Ve sonunda beklediğiniz 2.bölüm geldi ama vote ve yorumları az görünce çok üzülüyorum kitabı silesim geliyor sizden tek isteğim bol bol vote ve yorum yapmanız sizin anlayışla karsilayacağiniza inanıyorum güveniyorum iyi okumalar o zaman..🙈
Başımın ağrısıyla gözlerimi araladim.
Odamda olmamanın farkındalığıyla panikledim. Çift kişilik bir yatakta uzaniyordum. Yataktan kalkıp kapıya doğru yürüdüm. Defalarca kez denememe rağmen açılmamıştı. Aklıma gelenlerle gözlerimi yumdum. Kaçırılmıştım! Hemde sınavdan birkaç dakika önce. Kapı açıldığı gibi beni kaçıran adam içeri girdi. Hışımla ona doğru yürüyüp yumruğumu göğsüne geçirdim.
"Ne diye kaçırdın beni? Hadi tamam kaçırdın da niye sınav günü kaçırdın? Hayatımı mahvettin senin yüzünden bir yıl daha beklemem gerek pislik herif!"
İçimdeki öfkeyi kusarken yumruklamaya devam ettim. Yorulduğumda durup ona dik dik baktım. Çok sinirlenmişti ama umrumda değildi onun yüzünden hayatım mahvolmuştu be.
"Bir yıl beklesen de birşey değişmeyecek okul hayatın bitti."
Dediğinde dudaklarım alayla kıvrıldı.
En nefret ettiğim şey insanların benim yerime karar vermesiydi. Hatta bu konu da yeri geliyor anneme bile katlanamiyordum. Eğer bu hayat benimse kurallarıda benim koymam gerekiyordu. Öyleyse bu adam kim oluyorduda hayatım ile ilgili kararlar verebiliyordu?
"Sen kimsin ya kendini ne sanıyorsun?"
Gözleri sinirle parlarken eli çenemi kavradı ne çok sıkıyor ne de gevşek tutuyordu. Başını daha da yaklaştırıp gözlerime baktı.
"Önce ses tonunu ayarla bir daha fazla çıkmasin?"
Onaylamami istiyormuşcasina çenemi sıktı. Başımı istemeyerek sallayıp onayladim. Elini çekip çenemi okşadı.
"Nasıl biri olduğumu zamanla öğreneceksin. Ben Taehyung. Sana kim olduğumu yakında öğreteceğim."
"Şimdi ismini de öğrendim ya gerçekten çok korktum. Hayır yani soyadınızı söyleyince ne oluyor? Bende Kim Jisoo Korktun mu?
Taehyung bana sinirli bakmaya başladı. Korkuyordum ama belli etmemeye çalışıyordum. Bir insanın gözleri nasıl olurda bu kadar donuk bakabilirdi? İçinde hiçbir ifade barindirmiyordu. Yalnızca sinirini gözlerinden anlıyordum.
"Ne istiyorsun benden?"
Ahh umarım senden 'seni istiyorum' diye saçma bir cümle kurmazdi. Yoksa gülmekten şuracıkta ölürdüm. Nefret ediyordum öyle klişe cümlelerden. Aklıma gelen fikirlerle gözlerimi açtım.
"Yoksa sen fidyeci misin? Yada organ mafyası felan mi? Organlarımi mi satacaksın?
Dediğimde tepkisizce yüzüme baktı. Zaten bende saçmaladiğimin farkına varıp sustum. Elinde yemek tepsisi ile bir kadın geldi. Yemeği bıraktığı gibi çıkarken taehyungun bakışları beni buldu.
"Beş saattir uyuyorsun acikmişsindir."
"Sen ne saçmaliyorsun? Bak ne yapmaya çalıştığını anlamiyorum. Ama ben çok sıkıldım çekil şimdi önümden!
Dedim ve yanından geçmeye çalıştım çalıştım izin vermeyeceğini biliyordum. Ama beni bütün gücüyle duvara iteceğini tahmin etmemiştim. Canımı çok yakmıştı. Geldiğimden beri sakin halini zorlamış olmaliyim ki sabri taşmıştı. İşaret parmağını ileri geri sallamaya başladı.
"Seni öldürürüm bir daha o s*kik sesin yükselirse seni öldürürüm. Uslu olmani istedikçe canımı sıkıyorsun ve inan bu senin açından çok büyük sonuçlar doğurur."
