Gördüğüm kabusla yataktan siçradim. Yanımda mışıl mışıl uyuyan Taehyung dikkatimi çekti. Baş ucumda duran boş şişeyi doldurmak için odadan çıktım. Rüyamda Jin'in sevgilisi vardı ve ben uzaktan onları izliyordum. O kadar gerçekçiydi ki...
Mutfaktan doldurduğum şişeyle odaya adımlarken, Taehyung'un sesini duydum.
"Ne diyorsun lan sen? Ne demek polis kapıda?"
Gözlerim şaşkınlıktan ve heyecandan açılırken gülümsemeden edemedim. Yoksa kurtulacak mıydım? Taehyung beni fark ettiğinde yanına gitmek zorunda kaldım.
"Neredesin sen?"
"Su içmeye gitmiştim."
Dediğimde elimde ki şişeyi duvara fırlattı. Korkuyla birkaç adım gerilediğimde üzerime doğru yürüdü.
"Sen aradın değil mi? Akşam telefonumu yanında düşürmüştüm ve sen bu fırsatı değerlendirdin!!"
Korkuyla başımı iki yana sallarken bana inanmayacağını biliyordum. Aslında polisi aramak aklıma gelmişti; ama sonra ne olduysa vazgeçmiştim. Buna aptallık diyebilirsiniz. Fakat bazen içimizden bir ses yapmamamiz gerektiğini söyler ya hani işte benimkide öyle olmuştu. Ama eğer polisi aramış olsaydım bu gece bu adamın elinden çekeceklerini tahmin bile edemiyordum.
"Bana yalan söylemeyi bırak Jisoo. Önce şunları halledeyim sonra sıra sana gelecek."
Dedi ve kolumdan tuttuğu gibi odadan çıkardı salona indiğimiz de polislerin sesi geliyordu. Korumalarla konuşan polislerin beni duyması için çığlık atacağım da önce taehyungun sert bakişlarinin hedefi olmuş sonra da büyük elini ağzıma kapatmasına sebeb olmuştum. Mutfak kapısından arka bahçeye çıktığımızda yanımıza bir koruma geldi. Taehyung kulağına fisildarken soğuk havanın ve sözlerinin etkisiyle kanimin donduğunu hissettim.
"Şimdi benim kızım uslu duracak ve sesini asla çıkarmayacak. Yoksa ne yaparım biliyor musun? Annenin canını alırım. Kurtulacağını saniyorsan yanılıyorsun güzelim. Şimdi seni götürseler bile yine elime düşeceğini biliyorsun."
Gözlerime baktığında korkarak başımı salladım. Saçıma asılıp tekrar kulağıma fısıldadı.
"Bu arada yaptığın hatayla yarıda kalan işimizi hatırlattın. Ben seni düşündükçe sen hatalar yapmaya devam ediyorsun. Bu gece o işide aradan çıkarmayı düşünüyorum."
Dedikten sonra elini saçımdan çekip beni korumaya doğru ittirdi. Tekrar mutfaktan içeri girdi ve evden çıkıyormuş gibi kapıyı açtı. Koruma beni bir ağacın arkasına sakladı. Buradan taehyungun polislerle konuştuğunu hem görüyor hemde duyuyordum.
"Hakkınızda şikayet var Taehyung bey.
Kim Jisoo'yu kaçirmaktan ötürü."
"Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz memur bey?"
"Annesi karakola başvurdu. Yaptığımız araştırmalarla defalarca kez okulunun önünde arabanızın görüntüsünü tespit ettik."
Annemin şikayet etmesine sevinirken Taehyung'da artık benim birşey yapmadığımı anlamişti. Kurtuluş yakınken bir o kadar da uzak geliyordu.
"Bu kadar mı yani? Sadece bu nedenden dolayı mı gecenin bir yarısı rahatsızlık veriyorsunuz?"
"Birde sınav günü kaçırılmış bununla bir bağlantınız var mı?"
"Bakın memur bey anladığım kadarıyla sınav günü benim kaçırdığıma dair bir kanıt yok elinizde. Yeterli bilgileri topladıktan sonra gelin. Kapim her zaman açik. Şimdi iyi geceler."
Dediğinde polisler başını sallayıp arabalarına geçti. Gözümden akan yaş bu adamın ellerinden kurtulamayacağimi birkez daha çarptı yüzüme. Taehyung bir bakışıyla yanımda ki korumayı gönderdi. Kolumdan tutup peşinden sürüklerken boşta kalan elimle gözlerimi sildim. Odaya girdiğimizde bakışlarımi yerden kaldırmadim. Bana yarım bıraktığını tamamlayacağını söylemişti.
"Ben birşey yapmadım."
"Biliyorum."
Deyip başımın üzerini öptü. Belimden tutup sarılınca karşılık verdim. Bunu gerçekten fazlasıyla yalnız hissettiğim için yapmıştım. Hiç kimsem yoktu. Yabancı biriyle yaşamak berbatti. Ailemi çok özlemiştim. Özellikle annemin şikayet etmediğini duyunca umut tohumlarım filizlenmişti. Beni unutmamıştı işte!
"Annem beni umursuyor."
"Bu seni umutlandırdi mi? Öyleyse boşuna seviniyorsun. Bil istedim."
"Niye bana bunları yaşatiyorsun."
Elini yanağıma koyup akan gözyaşlarımi sildi.
"Ağlama."
"Ağlatma."
Dedim içim dolup taşmıştı. İnsanların empati duygusu gün geçtikçe biter olmuştu. Artık kimse kimseyi düşünmüyordu. Hissetiklerimizi görmezden geliyorlardi.
"Yarın anneni ararsin."
"Gerçekten mi?"
"Şimdi konuşabilir miyim?"
Dediğimde beni yatağa koydu. Üzerimi örttükten sonra kendi tarafına geçti.
"Şansını daha fazla zorlama. Her an vazgeçebilirim."
"Sarıl bana."
"Sarıl bana Jisoo."
Dedi. Kollarımı beline dolayip sarıldım.
"Altı boş tehditlerime inanma miniğim. Sana asla sahip olmam. En azından sen isteyene kadar Jisoo.."
🐼🐼🐼
Evett bu bölümde bitti. Nasıl beğendiniz mi? Vote ve yorumlarinizi bekliyorum. 🙈😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Tне Sтгugglе Of Lоvе• (Vsoo)
ФанфикшнYüreği küçük olan adamın kadına olan büyük sevgisi. Hiç vazgeçmeyen bir adamın mücadelesi.. Aşk mı? "Kaybetmekten korkanlar değil, Mücadeleci olanlar kazanırlar. Ama ben korkuyorum çünkü aşk mücadelesi değil, mücadele aşkı içindeyim." (Taehyung'un...
