BAY EGOİST

Yeni Ev

Taksiden indik. Meriç'in evine gelmiştik. Hava daha yeni ışımaya başlıyordu. Öğleden sonra tedaviye gidecektim. Daha sonrada babamın evine ! Lanet olsun ! Eve girdiğimizde Meriç'in odasına çıktım. Uyumak istiyordum. Önce sıcak bir duş alacaktım.

- Ben banyodayım.

diye Meriç'e seslendim. Küveti ılık suyla doldurdum. Kıyafetlerimden kurtuldum ve suyun içine girdim. Rahatlamam gerekiyordu. Bir anda hayatım nasıl böyle olmuştu. Ben normal bir hayat istiyordum. Krizlerim olmadan yaşamak istiyordum. Annem bıraktı beni. Ama onun intikamını alıyorum ! O Can için her şey daha yeni başlıyor. Annenin katiliyle aynı evde olacaktım. Ne kadar da güzel değil mi ? Elime birazcık şampuan döktüm ve saçımı yıkamaya başladım. Hindistan cevizi kokuyordu. Meriç gibi.. Bu koku beni her şeyden soyutluyor gibiydi. Vücudumuda yıkadıktan sonra havluya sarılıp çıktım. O gün geldi aklıma. Her şey böyle başlamıştı. Banyoda çıktığımda... Yere çöküp ağlamaya başladım.

- Anne affet beni ! Koruyamadım seni ! Hepsi benim yüzümden ! İyi bir evlat olamadık sana ! Affet anne beni ! Affet !

diye bağırırken Meriç içeri girdi.

- Melis iyi misin ?

- Değilim Meriç. Annem benim yüzümden öldü. Bağımlı olmasaydım. O gün banyoya girmeyip onunla otursaydım bunlar olmayacaktı ! Onu çok özledim Meriç ! Benim yüzümden ! Hepsi benim yüzümden !

- Sus lanet olası ! Hepsi benim yüzümden ! Beni tanımasaydın Can sana bulaşmayacaktı ! Hepsi benim yüzümden ! Keşke tanımasaydın beni !

dedi ve gitti. Gitmez demiştim. Gitti ! Meriç yine beni bırakıp gitti ! Duvarı yumruklamaya başladım !

- HERKES GİTTİ ! YALNIZIM ARTIK ! SÖYLESENE HAYAT ŞİMDİ KİMİ ELİMDEN ALACAKSIN ?! KİMİM KALDI HA ? KİMSESİZ BİR ÇOCUK GİBİ KALDIM HAYATTA ! NE DURUYORSUN AZRAİL ? GELİP ALSANA CANIMI ! BİR NEDEN VER BANA ! BİR NEDENİM OLMALI ! NE İÇİN HAYATTAYIM ! NEREDESİN ANNE ! NEREDESİN ?! TUTSANA ELLERİMİ ! BIRAKMASANA BENİ ! MERİÇ ! GİTMEM DEDİN ! NEDEN GİTTİN ?! NEDEN BIRAKTINIZ BENİ ?! NEDEN ?!

hem bağırıyor hem ağlıyor hemde etrafı yıkıyordum ! Neden buradayım ki. Hemen üzerimi değiştirip çantamıda alıp çıktım. Taksi çevirerek KARANLIK'a gitmesini söyledim. Taksi durunca hemen indim. GECE'ye girdim. Berkay ve Başak yoktu. Boşverdim. Bağımlıların yanına gittim.

- Bana hap bulabilir misiniz ?

- Aa yeni nasılsın ?

- Hic iyi değilim bana hemen hap bulun !

- Paran var mı ?

- Evet.

- Al şunu.

- Sende al.

dedim ve parayı uzattım. Haptan uç tane elime aldım ve yuttum. Bar taburesine oturarak içki siparişi verdim. Kötüydüm ben. Asla iyi biri olamamdım. Belki de dedem haklıydı. Masum görünümlü şeytandım ben.

- Uzun zamandır burada yoktun ?

- Sende kimsin ?

- Ne önemi var kim olduğumun ?

- Seninle uğraşamayacağım.

dedim ve içmeye devam ettim.

- Sencede çok içmiyor musun ?

- Ne önemi var ?

dedim onu taklit ederek.

- Ahahaha. Çok güzel olduğunun farkında mısın ?

- Seni ilgilendirir mi ?

- Uvv sert kız tavırları.

- Bana bak ben diğer kızlara benzememem ! Uzak dur benden.

dedim ve boş olan bardağı başına doğru attım. Bardan çıktım. Taksiye bindim ve babamın adresini verdim. Kötüydüm ben ! Asla iyi biri olamayacaktım. Taksi durunca geldiğimi anladım. İndim ve eve doğru yürüdüm.

- Melis ne bu halin.

- Baba ben hiç iyi biri değilim !

- Gel buraya Melis !

babamın göğsüne yatarak ağlamaya başladım.

- Sil şu göz yaşlarını.

- Baba adamlarına söylesene Meriç'in evinden kıyaftelerimi alsınlar.

- Tamam kızım.

- Ben odama çıkıyorum.

- Tamam.

Merdivenlerden çıkarken Can'a rastladım.

- Melis bak ben

- Tamam Can sus. Sonra konuşalım.

dedim ve odama çıktım. Kulaklığımı taktım ve SANCAK - BU KAÇINCI YAĞMUR'u açtım. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu..Bende kapattım. Uyku hayatımda bulunan tek masum şeydi.