27.BÖLÜM

860 18 6
                                    

Merhaba arkadaşlar.Bundan önceki bölümde kısa olmuştu , buda öyle oldu.Tatil de olduğum için yazmaya fazla zamanım olmuyor.Yani şimdilik böyle bölümler kısa.Üzgünüm.Vote / yorum eksik etmeyin . Sizleri seviyorum.İyi okumalar <3

 Bölüm ithafı : ZerenBas

Resim Ecem :))

Son bir kez daha bağıracaktım ki Sude '' Kıvanç kurtardı '' diye bağırdı.Sesi ağlamaklı çıkmıştı.Ağladığını görmemem için başını iki elinin arasına alıp göz yaşlarını serbest bıraktı.Beni kıvanç kurtarmıştı.Ama nasıl olurdu...

Sonrasında Ceren konuşmaya devam etti '' Kıvanç seni kurtardıktan sonra kaçtı.Emir de onun peşinden gitti ''.İnanamıyordum.Bu bir şaka olmalıydı.Kıvanç bizim burada olduğumuzu nereden biliyordu ki . Yoksa bizi takip mi ediyordu ?.

Düşüncelerimden kurtulup koşmaya başladım.Nereye gittiğimi bilmiyordum.Ama gidiyordum işte.Hayattan nefret ediyordum artık.Kaçırılmıştım , dövülmüştüm , işkence çekmiştim.Bunlar yetmezmiş gibi takip de edilmiştim.Neden ama . Neden ben ?

Saçlarımdan damlayan suları aldırmayıp daha hızlı koşmaya başladım.Beyaz tişörtümün içinden sütyenimin gözükmesi , zımbalı kot şortum ıslandığı için ağırlaşması , ayaklarımın çıplak olması umrumda değildi.En sonunda tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım.Ölü gibi hissediyordum.Aynı zamanda bu yeni okula başladığım güne lanet ediyordum...

Sahil yolundan çıkıp karanlık bir sokağa girdim.Ve adımlarımı büyük tutarak koşmaya devam ettim.Ayağıma birşey batmıştı.Canımı çok yakıyordu.Ama yılmayacaktım.Yine koşacaktım.Bir adım daha attığımda ayağımdaki keskin cisim derime daha çok sokulmuştu.İşte bu çok kötüydü.Olduğum yere çöküp göz yaşlarımı sildim.Ayağımı ellerimin arasına aldım.Kanıyordu.Aynı zamanda çok  acıyordu.Cam parçası batmıştı.Küçük olmasına rağmen fazlasıyla can yakıcıydı.Bol beyaz tişörtümü zımbalı kot şortumun içinden çıkartıp biraz yırttım.Elimde olan parçayı ayağımın cam parçası batan bölgesine doladım.Ve sıkı bir düğüm attım.Yığılmış olduğum zeminden destek alarak ayağa kalktım.Nekadar çok hızlı koşmak istesemde koşamazdım.O yüzden yavaş koşacaktım.Neden koştuğumu bilmiyordum.Tek bildiğim normal insanların yaşadığı gibi yaşamak istememdi.En azından nerdeyse hergün bir olay yaşamıyorlardı.Kaçırılıp , dövülüp , işkence çektirilmemişti bazıları...

Ayağımın acısına dayanamayıp kaldırıma çöktüm.Ellerimi etrafıma sararak biraz olsun üşümemi engelledim.Gözlerimi kapayarak ağlamaya başladım.Gözlerimden akan sıcak göz yaşları vücudumu biraz olsun ısıtıyordu.Ve bu beni rahatlatıyordu...

'' Ecem ? '' dedi o tanıdık ses.İçimi huzurla dolduran , her harfinde heyecana boğan , beni benden alan ses...

Bu olaylara , acılara ilaç olan ses ... 

Emir... 

PRENSESİM OL.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin