HER KİTAP BİR ŞANSI HAKEDER.ÖNEMLİ OLAN, ÖNYARGINIZ SİZİ YÖNETMEDEN OKUYABİLMEK..
RİCA ETSEK BAŞLAMA TARİHİNİZİ VE ADINIZI ANLAMI İLE YAZAR MISINIZ ARKADAŞLAR?
Bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. Sanırım artık insan, tutunamıyor insana... Oğuz Atay
Yeni bir güne gözlerini açmak istemeyen genç adam ,yatağında gözü kapalı bir vaziyette uzanmaya devam etti.
Adeta çocuk gibi gözlerini açmakta inat ediyordu fakat bir gerçeği unutuyordu ki işe gitmesi gerekliydi.
Yatağında bu şekilde uzanmaya devam ederken kulak tırmalayan alarmın sesine dayanamayaraktan ayağa kalktı ve alelacele alarmı kapattı.Homurdanarak hazırlanıp bugünlerde hasta görünen annesine kahvaltı hazırlamakta yardımcı olabilmek için aşağıya indi.
Ne de çok seviyordu annesini, hani ölünce cehenneme gitse cenneti görmedim demezdi.
Annesi ile yaptığı kahvaltıdan sonra hızla evden çıktı ve durağa doğru yol aldı. Bugün okulda dersi yoktu bu nedenle erkenden işinin başında olmalıydı.
Duraktakilere başıyla selam verip sandalyesini çekerek masaya oturdu, önüne getirilen tavşan kanı çayını içerken insanlar ne garip varlıklar diye düşünmeden edememişti. İstediklerini yerine getirdiğinde senden iyisi yoktu ama "hayır" dersen nedeni ne olursa olsun tahammül edilemez oluyordun. "Hayır" diyebilen insanlar, kendi doğrularını savunabilen insanlar, göze batan karakterlerdi. Gökyüzünü izlemek bir bakımdan huzuru kucaklamak değil midir? Bu kadar güzel bir gökyüzü altında böylesine kötü insanlar nasıl yaşayabiliyordu? Oysa küçükken uçaklara el sallayıp, oradan bizi görebileceklerini düşünecek kadar saftık, masumduk...
Durağa gelen yaşlı amcayı fark ederek düşüncelerine ara vermişti, amcaya:
"Hoşgeldin amca" diyerek elini öpüp gülümseyen genç adam, "Buyur amca nasıl yardımcı olabilirim?"diye hafif bir gülümsemeyle sordu.
Amca hasta olduğunu ve **** hastanesine gitmesi gerektiğini dile getirince, genç adam, amcanın koluna girdi ve taksiye kadar eşlik etti . Amcanın arabaya binmesine yardımcı olduktan sonra kendisi de şoför koltuğuna oturdu ve aracı **** hastanesine doğru sürmeye başladı.
Kısa sürede hastaneye varan genç adam,amcadan var olan ücretten oldukça az bir ücret talep ederek hastaneye girmesine yardımcı olaraktan yoluna yeni bir müşteri gelmesi ile devam etti. Böylece son müşterisini havalimanına bırakıp tam gidecekken bir kadının taksiye doğru geldiğini görünce durmak zorunda kalmıştı. Kadının valizlerini bagaja yerleştirmesi sonucu arabaya binmişlerdi.
Kadının "Üsküdar Kuzguncuk'a gidebilir miyiz lütfen?"demesi ile adam sevinmişti aslında. Mahallesine gidebilecek ve belki annesini kontrol edecekti. "Tabi." dedikten sonra mesai saatinin bitmesine en az beş saat olduğunu görmüş annesini tekrar düşünmeye başlamıştı. Yaklaşık on dakikalık yolculuğun sessizliğini iki farklı tarafın telefon sesi bozmuştu. Birisini kardeşim dediği adam,diğerini babası arıyordu. Genç adam araba sürerken telefona normalde bakmazdı ama arayan kişi görevinden dolayı çok konuşamadığı adam olunca bir şey olmuş korkusuyla telefonu cevaplamıştı. Kadının herhangi bir ses çıkarmamasından dolayı hemen cevaplamıştı, zaten kadın babası ile konuşmasını bitirmiş camdan dışarıyı seyrediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNET KUŞUM ( YENİDEN YAZILIYOR)
General Fiction** HARAMSIN CENNET KUŞUM" adlı hikâye "CENNET KUŞUM" olarak değiştirilmiştir.. Genç adam artık kelimelerin kifayetsiz kalacağını anlar anlamaz genç kızın bileğini tuttu,genç kız sorar gözlerle bakarken genç adam göz temasını kesmeden kızın elini ta...