BAY EGOİST

Pazar Günü Faciası

Sabah kalktığımda saat on ikiyi geçiyordu. Kalkar kalkmaz dolabımın kilitli bölmesinden hapı çıkardım ve yuttum.Berkay'dan bugün tekrar almalıydım. Canım daha fazla istemeye başlıyordu. Aynada kendime baktığımda göz altım daha da morlaşmıştı. Annem anlamadan diye kapatıcı sürdüm. Mükemmel şuan belli olmuyordu. Banyoda işimi bitirip mutfağa indim.

- Melis ?

- Efendim ?

- Kızım kaç gündür Neredesin ?

- İşim vardı anne.Hem idama baksaydın odamdaydım.

dedim ve hazırlamış olduğu kahvaltı masasına oturdum.Ciddi anlamda acıkmıştım. Çünkü son günlerde pek fazla bir şey yememiştim.

- Meriç'le nasıl gidiyor ?

onun adını duyunca tüm iştahım kaçtı masadan kalktım ve

- Ayrıldık.

dedim. Annem şaşkın şaşkın baksada aldırmadan odama çıktım. Siyah tişört ve şortumu giydim. Saçlarını topuz yapıp rimel ve eyeliner sürdüm. Telefonumu ve kulaklığımı cebime katarak evden çıktım. Sahile gidecektim. Belki de temiz hava bana iyi gelecekti. Kulaklığımı taktım ve ALLAME - ZAMAN GİBİ'yi açtım. Sahilde sevgililer vardı. Aklıma ben ve Meriç geldi. Farklıydık biz. Onlar gibi olamadık. Onlar seviyorlar birbirini. Bir banka oturdum ve denizi izlemeye başladım. Dalgalar gibi bende vuruyordum. Taşlar gibi dibe batıyordum. Hırçın bir denizdim ben. Yüzenlerin hep zararlı madde olduğu denizdim. İçki, uyuşturucu. Bankımdan kalktım ve markete ilerledim. Sigara alacaktım. Bir o eksikti. Sigara ve çakmak aldım. Az önce kalktığım banka sevgililer oturmuştu. Onların yanına oturdum. Önce bana tuhaf baksalarda sonra önlerine döndüler. Sigaramı yaktım ve içmeye başladım. İlk önceleri boğazım yansada alışmıştım. Her dumanında zehirleniyordum.

- Aşkım biz hiç Ayrılmayalım.

- Ben seni hiç bırakmam ki meleğim.

- Söz ver ama.

- Söz kalbimin sahibi.

sevgililer böyle konuşurken hıçkıra hıçkıra ağladım ikiside bana baktı.

- O da bırakmam demişti. Ama gitti. Neden ? Neden sevmediki beni ? Neden ?!

diye bağırdım. Benden korkmuş olacaklar ki kalktılar. Kimse kalmıyorduki yanımda onlar mı duracaktı. Efkarlandım. Sigaramdan bir tane daha yaktım. Ve bir tane daha. Bir tane daha.. Ve paket bitmişti. Hala istiyordum. Ama tuttum kendimi. Eve gidecektim. Berkay Başakladır. Barda tek durmak istemedim. Eve geldiğimde annem televizyon izliyordu. Bir şey dedi anlamadım ve odama çıktım. Bilgisayarımı kucağıma alıp facebooka girdim. Profil resmimi değiştirecektim. Meriç olmayacaktı ! O fotoğrafı sildim ve şortlu fotoğrafı tekrar profil yaptım. Meriç açıktı. Umursamadım. ' Oyuncak da oldum bu hayatta. Peki şimdi sırada ne var ?' diye durum paylaştım. Sonrada çıktım. Yorganın altına girdim ve uyudum.

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Sabah kalktığımda büyük bir istek vardı. Hemen dolabımın gizli bölmesini açtım. Hayır olamaz ! Bitmiş ! Hemen üzerime bir şeyler giyerek evden çıktım. Taksiye binerek KARANLIK'a gitmesini söyledim. Oraya geldiğimde GECE'ye girdim. Başak ve Berkay ordaydı.

- Berkay hemen gel.

- Ne oldu ?

- Gel dedim !

onunla köşeye geçtik.

- Bana hemen hap ver !

- Tamam sakin al. Bu sefer öpmene gerek yok prenses.

dedi bense elinden hayvan gibi poşeti alarak içinden hapı çıkartıp yuttum. Rahatlamıştım. Tekrar taksiye binerek eve gittim. Bugün babama gidecektim. Annem evde yoktu. Kimbilir neredeydi ! Üzerime pembe tişört ve siyah pantolon giydim. Saçımı topuz yapıp rimel ve eyeliner sürdüm. Kapatıcıyla gözümün altındaki morlukları kapattım. Çantamı ve pembe ayakkabılarımı alarak evden çıktım. Taksiye bindim ve adresi söyledim. Bir süre sonra geldiğimizde derin bir of çekip babamın evine girdim. Kapıyı yeni hizmetçisi açmıştı.

- Hoşgeldiniz Efendim. Selim Bey sizi balkonda bekliyor.

hemen yukarı balkona çıktım. Kahvaltı hazırdı. Babam beni fark ettiğinde

- Hoşgeldin kızım.

- Hoşgeldim baba.

dedim ve masaya oturdum.

- Efendim Can Bey uyandılar.

- Onu da çağır hem kızımla tanışır.

dedi babam kadına. Birşey anlamamıştım.

- Peki efendim.

- Seni kardeşinle tanıştıracağım.

- O benim kardeşim değil !

- Kardeşin Melis. Bak geldi. Can gel oğlum.

Arkamı döndüğümde yine o mavi gözlerle karşılaşmıştım. Hayır olamaz ! Bu çocuk beni öpmüştü. Lanet olsun kardeşim bu olamaz !

- Melis ?