vermişti. Bırakmayacağım diye. Hayır onu öldürmedi. Sadece şaka dimi bu ?

- Bin şu arabaya !

dedi iri adam. Lanet olsun şaka filan değildi ! Adam kafama bir şey geçirdi. Eliyle ağzımı tutuyordu. Salak ! Meriç ne oldu sana ? Onu istiyorum ben ! Onsuz yaşayamam ki. Son umudumdu o benim. O bugün beni ölümden kurtardı. Hayır kendisi ölmeyecekti ! Annemden sonra o da beni bırakamazdı ! Yaşamanın anlamı yok artık. Belki de Can'ın beni öldürmesine izin veririm.

Yine iki adam beni kolumdan tutup bir yere oturttu. Lanet olsun burası iğrenç kokuyordu. Gözlerim hala kapalıydı.

- Çıkın buradan !

- Pislik herif !

- Şşh sakin ol bebeğim.

- Önce annemi şimdi de Meriç'i mi hadi öldür beni de ne duruyorsun.

Yüzüme geçirilen siyah şeyi çıkardı ve dudaklarımı öpmeye başladı. Lanet olsun titriyordum. Hayır kriz geçiremezdim !

- Bana hemen hap bul !

- Ne diyorsun yoksa o küçük mavi haplar mı ? Ah bebeğim beni istediğini biliyordum !

- Ne saçmalıyorsun gerizelalı uyuşturucu bul bana !

- Ne ?

- Ben bağımlıyım !

- Aaahahha bende yedim canım. Sana hap bulmaya gideyim sende kaç çok zekisin beni şaşırtıyorsun !

- Salak bulmazsan çok kötü olacağım !

- Ne olacağını bekliyorum !

Daha da çok titremeye başladım. Hem sinir hem kriz. Can ise oturmuş gülerek izliyordu. Ne olduğunu çözemedim birden daha çok titremeye başladım. O sırada ellerim ipe gitmişti. İpi kopardım ! Ne ? Bunu nasıl yaptım bilmiyorum ama gözüm dönmüş olmalı. Ona demiştim hap bul diye ! Ayaklarını da çözdüm. Can kaçmaya çalışıyordu. Şimdi seni öldürdüm pis yılan ! Can'ın kolunu tuttum.

- Bırak beni delirmişsin sen !

- Ne o korktun mu ?

- Git serbest bırakıyorum seni söz bir şey yapmayacağım !

- Onu sevdiklerimi elimden almadan önce düşünecektin beyinsiz !

- Kolumu acıtıyorsun !

- Bu daha bir hiç !

Can'ı sandalyeye oturttum ve sımsıkı bağladım. Korkudan ağlıyordu salak !

- Ne olacağını bekliyorum dedin bak bekle !

Eğilerek Can'ın cebinde gördüğüm bıçağı aldım ve tişörtünü kestim.

- Ne yapıyorsun sen ?

- Oyun oynuyorum.

dedim ve bıçakla vücudunda kesikler bıraktım. Kan çok güzel gözüküyordu. Bıçağı tam kalbinin üzerinde durdurdum.

- Melis Meriç ölmedi. Sadece ayağından vurdum !

- Yok ya buna inanmalı mıyım ?

- İnan prenses.

sese doğru döndüm ve Meriç ! Ayağı sarılı bir Meriç !

- Nasıl buldun burayı ?

- Hiç zor olmadı. Boşver.

- Yarım kalan işimi tamamlamalıyım Meriç.

- Boşver o yeterince korkmuş olmalı.

dedi ve Can'ı çözdü.

- Bu burada bitmedi Can. Artık aynı evdeyiz. Kork benden !

dedim ve Can koşarak buradan çıktı.

- Sen iyi misin ?

- Sadece Ayağım sakat. Sen onu nasıl bağladın ?

- Kriz geçirdim.

- O halinden korktum.

- Eğer beni bırakmaya kalkışırsan sana da bunları yaparım.

dedim ve gülmeye başladık. Gülüşmemiz korna sesiyle kesildi.

- Ah unuttum dışarıda taksi bizi bekliyor hadi gel.

dedi ve Meriç'i tutarak taksiye bindik. Ne gündü ama !

BAY EGOİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin