{16}

635 86 11
                                        

Jisoo’nun anlatımından;

Adeta vücudumu hissetmiyordum. Kolumu kaldıracak halim yokken, gözlerimi bir türlü açık tutamiyordum. Bir yerin içine konulduğumu hissettiğimde bile tepki veremedim. Başımdan sıcak suyu aktiginda her tarafım gevşemiş gibiydi. Bir süre daha su akmaya devam etti. Bu iyi gelse de artık üşümeye başlamıştım. Havluya sarinip tekrar bir kucağa alındım. Bunları yapanın taehyung olduğunu biliyordum. Ama kahretsin ki gözlerimi açacak gücüm yoktu. Beni yatağın üzerine bıraktığında soğuktan titriyordum. Bir süre sonra üzerimde ki havlu açıldı.

Üzerimi çıkarmaya başladığında engel olamadım. Sutyene yöneldiğin de ne kadar çırpınsam da onuda çıkardı. En azından ellerimle kendimi kapatabilmistim. Başımdan yünlü bir kazak geçirdikten sonra goguslerime kadar indirdi. Artık özel yerimin görünmediğinden emin oldugum için elimi çektim. Aynı şekilde kollarımı da kazaktan geçirdi. Sıra pantolona geldiğinde düğmemi ve fermuarimi çözdü pantolon bacaklarimdan siyrilirken elini iç çamaşırın lastik kısmına attı.

“Yapma.”

Deyip ellerini tuttum. Parmaklarım sıcacık ellerini bulmuş, Bırakmak istemiyordu. Ellerimi oksadiktan sonra çekti. Bacaklarimla engel olmaya calissam da gücüne karşı koyamiyordum.

“Gözlerimi kapatacağım.”

Dediğinde zorlukla gözlerimi araladim. Göz kapakları gözlerini ortmus ve öylece izin vermemi bekliyordu.

“Lütfen gözlerini açma.”

Dediğimde gözleri kapalı bir şekilde iç çamaşırımı çıkardı. Aynı şekilde zorda olsa yeni bir tane giydirdi. Gözlerini hiç açmadığı için şaşırdım. Normal bir erkek olsa bakardı. Bu defa gözlerini açıp eşofmanı da giydirdi. Saçlarımı havluyla kurulayip üzerimi örttü. Sıcaklık biraz daha kendini belli ederken gözlerimi yumdum. Taehyungun dudaklarını alnıma bastırdığını hissettiğimde dudaklarimdan benim bile anlamadığım miriltilar döküldü.

Hemen sonra da yanıma uzanmış ve dört bir yanimizi battaniyeyle kapatmıştı. Kollarıyla beni sarıp başımı boynuna gömdü. Şu an ne kadar taehyunga muhtaç olsam da bu yalnızca bugün de sınırlı kalacaktı. Sesi kulağıma ilistiginde artık uykunun kollarına kucak açmıştım.

“Yaptıklarım için üzgünüm. Yine de kendimi mutluyken düşündüğümde, yanımda hep sen oluyorsun.”

🐼🐼🐼

Yatakta bir sağa bir sola dönerken bir türlü uyuyamiyordum. Taehyung bey yanımda horul horul uyurken ben boğazım yüzünden kıvranıyordum. Dün beni dışarı atmasının cezasını hala cekiyordum. Tam da tahmin ettiğim gibi grip olmuştum. Yataktan kalktığımda saat daha yeni dokuz olmuştu. Aynanın karşısına geçip kendimi incelemeye başladım. Gözlerim kızarmış ve eskisi kadar kahverengi değildi. Yoksa taehyung yuzunden mi renk değiştiriyordu? Tamam vurmayın, sadece şaka yaptım.

Yanagimda hayvanın parmak izleri çıkmıştı. Bende jisooysam bu tokadın acısını çok pis cikarirdim. Ayrıca jungkookun beni kurtarmaya gelmemesinin de hesabını soracaktım. Allah'tan adama 'canini kurtar’ demiştim. Kendi canının derdine düşüp beni hepten unutmuştu.

Dolaptan aldığım siyah tişört ve siyah taytı giydim. Pencerenin önünde ki koltuğa oturdugumda sürü halinde uçuşan kuşlar dikkatimi çekti. Belli ki göç ediyorlardı. Nasılda ozgurlerdi. Şimdi dışarı çıkacak olsam taehyung dün yaptıklarının üzerine on katını daha yapardı. Beni eve hapis etmesinin sebebini anlamiyordum.

“Jisoo.”

Kısık sesiyle bana seslenen taehyunga baktığımda onunda bana baktığını gördüm. Tepki vermeden tekrar önüme döndüm.

•Tне Sтгugglе Of Lоvе• (Vsoo)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin