ZOR ZAMANLAR

61 7 0
                                    

"Ozaannn! Gel buraya  seni pis kara mamba! Seni öldüreceğim, bu döktüğün suyun hepsini sana temizletmezsem bana da Hüma demesinler. Bittin oğlum sen!" diyerek kaçan Ozan'ı kovalamaya başlıyordum ki Ozan tabanları yağlayıp gitmişti. Sabah güzelim! alarm yerine yüzüme Ozan'ın suyu dökmesiyle uyandım. 

"Niden ben, ey güzel Allah'ım niden ben?" diyerek sırılsıklam olan yatağa bakarak                                                     "Bekle beni yavrum akşam geleceğim." diyerek üzgün bakışlarla yataktan kalktım.                                         "Sen kimle yavrumlu mavrumlu konuşuyor lan?" diyerek odama elini karnını  tuta tuta giren abimle şok olmuştum. Gözlerini belerterek,kaşlarını çatarak benden cevap bekler gibiydi.                                  "Kimseyle abi, sen yanlış duydun galiba." derken salak salak sırıtıyordum.   

"32 dişini gördüm, en arkada çürük var doktora git bi ara. Ve ben yanlış duymadım. Birine yavrum falan diyordun sen hayırdır Hüma?"  dedikleriyle şok olmuştum, abime baktığımda gülmek istermiş de ortam müsait değilmiş gibi haliyle benden bir cevap bekliyordu.                                                                                                        "Ne münasebet! Dişlerim de çürük olan yok ve  kendimle konuşuyordum.".                                        "Ne! Se-Senn lez misin kızım? Aman Allah'ım,anneeeeee?"diyerek mutfağa hızlı hızlı koşmaya çalışan abime,                                                                                                                                                         "Abiii,sen ne saçmalıyon Allah aşkına? Gece senin odandan bir ses geldi. O anda kafanı mı vurdun kurban olayım,haa?" diyerek abime laf yetiştirene kadar mutfağa  yol almış abime annem anlamsızca bakıyordu "Oğlum ne oldu, niye bağırıyorsun yaran açılacak otur bi." diyerek abimi sandalyeye oturtan anneme,"Anne kızın yavrum falan diye konuşuyordu kendi kendine, bu kıza ne olmuş anne?"   
                            
"Ohoooo abi senin haberin yok ablam yatağına yavrum, sıcak su torba denen şeye bal gaymağım,çikolalarına bebeklerim diye seslenen manyak. Senin haberin yok tabi. 5 yıldır her gelişinde bir hafta kalıp gittigin için dikkat etmemişsindir. Ablam tımarhanelik ahhh kafam.." sözü annemin terliğini kafasına yemesi ile kesilmişti.                                                                                                                             "Terlik fırlatıyor,gördüğün gibi." diyerek kendini acındırmaya çalışıyordu. Görecek bugün okulda ona nasıl çektireceğim. İçimdeki masum meleike  kız, 'bütün kitaplarını taşıttırıp, dolabımı düzelttirsem fena olmaz, ayrıca bugün onlarda yanılmıyorsam 1 dersim vardı o sıralarda da aklıma geleni yaparım.'  diyerek masumca gülüyordu.        

"Haa tamam anladım da Cennet'im sen normal misin?" diyerek abim kulağıma fısıldıyordu.                               "Allah kuru iftiralardan korusun. Sende mi brütüs? Sana da güvenemeyecek miyim? Şu narin, harika ötesi, pamuk gibi kalbimi kırdınız ya size bir şey demiyorum." diyerek yalandan gözlerimi doldurdum."Neyse afiyet olsun ben geç kalmayayım okula. Ha,sen ergen Ozan okulda seni görmek istiyorum, senle işimiz var." diyerek ayağa kalkarken abimin

"Ama Hüma ben seni üzmek istemedim he..." sözünü tamamlamasına izin vermeden burnumu çekerek, "Ben seni anladım abi,boşuna nefesini tüketme." diyerek devam ettim duygu sömürüsüne.        Babam ise kenardan kenardan sırıtıyordu. Ee tanıyordu benim yalandan ağlayabilen bir kız olduğumu. Anneme yandan bakış attığımda ise 'kız sen az değilsin ,abovv evlerden uzak.' denen 34 numaralı  bakışını atıyordu.

Evet dışarıdan normal gibi gözüksem de kimine göre anormaldim. Yatağımla konuşur, çikolatamla ağlaşır, bal gaymağıma (sıcak su torbama) sarılarak uyurdum. Ben buydum işte.  Kafasına estiği gibi davranan.Duyduğuma göre uzmanlar;

CENNET KUŞUM ( YENİDEN YAZILIYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin