CENNET KUŞUM ( YENİDEN YAZILIYOR)

YARAMIZDA KALSIN

İpar'ın içini derin bir hüzün kaplamıştı, masasına geçerek ajandasının sayfasını araladı ve içinden geçenleri yazmaya başladı.

"Ona dargın değildim asla kızmıyordum. Sadece müteessirdim. Böyle olması lazımdı." diyordum. Demek ki beni bir türlü sevemiyordu. Hakkı vardı. Beni hayatımda hiç ama hiç kimse sevmemişti" Sabahattin Ali'nin cümlelerinin ağırlığını yüreğimde hissediyordum, sanki beni tasfir ediyordu bu cümleler.
Hem Cemal Süreyya'nın da dediği gibi;

"Annesinden dayak yediği halde, yine 'Anne' diye ağlayan bir çocuktur aşk." sen beni istemesen de yine sen diye tutturmam aşk değilse neydi?

Can Yücel'in çok sevdiğim bir sözü vardır:
"Bilir misin ne zordur severek yaşamak. Ona benimsin diyip sarılamamak. Ne zordur hep yakın hissedip aslında ondan uzak olmak" diyerek benim sana karşı yaşadığım çelişkiyi gözler önüne seriyordu.

Karşılıksız severek yaşamak çok zor, sana benimsin diyip istediğim de sarılamamak çok zor, beni kendinden uzaklaştırmaya çalışman çok can yakıcı, yakınımdasın ama bir o kadar da uzaksın, ulaşılmaz gibisin ve bu çok zor. Sen tozlu bir kitabın herhangi bir sayfasında kimsenin fark etmediği ama benim altını çizdiğim bir cümlesin. Sen benimle anlamlısın, sen benimle güzelsin.

Bir kadının dudaklarında değildir aşk.
Bedeninde hiç değildir.
Aşk, kadının göz kapaklarındadır.
Kadın, göz kapaklarında saklar o adamı.
Ne kadar yanarsa yansın canı,
Ağlayamaz bazen.
Sımsıkı yumar gözlerini.
Adam hep orda kalır.
Kadın, asla bırakmaz adamı.
Kadın, asla vazgeçemez ondan

Ne güzel demişti Özdemir Asaf. Ne de güzel anlatmıştı kadının adama sevdasını.

Zülfü Livaneli "Aşk bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir" derken ne kadar da haklıymış.

Özdemir Asaf'ında dediği gibi;
"Kim o deme boşuna... Benim,ben. Öyle bir ben ki gelen kapına; başdan-başa sen."

Kızma bana sevgilim seni sevmeyi ben istemedim yüreğime engel olamadım, sevgilim dedim değil mi? Bunun içinde bağışla lütfen.

Ah bir anlatsan gözlerindeki hüzün sebebini. Oğuz Atay misali anlamasam da dinlerdim seni.

En güzel çiçeklerin mezarlıkta yetiştigi gerçeğini unutma olur mu?

Kalbimin en güzel yükü, gönül yangınım;
Herşeye rağmen seviyorum seni. Onurcan Özcan ne diyor" Yaramızda kalsın"

"YARAMIZDA KALSIN YÂRİM"

Küçük prenste de dediği gibi "Sen öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım..." Ahmet Hamdi Tanpınar, yazdığı bir mektubu sonlandırırken, 'özledim' demek yerine 'çok göreceğim geldi' diye sonlandırıyor cümlelerini, çok göreceğim geldi sevdiğim...

************************************

Hüma bugün girdiği lojistik sınıflarında ders işlemek yerine gençleri bilgilendirmek amaçlı onlara konuşma yapacaktı.
Ve gençlerin bu konuşulanları diğer sınıflardaki arkadaşlarına anlatmalarını isteyecekti. Ama önce hallerini hatırlarını sorması gerekiyordu.

Yoklamayı alan Hüma defteri kapatarak gençlere "Nasılsınız arkadaşlar, bir derdiniz sıkıntınız var mı?" diyerek sordu.
Öğrencilerine ara ara bu tarz sorular sorarak sohbet etmeyi severdi. "Hocam" diyen Eren'e, "Efendim çocuğum" diyen Hüma gülümseyerek Eren'e bakıyordu.

"Hocam ben dövme yaptırmak istiyorum tabi bunu arkadaşlara falan da sordum, gelmiş diyorlar ki iyi seçim yap hayatın boyunca onu taşıyacaksın. Hocam Allah için şu suratıma bakar mısınız doğduğumdan beri bununlayım ben!"
Diyen Eren'le kahkahalar havada uçuşuyordu.