Ve sonunda beklediğiniz yb geldi çok beklettim ama çok yoğun olduğumdan atma fırsatı bulamadım. Kitabım çok okunduğu için yb atacağım artık.
İyi okumalar canlarım ~🌸
Dün gözümün önüne gelince, iyiden iyiye nefret ettim Taehyung'dan. Tuvalette jin'i çok kötü benzetmişti. Evet ona karşı duygularım körelmişti. Ama dayak yemesine karşı göz yumacak değildim. Jimin denen arkadaşı ayirmasaydi, jin'i öldürebilirdi. Zaten bir daha yanıma yaklaşırsa öldüreceğini söylemişti. Eve geldiğimizdeyse azar sırası bana gelmişti.
Geçmiş...
"Daha kaç defa söyleyeceğim benimle bir ilgisi olmadığını. hem söylesene nasıl haber verebilirim? Jin'in orda olduğumuzdan haberi nasıl olduğunu bilmiyorum bile.
"O şerefsizin adını ağzına alma!"
"Sana fazla iyi niyet gösterdim Jisoo inan bana artık hicbirşey eskisi gibi iyi olmayacak."
Kapıyı çarpıp çıktığında sinirle yatağı dağıttım. İnsanların sinirini benden çıkarmasından nefret ediyordum.
Şimdiki zaman...
Sanki bana çok iyi davraniyormuş gibi birde artık iyi niyet göstermeyeceğini söylemişti. Annemi arama konusu da araya kaynamişti.
Fakat bugün tekrar konuyu açacaktim.
Yaptıkları yetmezken hizmetçiyi de evden kovmuştu. Zaten yeni getirttiği hizmetçi de soğuk nevalenin tekiydi. Anlaşacağim kimse olsun istemiyordu.
Oda da sıkılınca aşağı indim. Televizyonu açıp en sevdiğim diziyi açtım.
"Keşke senin gibi birini bulabilsem" diyip söylenip durdum tvdeki yakışıklı adama
"Kim gibi birini?"
Taehyungun arkamdan seslendiğini duyunca sıçradim. Yanıma oturduğunda bakışlarını televizyona verdi.
"Kılıbık mı istiyorsun?"
"O öyle biri değil! Sadece çok nazik ve karısına değer veriyor."
"Ama maalesef öyleleri bir tek saçma dizilerde var. Sen yanindakiyle hayatına devam et güzelim. Hadi ver şimdi şu kumandayı."
Dediğinde elimdeki kumandayı arkama gizledim.
"Ben izliyorum şu an."
"Ver şunu maça bakacağım."
"Alamayacağımı mı sanıyorsun?"
Tutuğu kolumu hızla çekerken koltuğa boylu boyunca uzandım.
"Kumanda o tarafta kaldı alabilirsin?"
Dedim. Bı anda üzerime yerleşti.
"Çok ağırsın şişko."
Dediğimde ilk defa dişlerini gösterecek şekilde gülümsedi. Bende bir tuhaftım. Şişko ne Allah aşkına.
"Kalkar misin artik?"
"Kalkamam yerim gayet rahat."
"Ama benim ki hiç rahat değil."
"Geçen gün o şerefsizi senin çağirmadiğini biliyorum."
"O yüzden mi bana öyle davrandin?"
"Sinirli biriyim ve sinirimi hep en yakinimdan çıkarırım. Suçsuz olması birşeyi değiştirmez."
En yakınım... bu ben miydim?
"Artık kalksan diyorum?"
Sonunda üzerimden kalkınca rahat bir nefes aldım. Elini cebine koyup çıkarttığı telefonu bana uzattı.
"Anneni ara."
Telefonu aldığım gibi annemin numarasını tuşladim. İkinci çalışta açılan telefona gülümsedim.
"Anne?"
"Kızım nerdesin sen?"
"Çok yakında geleceğim anne beni merak etme."
"Ne demek merak etme her yerde seni aradım."
"Anne kendine iyi bak şimdi kapatmam gerek ama yine arayacağım iyi olduğumu bil yeter seni çok seviyorum."
Dedikten sonra annemin birşey demesine izin vermeden telefonu kapattım. Bir damla gözyaşının yanağımda bıraktığı izi sildim.
"Çok yakında gideceksin demek?"
Taehyungun sorusunu önemsemeden ağlamaya devam ettim.
"Sana bir soru sordum!"
"Ömür boyu mahkum olacak değilim!"
"Ömrünün sonuna kadar benim yanımda olacağını sana kanitlayacağim. Bütün umutlarını tek tek bitireceğim. Sana hiçbir çıkış yolu bırakmayacağım."
"Niye bana bunu yapıyorsun?"
"Aşk diye birşey var bildiğini sanmıyorum. Ama yinede söyleyeyim. Bu lanet olasıca üç harf beni nasıl kendine mahkum ettiyse seni de bana edecek."
Az önce bir itirafta bulunan Taehyunga ağzım açık bir şekilde baktım. Bana aşık olduğunu ve benim aşkı bilmediğimi söylemişti. Asıl bilmeyenin kendisi olduğunun farkına varmadan.
"Senin ki aşk olamaz. Aşık olan insan sevdiğine kıyamaz. Ama sen bana çok iyi kıyıyorsun."
"Kusura bakma güzelim bizde böyle. Sinirimin aşkımdan büyük olduğunu sinirlenince gözüm hicbirşeyi görmüyor karşımda ki sen olsan bile."
"Senin gibi birinin bana aşık olmasını istemiyorum aşkından korkuyorum."
"Korkmakta haklısın. Benden korkman senin lehine çok iyi. Aksi taktirde bu aşk seni öldürür."
"İstemiyorum. Seni hayatımda istemiyorum!"
Diye bağirdiğimda saçımı kökünden
ayırmak istercesine kavradı.
"Demek istemiyorsun öyle mi? O halde bağları daha da güçlendiriyorum. Artık benim karım olmaya ne dersin?"
Dediğinde gözlerimi korkuyla yumdum.
Diğer eliyle telefonuyla uğraşıp kulağına tuttu.
"En yakın zamana nikah tarihi al Jimin. Evet evleniyorum."
Telefonu kapatinca gözlerime bakti. Şaşkınlıktan kurtulamaz halde ona bakarken kollarımdan sürükleyerek merdivene yöneltti. Artık hayatıma temelli sahip olacakti ve ben öylece durup kendi dışımda gelişen olayları izleyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Tне Sтгugglе Of Lоvе• (Vsoo)
ФанфикшнYüreği küçük olan adamın kadına olan büyük sevgisi. Hiç vazgeçmeyen bir adamın mücadelesi.. Aşk mı? "Kaybetmekten korkanlar değil, Mücadeleci olanlar kazanırlar. Ama ben korkuyorum çünkü aşk mücadelesi değil, mücadele aşkı içindeyim." (Taehyung'un...