Sırtımin acısını unutturacak sert sözlerini söyledikten sonra gözlerimin dolmasini umursamadan devam etti.
"Sakın ola bu odadan çıkayım deme! İşlerimi halledip döneceğim ve geldiğimde seni bu odada görmezsem o zaman asıl taehyungun kim olduğunu göreceksin."
Bir süre gözlerime baktıktan sonra kapıyı çarpıp çıktı. Olduğum yerde çökerken gözyaşlarım süzüldü. En son ne zaman ağladığımı bile hatırlamıyordum. Kim bilir ailem beni nasıl merak etmiştir. Üstelik sınava girmediğim için çok şaşırmış olmalıydılar. Çünkü herkes biliyordu sınavın benim için önemini.
Yatağa geçtiğimde karnımdan sesler geldi. Uh karnım çok acikmıştı kenardaki tepsiyi alıp çorba ve makarnayı afiyetle yedim. Hıh birde trip atıp açmı kalacaktim? Evet şuan ki halim epey komik olabilirdi. Önce doyasıya ağlamış sonra hiçbir şey olmamış gibi yemeğimi yemiştim.
"Kendine gel jisoo sen kaçırıldın?"
En kısa sürede kaçmaliydim. Ama ondan önce evi öğrenmeliydim. İlk günden hata yaparsam beni odaya kitleyebilirdi.
"Saf kızlar gibi davranma jisoo akılcı ol."
Kendi kendime çok konuşurdum. Ama beni en iyi anlayan ve bilenin de yine ben olduğunu biliyordum. Pencereden dışarı baktığımda hava kararmaya başlamıştı. Bir saat kadar oyalandiktan sonra kapı açıldı. İçeriye taehyung girince yatakta toparlandim. Sonuçta bir erkekti ve ne yapacağı belli olmazdı. Üstelik daha onu tanımıyordum bile.
Yüz ifadesi yorgun görünüyordu. Gözleri masanın üzerindeki tepsiye kaydiğinda gayet memnun olmuştu. Çok yorgun olduğundan hemen yatağa yanıma geçti. Beni yanına çekip kollarının arasına hapsetti. Arkama dönüp dolu gözlerimi saklamaya çalıştım.
"Bana arkanı dönme küçüğüm. Arkadan sarilmalari sevmem ben."
Hiçbir tepki vermediğimi görünce vücudumu kendine çevirdi. Gözlerimiz kesişirken epey yorgun olduğunu anladım.
"Ben tanımadığım bir erkekle uyuyamam."
Dediğim gibi kaşlarını çattı. Gözleri yorgun gözükse de sinirden parlamasına engel değildi.
"Yani tanıdığın bir erkekle uyuyacaksin öylemi?"
Gözlerimi devirip soruyu es geçtim.
"Bana açıklama yapman gerekiyor taehyung?"
Dediğimde gözlerini birkaç defa kirpiştirdi. Gözleri uykuya teslim olmak üzereyken duyabileceğim bir şekilde mırıldandı.
"Çok yorgunum küçüğüm sonra..."
Diyerek gözlerini yumdu. Beni sonra bulursa açıklama yapabilirdi. Ama yarın ilk işim kaçma yöntemleri bulacaktim. Burnunu saçlarıma bastırınca uyumadiğini anladım. Kokumu içine çekerken diğer eliyle saçımı okşadı.
"Bu ani yanımda olmanı ne kadar beklediğimi bilemezsin jisoo?"
Dedikleriyle tüylerim diken diken oldu.
Bu adam kesinlikle kafayı yemişti. Belki de saplantılı biriydi ve beni elde edene kadar pes etmeyecekti. Kesinleşen birşey varsa o da hiç şüphesiz bu adamdan ömrümün sonuna kadar kaçmak olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Tне Sтгugglе Of Lоvе• (Vsoo)
FanficYüreği küçük olan adamın kadına olan büyük sevgisi. Hiç vazgeçmeyen bir adamın mücadelesi.. Aşk mı? "Kaybetmekten korkanlar değil, Mücadeleci olanlar kazanırlar. Ama ben korkuyorum çünkü aşk mücadelesi değil, mücadele aşkı içindeyim." (Taehyung'un...